ÖZGÜR ERDEM İNCESU (Ardahan) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, burada Kültür ve Turizm Bakanlığının 2026 bütçesini görüşüyoruz ancak bütçeye baktığımızda bir kez daha görüyoruz ki turizm politikaları ne yazık ki ülkenin batısına sıkışmış durumda oysaki Türkiye yalnızca kıyılardan oluşmuyor. Ardahan'da bu ülkenin sınır kenti, doğunun serhat ili turizm kapısı olabilecek potansiyele sahip bir şehirdir ama yıllardır bu potansiyel görmezden geliniyor. Biz ne istiyoruz? Ardahan'ın hakkını, emeğini, payın istiyoruz, Yalnızçam Kayak Merkezinin tozlu raflarda unutulmasını değil faaliyete geçirilmesini istiyoruz, Çıldır Gölü'nün birkaç haftalık sosyal medya süsü olmasını değil uluslararası bir destinasyon olmasını istiyoruz. Sayın Bakan, Yalnızçam Kayak Merkezi Avrupa Birliği fonları hariç devletin milyonlar harcayarak yaptığı bir yatırım ama bugün hâlâ tam kapasite çalıştırılamıyor, telesiyej sistemi var, pistler var, kar var ama çalıştıracak irade yok. Turizm teşviklerinde Yalnızçamın adı geçmiyor, yatırım programlarında bir satırda bile yer almıyor. Kars'taki Sarıkamış'a bakarsak aynı coğrafya, aynı iklim; birisinde yapılmış, çalışıyor ama diğeri kaderine terk edilmiş durumda. İşte biz buna itiraz ediyoruz. Yalnızçam Kayak Merkezi doğru planlama ve destekle Doğu Anadolu'nun kış turizminde yeni bir destinasyon olabilir ama bunun için sadece pist değil, siyasi irade gerekiyor. Ayrıca sadece kış turizminde değil, yüksek irtifa sporcu kampı olarak da gayet güzel bir destinasyon.

Sayın Bakan, bir diğer konu da Çıldır Gölü, Türkiye'nin en büyük 2'nci gölü. Kışın donarak buz üstünde atlı kızaklara, yazın ise doğa tutkunlarına ev sahipliği yapıyor ama hâlâ altyapısı eksik, tanıtımı yetersiz, çevre düzenlemesi yapılmamış. Bakanlık bütçesinde Çıldır Gölü için ayrılmış tek bir satır kaynak yok. Bu göl Ardahan'ın kalbi; Kars'la, Gürcistan'la, Kafkasya'yla kurduğu doğal bir bağ. Ama bu bağı güçlendirmek yerine unutturmayı tercih ediyorsunuz siz. Biz istiyoruz ki Çıldır Gölü kış festivaliyle, doğa sporlarıyla, kültürel etkinlikleriyle uluslararası bir turizm markası hâline gelsin. Çevresi 60-65 kilometre civarında. Burası triatlon yarışmalarında uluslararası bir destinasyon olabilir.

Ardahan yalnızca kış turizmiyle değil, yayla ve ekoturizm açısından da Türkiye'nin en zengin bölgelerinden biridir. Posof'un yemyeşil vadileri, Göle'nin, yaylaları, Damal'ın endemik bitki çeşitliliği; bunlar sadece doğal zenginliği değil, ekonomik fırsattır. Ama bugün değerlerin hiçbiri Bakanlık planlarında yer bulamıyor.

Ardahan yaylaları nefes almak isteyen, doğayla buluşmak isteyen yerli ve yabancı turistler için eşsiz bir destinasyondur. Fakat ne tanıtım var ne ulaşım ne de altyapı yatırımı. Bu kadar doğal güzelliğe sahip bir ilde turizm yatırımları neredeyse sıfır düzeyinde. Çünkü iktidarın kalkınma anlayışı "Batıdaki merkeze yatırım, doğudaki vatandaşa sabır." anlayışıdır.

Sayın Bakan, Ardahanlılar yıllardır sabırla bekliyor, bekliyor çünkü her seçimde bu Hükûmet "Yatırımlar geliyor, turizm atağı başlıyor." diyor ama her bütçe görüşmesinde aynı tabloyla karşılaşıyoruz: Vaat var, sonuç yok. Maalesef bir kültür merkezi, konser, tiyatro salonu yok. Normalde iki yılda bitebilecek iş on yıldır devam ediyor. Ardahan'ın gençleri işsiz. Yalnızçam çalışmadığı için kış turizmi gelişemiyor. Çıldır Gölü değerlendirilmediği için köylü kazancını göremiyor. Yaylalar tanıtılamadığı için turist gelmiyor ama göç gidiyor. Bu mudur kalkınma, bu mudur bölgesel adalet?Turizm sadece para kazandıran bir sektör değil, bölgesel eşitliği sağlayan bir kalkınma aracıdır. Yalnızçam kapalı kalmasın diye, Çıldır Gölü unutulmasın diye, Ardahan yaylaları turizm kapısı hâline gelsin diye yıllardır çırpınıyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanlığına açık çağrımdır: Bu bütçeye Ardahan'ı dâhil edin. Yalnızçam'a yatırım, Çıldır'a proje yapın. Ardahan'a hakkını verin. Bölgesel eşitsizliğe son verin. Doğunun da batı kadar ışıldamasına izin verin.

Son olarak şunu söylüyorum: Ardahan sadece sınırda bir il değildir, bu ülkenin kuzeydoğuya açılan kapısıdır; kültürün, doğanın, barışın kapısıdır ama o kapıyı yıllardır kapalı tutan sizsiniz. Biz o kapıyı halkımızın emeğiyle, umuduyla, dayanışmasıyla açacağız.

Teşekkür ederim.