| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 14 .11.2025 |
GEORGE ASLAN (Mardin) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, bürokratlar ve değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'de yaşayan halkların maruz kaldığı baskı alanlarından biri kültür temelli ayrımcılıktır. Yüz yılı aşkın süredir Türk kimliği dışındaki kültürleri yok sayan ve tek tipleştiren anlayış özellikle tarih ve kültür alanında sürdürülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumluluğunda olan birçok tarihî yapının restorasyonu yapılmadığı gibi gerekli koruma tedbirleri de alınmamaktadır. Restorasyon adı altında yürütülen çalışmalarla pek çok tarihî ve kültürel yapı tahrip edildi. Aslına uygun korunması gereken tarihî yapılar, yapılan bilinçsiz müdahaleler sonucunda kimliklerini yitirdi, bazı tarihî yapılar rant uğruna yıkıma terk edilirken, bazıları da öteki olarak görülen halklara ait oldukları için tahrip ediliyor ya da yok olmasına sessiz kalınıyor. Bu uygulamalar, özellikle Kürt, Alevi, Ermeni, Rum ve Süryani halklarının kültürel mirasına yönelik sistematik bir ihmalin, hatta bazen bilinçli bir yok saymanın sonucudur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihî kilise ve manastırlar meselesine özellikle değinmek istiyorum çünkü bu konuya gerektiği kadar dikkat çekilmiyor. Bizden başka dile getiren parti de yok. Hıristiyanlara ait ibadet mekânlarının bugün içinde bulunduğu durum uzun yıllara yayılan sistematik bir yıkımın ve ihmalin sonucudur. Türkiye genelinde binlerce kilise ve manastırın önemli bir kısmı harabe durumdadır. Bazıları ahır ya da depo olarak kullanılmakta, bir kısmı da camiye dönüştürüldü. Van, Hakkâri ve Mardin Ermeni ve Asuri Süryanilerin yoğun yaşadıkları yerlerdi. Hakkâri bölgesinde geçmişte yüzlerce kilise bulunuyordu. Günümüzde bunlardan Koçanis Kilisesi, Mar Şalita Kilisesi, Mar Abdişo Manastırı gibi yalnızca 20-30 kadarı ayakta kalabilmiştir. Bu yapılar da ne yazık ki yarı yıkık durumdadır. Hakkâri merkeze bağlı Konak köyünde bulunan Mar Şalita, diğer adıyla Koçanis Kilisesi halkımız için çok önemli bir mekândır. 1670'li yıllardan 1915'e kadar Doğu Asur Kilisesi'nin patriklik makamı burada bulunuyordu. Bu süreçte kilise hem dini hem yönetimsel açıdan merkez konumundaydı, günümüzde harabe durumdadır. Van'da Ermenilere ait yüzlerce kilisenin çoğu tamamen yıkılmışken bazıları da kısmen ayaktadır. İpekyolu ilçesinde bulunan ve halk arasında Yedi Kilise olarak bilinen 8'inci yüzyıldan kalma Varak Surp Haç Manastırı tahrip edildi, bugün yıkım tehdidiyle karşı karşıyadır. Kiliselerin en yoğun olduğu yerlerden biri de Mardin Midyat, Süryanice adıyla Turabdin bölgesidir. Bu yapıların bir kısmı UNESCO tarafından evrensel kültürel miras olarak kabul edilmektedir. Diğer yandan, pek çoğu da bakımsızlık ve tahribat nedeniyle yıkılma riski altındadır. Az da olsa Bakanlık tarafından onarımı yapılan yerler de var. Bunlardan biri Batman'ın Beşiri ilçesinde bulunan Mor Kiryakus Manastırı'dır. Sayın Bakandan bu manastırın ait olduğu Mor Gabriel Vakfına iade edilmesini istiyoruz. Nusaybin'de bulunan ve dünyanın ilk üniversitesinin kurulduğu Mor Yakup Kilisesi'nin çevresinde bazı kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Ancak kilise çevresinde henüz araştırma yapılmamış geniş bir alan bulunmaktadır. Bu bölgenin kamulaştırılması ve daha geniş bir alana yayılan diğer kalıntıların da gün yüzüne çıkarılması gerekmektedir. Mor Gabriel ve Deyrulzafaran Manastırları hem bölge hem Türkiye için inanç ve tarihî açıdan büyük değer taşıyan yapılardır. Bu yapılar, yalnızca bir halkın değil, ülkenin ortak değerleridir. Bu nedenle, tarihî yapılara ve kentsel mekânlara kilise, cami, sinagog, cemevi diyerek ayırım gözetmeden sahip çıkılmalıdır. Üstelik, ülkenin ortak kültürel mirası olarak bakılmalı ve bu tarihî değerler koruma altına alınmalıdır.
Son olarak, seçim bölgem Mardin'deki kaleden de bahsetmek istiyorum. 1963 yılına kadar halka açık olan kale, bu tarihten sonra NATO anlaşmaları çerçevesinde inşa edilen radarla beraber halka kapatılmıştır. O tarihten sonra da kale Millî Savunma Bakanlığına bağlı askerî bir alan olarak değerlendirilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Başbakan iken 7 Haziran 2011'de, Mardin mitinginde, halka yaptığı konuşmalarda "Kalenin turizme açılması için talimat verdiği, radar üssünün taşınacağı." açıklamasını yapmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkürler Sayın Arslan.
GEORGE ASLAN (Mardin) - Aradan on beş yıl geçmesine rağmen bu talimat yerine getirilmedi. Kale vakit kaybedilmeden halka açılmalı ve turizme kazandırılmalıdır diyor, teşekkür ediyorum.
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz.
GEORGE ASLAN (Mardin) - Sayın Başkan, bir dakika ekleyebilirdiniz yani.
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Aldığımız karar gereği hiç kimseye veremiyoruz.
GEORGE ASLAN (Mardin) - Burada tek bir Süryani var Sayın Başkan, 50 kişi yok.