KOMİSYON KONUŞMASI

TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakanımız ve bürokratlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, size bağlı Dışişleri Bakanlığında idari hizmetler sınıfında görevlendirilen büyükelçilikler, konsolosluk ve ihtisas memurlarıyla ilgili ihmal edilmiş bir durum var, onu biraz seslendirmek isterim. Bu, ilgili memurlarımızdan bana gelen bir şey değil benim tespitimdir. Tabii, tüm dünyada yaşanan bir Covid-19 salgını oldu. Bu Covid-19 salgını nedeniyle bizim ülkemizde yüksek enflasyona maruz kaldık, ekonomide bozukluklar oldu ama bu, Amerika'da da yaklaşık olarak yüzde 32 seviyesinde bir enflasyon, Avro bölgesinde de yaklaşık olarak yüzde 28'e kadar bir enflasyon oluşmasına neden oldu. Dolayısıyla oralarda da yani dünyanın her yerinde de aslında gıda, ulaşım vesaire gibi giderleri; eğitim giderlerini vesaireyi yükseltti. Tabii, bu durumdan bizim diplomatlarımız ve bu çalışanlarımız oldukça son derecede etkilendi. Yani Bakanlığınızın kariyer memurları aslında büyükelçilerimizin, konsoloslarımızın ve işte çalışanların maaşlarına en son Başbakanlık dönemi bittiğinde sadece Binali Yıldırım 2017 yılında bir zam yapmış Sayın Bakan. 2017 yılından 2025 yılına kadar çalışan bu personelimiz için herhangi bir düzenleme yok. E, tabii, dünyada resmî enflasyon rakamları eğer böyle yüzde 30 gibi bir rakamlara varmışsa demek ki bu çalışan personelimizin de yüzde 30 civarında bir maaşlarında erime olduğu gerçek. Bu nedenle zaten rotasyon nedeniyle de iki, üç yıl Ankara'da kalmak zorunda kalıyorlar. E, iki, üç yıl da burada, Ankara'da kaldığında zaten düşük gelirle çalışmış oluyorlar. Bu nedenle, bunların düzeltilmesiyle ilgili bir dikkat çekmek istedim. Özellikle bu personelimize en az yüzde 20 civarlarında bir zam yapılması zorunluluğu vardır. Size bağlı olduğu için bunu bir hatırlatmış olayım.

Sayın Bakan, şöyle tabii: Ülkelerin saygınlık meselesi elbette -diğer arkadaşlarım da söyledi- pasaportun dünyadaki geçerliliğiyle de ilişkili bir durumdur yani seyahat özgürlüğü seviyesiyle ilgili. Ve bu Henley Pasaport Endeksi'nde Türkiye 2014 yılında 109 ülke içinde 38'inci sıradayken, 2025 yılında 50'nci sıraya yerleşti yani oldukça geriledik ve artık Türkiye'ye vize uygulamayan ülke sayısı bir elin parmakları kadar görünüyor yani. 108 ülke Türkiye'de vize uyguluyor, 39'u kapıda, 5'i elektronik izne tabi. Yani diplomatik pasaport sahibi olarak milletvekillerimiz bile 3 ülkeden vize almak zorunda kalıyorlar. Sayın Başkan...

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Ben diplomatik pasaportla Irak'a gidemedim. Üç gün Habur'da tuttular beni.

TAHSİN OCAKLI (Rize) - Siz diplomatik pasaportla da gidemediniz, evet. Oysa sizin iktidarınız döneminde 400 bin dolarlık işte bir ücretle vatandaşlık alınmasını mümkün kıldınız. Burada da hata şuydu: Bu "Nereden geldin?" sorusu sorulmadan yapılan bu müracaatların kabulü Türkiye'de kara para aklayıcıları, silah tüccarları, uyuşturucu baronları için âdeta bir ikametgah oldu yani komşularla iyi ilişkilerin yolu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Yurtta barış, dünyada barış." ilkesinin takip edilmesiyle olmalıydı. Orta Doğu'nun ne yazık ki kan gölüne dönmesine neden olan vekâlet savaşlarında bu emperyalist ülkelere taraf olunarak barış ve huzur sağlanamaz. "Masada olmak, bölgesel oyuncu olmak" gibi cümleler ne yazık ki pek işe yaramıyor Sayın Bakan.

İki gün önce "Gazze'ye asker göndermeyle ilgili bir hazırlığımız var, hazırız buna." dediniz ama eleştireceğim şimdi. Gazze'de çocuklar ölürken niye bu cesareti göstermediniz? Niye orada soykırım yaşanırken niye bu cesaret gösterilmedi? Şimdi taş üstünde taş kalmadı. Şimdi Netanyahu'nun sizi istemediğini de ifade ettiği hâlde "Biz asker göndermeyi istiyoruz." demenizin işin doğrusu hiçbir anlamı yok. Bunun sebebi, ne yazık ki saray rejimidir.

Sayın Bakan, sunumunuzda Avrupa Birliği ilişkileri için temel önceliğinizin vize serbestisi için diyaloğu hızlandırmak olduğu geçiyor, sunum kitapçığınızda. E ben de soruyorum: Ya, yirmi üç yıldır iktidardasınız, neden hâlâ diyaloğu hızlandırmak gibi bir çaba içindesiniz? Niye giremedik biz bu Avrupa Birliğine? Vallahi, ben bu durumdan çok utanıyorum yani.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TAHSİN OCAKLI (Rize) -

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ocaklı, bir dakika söz veriyorum.

TAHSİN OCAKLI (Rize) - Bir de kitapçığın başında "Türkiye Yüzyılında etkin ve kararlı dış politika belirledik." diye bir cümleniz var. Düzeltin bence onu da. "Etkin ve kararlı değil, eksik ve zararlı bir dış politika yapabildik." deyin, bence özür dileyin.

Teşekkür ederim.

Saygılar sunuyorum.