ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, değerli basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz bütçede tabii millî kültür programına ayrılan büyük payın olması gerçekten takdire şayan bir durum. Bu anlamda Bakanlık bürokrasisini tebrik ediyorum. Aynı zamanda, dünya genelinde en çok turist çeken ülkeler arasında Türkiye'nin 8'incilikten 4'üncülüğe yükselmesi de önemli bir başarı. Bu anlamda da Bakanlık bürokrasisini tebrik ediyorum.

Tabii, bu terazinin bir kefesi, gelelim diğer kefesine. Çok acı ve elim bir hadise yaşadık, bugün gün boyu bu hadise konuşuldu ve konuşulmaya da devam edecek. Sayın Bakan, bir devleti ne zayıflatır? Devleti yönetenler kendini hukukla bağlı hissetmediği zaman devlet zayıflar. Bir devlet nasıl zayıflar? Devleti yönetenler hesap vermekten kaçındıkları zaman devlet zayıflar. Bolu yangınında yüreklerine ateş düşen, evladını, eşini, annesini, babasını kaybeden vatandaşlarımız sorumlular hakkında soruşturma iznini Danıştaydan mı almalılardı? Sayın Bakan, soruşturma izni vermediğiniz Bakanlık bürokratlarıyla ilgili bu duyduğunuz yüksek güvenin akıbetini hep beraber soruşturmayı yakinen takip ederek birlikte göreceğiz. Güveninizde haklı mısınız, değil misiniz; hep beraber izleyeceğiz. Bugün gelinen noktada, tabii, yüreklerine ateş düşen vatandaşlarımız, Danıştay 1. Dairesi tarafından bu bürokratlar hakkında soruşturma izni verilmesiyle beraber bu süreci yakinen takip ediyorlar. Bu yangın faciasında oğlu Yiğit Gençbay'ı yitiren Danıştay 9. Daire Başkanı Sayın Abdurrahman Gençbay'ın isyanını burada kulaklarınız bir kez daha duysun diye yinelemek istiyorum: "Turizm Bakanlığının bu tür işletmeleri denetlemekle görevli Kontrolörler Kurulunun bağlı olduğu Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü hakkında soruşturma izni verilmişti, bu hanım hâlâ görevde. Genel Müdür Yardımcıları hakkında soruşturma izni verilmişti, bu kişiler hâlâ görevde. Yine, bu inceleme ve denetlemeleri yapmakla görevli Kontrolörler Kurulu Başkan Vekili hakkında soruşturma izni verilmişti, bu kişi hâlâ görevde. Başkontrolörler ve kontrolörlerle ilgili soruşturma izni verilmişti ve bu kişiler de hâlâ görevde. Şimdi, öyle trajik bir durum ortaya çıktı ki haklarında soruşturma izni verilen kişilerle ilgili inceleme ve araştırmayı yapacak olan başsavcılık bu kişilerden bilgi ve belge isteyecek." Şimdi, o kadar vahim bir tabloyla karşı karşıyayız ki Sayın Bakan, soruşturma izni vermek, açığa almak veya görevden el çektirmek belli ki sizin kitabınızda yok. Size 2 tane kitap tavsiye edeceğim bu vesileyle; Aristo'nun "Etik" diğeri de bir İslam klasiği, Fârâbî'nin "Saadetin Kazanılması" adlı eseri; okumanızı tavsiye ediyorum.

Değerli hazırun, değerli Bakanlık bürokratları; tabii, burada gün boyu ne konuşuldu? "Denetime, falan izin istedi." "Filan vermedi." Şikâyet üstüne hareket ediyoruz. Size buradan soruyorum: Bir afet eylem planı hazırlığınız var mı, yok mu? Yok, açıkladığınız bir afet eylem planı yok. Biz size 2023 yılında afet eylem planı gönderdik fakat belli ki okumamışsınız. Bakın, bu afet eylem planında sorunun çözümü çok basit: Yapılarla ilgili bir kimlik belgesi oluşturmanız gerekiyor ve denetimlerin -tıpkı araçların muayenelerinin yapıldığı gibi- periyodik olarak yapılması gerekiyor. Biz bunu sizlerin bilgilerine, istifadenize sunduk. Size önerim şudur: İstifade etmeniz, eğer istifade etmiyor iseniz de istifa etmeniz.

Teşekkür ediyorum.