VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakan, değerli Başkan, sevgili AK PARTİ milletvekilleri, MHP milletvekilleri, DEM, İYİ Parti, YENİ YOL milletvekilleri; böyle bir giriş yaptım. Niye? Şimdi, bir siyasi partinin il başkanını ancak delegeler seçebilirken önce mahkeme mahkeme gezilip İstanbul İl Başkanlığımıza saldırdınız, AKP'li bir hâkime İstanbul İl Başkanlığına kayyum atattınız, siyaseti, seçimi, sandığı inkâr ettiniz. Daha önce, 10 kez tedbir istenildi çeşitli mahkemelerde, 10 mahkeme de reddetti, bir başka mahkeme bir siyasi kararla kayyum atadı. Maalesef, Sayın Bakan, kayyumu oraya sokmak için 5 bin evladımızla, 5 bin polis evladımızla, biber gazıyla kuşattınız ve maalesef, utanarak söylemek isterim ki, değerli milletvekili, size söylüyorum, 20 santimden, 30 santimden, burada yüz yüze gördüğünüz milletvekillerimize gaz sıktınız, hiç önemi yok. Vatandaşı darbedip vekillerin suratına biber gazı sıkıldı, binamızın kapısı, penceresi söküldü, orada polisle partililerimiz karşı karşıya kaldı. Sonra, çıkıp "Özgür Özel vatandaşı sokağa davet ediyor." diye algı operasyonu yaptınız. Maalesef, Sayın Bakan, devlet adamlığı göstermediniz. Bakın, binalar partilerin malıdır, genel merkezin malıdır; Malatya'daki de Zonguldak'taki de İstanbul'daki de. İl Başkanlığımızın adresini değiştirdik, herkes kabul etti ama Sayın Yerlikaya'nın yönetmiş olduğu İçişleri Bakanlığı kabul etmedi. Bu devlet adamlığı değildir, kin üzerine yapılan siyasettir. O binaya ihraç ettiğimiz, Genel Başkanımıza her gün küfreden, hakaret eden, ailesini hedef gösteren insanların girmesine göz yumdunuz, girmesini boş verin hâlâ onların korumalığını yapıyorsunuz. Oradan onca zaman geçti, delegeler kendileri imza verip gittikleri olağanüstü kongreyle İl Başkanlığımızı tekrar seçti. Bir daha söylüyorum, delegelerimizin tamamı imza verdi, olağanüstü kongre yapıldı, İl Başkanımızı tekrar seçtik. Onu da geçtik, olağan kongre sürecimiz başladı, olağan kongre sürecimizde İl Başkanımız tekrar seçildi. Buna karşın, hâlen kayyımı orada tutup kol kanat geriyorsunuz. Eskiden, değerli arkadaşlar, siyasi partiler birbirlerinin işine karışmazdı. Bu siyaset bir gün bitecektir, bu makamlar gelip geçecektir ama siz tarihe ne yazık ki bu şekilde geçmeyi tercih ettiniz. Bakın, biraz önce konuya girerken bütün grupları saydım, bütün milletvekillerini... Elinizi vicdanınıza koyun, elinizi vicdanınıza koyun değerli milletvekilleri, bir partinin yönetimi o partiye aittir. Ya, Allah aşkına, herkes kabul etti. YSK tam 7 kez karar verdi Sayın Bakan. 7 kez karar verdi, bu kongrelerin sürmesi gerektiğini ifade etti ama siz hâlâ İstanbul il binamızın işgalinde işgalcilere korumalık yapıyorsunuz; vallahi billahi bu doğru bir şey değil. Bakın, bu kime yapılırsa yapılsın doğru bir şey değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ederim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hemen bitiriyorum Sayın Başkan, otuz saniye.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Otuz saniye.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, İstanbul il binamızın adresini değiştirdik, herkes kabul etti, mahkeme kabul etti, İçişleri Bakanlığı kabul etmiyor. O bina bizim babamızın malı, partililerimizin malı ama siz bu uygulamayı sürdürüyorsunuz. Bakın, ben başka bir şey demiyorum, çok sert şeyler söylenebilir ama hepinizin vicdanına havale ediyorum, burada bulunan bütün milletvekillerinin bütün bürokrasinin. Allah aşkına, hangi kitapta, hangi defterde, hangi kanun maddesinde yazıyor? Ya, bu parti bizim partimiz, partinin Genel Başkanı Özgür Özel. Adam, Özgür Çelik, bir olağanüstü kurultayda seçilmiş, bir olağan kurultayda seçilmiş, hâlâ orada kayyumu tutmaya devam ediyorsunuz.

Son olarak söyleyeceğim, bir gün Vatan Emniyete gitmenizi tavsiye ederim size. Vatan Emniyette kalan belediye başkanlarımız ne diyorlar, biliyor musunuz? "Beş yıl cezaevinde kalalım, beş gün Vatan Emniyette kalmayalım." diyor. Orası size ait. Bakın, kimin suçlu olup olmayacağı belli değil. Geçmişte yaşadık, Balyoz'da, Ergenekon'da yaşadık...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Daha mahkemeye çıkmadan insanları peşinen cezalandırıyorsunuz, bunu da Türk milletinin vicdanına havale ediyorum.

Teşekkür ediyorum.