AHMET BARAN YAZGAN (Edirne) - Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyeleri, Değerli Bakanlığımızın bürokratları; sizleri şehrim olan serhat şehri Edirne'den selamlıyorum.

Öncelikle, biliyorsunuz ki şehrimiz İstanbul'dan önceki başkenttir ve ülkemiz için çok önemli bir şehirdir, her adımında başka bir eser bulunan önemli bir şehirdir. Özellikle şuraya bir fotoğraf koydum, bu da Edirne'mizin en önemli eseri Selimiye Camisi'nin 1900'lü yıllarda çekilmiş bir fotoğrafı, birazdan bu konuya da geleceğim. Selimiye Camisi altı yılda yapılmış, neredeyse Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün kaynakları kullanılarak o dönemde yapılmış çok değerli bir eserdir Sayın Bakanım. Bugün dört yüz elli yaşında, 2011'den bu yana da UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde ve Mimar Sinan'ın da "Ustalık eserim." diye tanımladığı eserdir.

Neden bu konuya girdik? Biliyorsunuz, Selimiye Camisi'nin restorasyonu 2021 yılında başladı ve büyük ölçüde tamamlandı. Hatta, benim yerinde de ziyaret etme olanağım oldu, çok ufak tefek eksiklikleri kalmış bir durumda. Yalnız bu restorasyon yapılırken Ağustos 2023 ve Aralık 2024 arasında ve o aylarda büyük ölçüde durdu. Neden ise yeni sunulan kalem işi restitüsyon projesi. Burada işte kendilerine "Selimiye Camii Tetkik ve Tahkik" diye isim veren bir kurul var, bunlar sürekli olarak yeni bir proje öneriyorlar ve onlar dolayısıyla da iş yavaşladı birkaç kez. "Neden bu heyet var? Bunlar ne istiyorlar? Kurulun motivasyonu ne?" noktasında birkaç görüş açıklamak istiyorum. Projeleri 3 kere reddedildi bu heyetin ancak dördüncü başvuruda onaylandı. Bunun üzerine bilim kurulu istifa etti Bakanlığın ve itiraz edildi, mahkeme yürütmeyi durdurdu. Şu anda neredeyse -ben yüzde 99 diyebilirim- yüzde 99'a yakını tamamlanmış Selimiye Camisi restorasyonu bitmesine rağmen kullanılamıyor.

Sizlere konuyu anlatabilmek adına ve halkımızın da bunu anlaması adına Selimiye Camisi'nin kubbesinin bir fotoğrafını göstermek istiyorum Sayın Bakanım. Bu görmüş olduğunuz şu anki orijinal hâli ve restorasyonun çoğu bitti, bu da kurulun önerdiği. Buradaki hedef nedir bilmiyorum ama bunun altında bu yok, bu bir tasarı. "O zamanlarda böyle süslüyorlardı, böyle yapıyorlardı." şeklinde bir görüş var ve bu görüşe istinaden de böyle bir hedefi var bu heyetin, hatta daha iyi görebilmeniz için de böyle şeklini de çıkarttım. Bu heyet 3 kişi, bu 3 kişilik heyetin karşısında da duran -bu kadar, şu isimlerini yazdığım- tam 129 kişilik bilim kurulu ve başka yerlerden önemli hattatlar ve bilim insanları var.

Şimdi, bu noktada şunu belirtmek istiyorum: Burada birçok açıdan değerlendiriliyor bu ama biz Edirne'miz açısından değerlendirmek istiyoruz. Bakın, burada 1904, 1950, 1985, 2025 yıllarında yapılan işler var, hepsi birbirine benziyor. Bu heyet diyor ki: "Bu tarihî bir eser değildir -yani oradaki yapıların üzerine yapılan boyama tarihî bir eser değil- biz ilkine döndürelim." ama ilki de bu değil, bir tasarı. Şu anda davalık bu dosya, bildiğim kadarıyla Bakanlık otuz gün içerisinde bir savunma verecekti. Verdi mi, vermedi mi; bunu bilmiyorum ama bu savunmayı verdiğinde gerçekten iki yüz yıla yakın orada durduğu tespit edilen -sonradan yapılmış olsa bile tespit edilen- tarihî yapının korunmasını biz öneriyoruz, şehrimiz için de bir an önce açılmasını istiyoruz.

Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum.