HİKMET YALIM HALICI (Isparta) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar ve basın mensupları; geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yirmi üç yılda özgüvenli, yerli bir nesil yetiştirdik." dedi. Ben de buradan size sormak istiyorum: "Yetiştirdik." dediğiniz bu nesil neden yurt dışına gidiyor? Sayın Bakan, bu beyin göçü neden yaşanıyor, bunu acaba sorguladınız mı? Yoksa siz de "Giderlerse gitsinler." mi diyorsunuz? Meseleye, probleme yaklaşımınız bu mudur?

Biz de geçtiğimiz günlerde Eskişehir'de Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel ve Suat Özçağdaş'la -az önce konuşan- bir panel düzenledik. Bu panelde "Nitelikli, özerk, demokratik, yaşanabilir üniversite nasıl olmalı?" diye sorduk. Üniversitenin gerçek sahipleri ve öznesi olan öğrencilere sorduk. Bir de dedik ki: "Onlar tarafından duyalım bakalım, onlar yerine biz karar vermeyelim. Bu arkadaşlarımız neler söylüyorlar?" Bir, özgürlük alanlarının kısıtlanmasından çok şikâyetçiler. İki, sağlıklı beslenme koşulları olmadığını ifade ediyorlar. Üç, insanca barınmaya maalesef ulaşamadıklarını söylüyorlar. Bağımlılık meselesinden bahsediyorlar ve tabii ki bugün sıkça konuşulan sanal bahisten de bahsettiler.

Sayın Çömez az önce size dedi ki: "Soru önergeleri konusunda karneniz zayıf." Ben de baktım şöyle, Kasım 2023'ten bugüne size 4 tane soru önergesi vermişiz: Biri, zehirlenmeyle ilgili KYK yurtlarında; biri, asansör kazalarıyla ilgili; diğeri vakıf ve derneklere aktarılan bütçeyle ilgili; bir diğeri de sanal bahisle ilgili fakat bunların hiçbirine cevap vermemişsiniz Sayın Bakanım. Sizden rica ediyorum; lütfen bunlara bir an önce cevap verin ki biz de sizin vasıtanızla kamuoyunu aydınlatabilelim.

Evet, Türkiye çok ciddi bir konut ve barınma krizi yaşıyor. Tabii, yurtlarda da birtakım sıkıntılar var, yapılan yurtlar için teşekkür ediyorum ben de diğer arkadaşlarım gibi fakat olaya sadece nicelik açısından değil bir de nitelik açısından bakmanızı tavsiye ediyorum; yapılan sayı değil sadece mesele. Bakın, geçen sene yüzde 95 doluluk oranı olması hedeflenirken yüzde 89'da kalmış, bu sene de yüzde 88 hedefleniyor. Peki, neden böyle oluyor? İki sebebi olabilir: Birincisi, kampüse yakınlık-uzaklık gibi problemlerden dolayı bu oluyor olabilir; bir diğeri de niteliksiz yemek, asansör kazaları, yeterli kişisel alanın sağlanamaması, güvenlik önlemlerinin yetersizliği, koğuş tipi odalar nedenleriyle gençler artık KYK yurtlarında kalmak istemiyorlar. Siz sunumunuzda "Yurtlarımız yalnızca barınma merkezleri olarak değil gençlerimizin hayatına dokunan yerler." dediniz ama aynı gençler böyle olmadığını ifade ediyorlar. Yine "7/24 sıcak su var." dediniz "Güvenlik hizmeti" dediniz "Ders çalışma alanları yeterli." dediniz "Sosyal alanlar ve internet yeterli." dediniz ama bakın, sosyal medya üzerinden yapılan veri analizlerinde KYK yurtlarında okuyan öğrencilerin en çok internet yetersizliğinden, hijyen sorunlarından, yemeklerin niteliksiz olmasından, güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden dert yandıklarını, şikâyet ettiklerini görüyoruz.

Yine, ilim Isparta'da -büyük ve önemli bir öğrenci kenti, KYK yurtları da var burada tabii- geçtiğimiz senelerde, geçtiğimiz aylarda öğrenciler sosyal medya üzerinden birtakım fotoğraflar paylaştılar, bunların bir kısmı yemeklerin fotoğrafıydı, bunları idareye de götürdüler fakat idare "Bunları sizin koymadığınızı biz nereden bileceğiz?" gibi garip cevaplar vermiş bu arkadaşlarımıza. Yine, KHK il müdürü bir açıklama yapıyor yerel basına "Aşçı ve ekibi görevden alındı." diyor. Yahu, Allah Allah, aşçı ve ekibi görevden alındı, bu yemeklerden çıkan belli ki malzemenin bozukluğundan ya da yetersizliğinden kaynaklı olan sorunları neden aşçıların, emekçilerin ya da işçilerin üzerine yıkıyorlar. Burada sizden yine rica ediyorum, bu denetlemeler çok daha iyi yapılmalı. Bakın, bunlar aşçıların, işçilerin sorunu değil, bu ihaleler kime veriliyor, bu ihaleler denetleniyor mu, merdiven altı gıdalar kullanılıyor mu Sayın Bakanım?

Teşekkür ediyorum.