KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sayın Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarım, Sayın Bakanımızın çok değerli çalışma arkadaşları; sözlerimin hemen başında, askerî kargo uçağımızın düşmesi bütün milletimizi üzmüştür;. şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun, ailelerine de sabır diliyorum.

Bugün, burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesini hep birlikte saygıyla sevgiyle konuşuyoruz. "Gençlik" ve "spor" gerçekten çok değerli iki tane güzel kelime gençlik umudun, spor da barışın önemli bir sembolüdür ama istiyorum ki gençler de umutsuz olmasın, mutsuz olmasın, sporda her zaman barış olsun, spor da bazen siyaset üstü olsun. Sporla ilgili uluslararası alanda gerçekten kardeşliğin ve ülkemize de önemli katkısı olduğuna inanıyorum.

Sayın Bakanım, gayretinizi, çalışkanlığınızı gerçekten takdir ediyorum ama istiyorum ki bütçeden de yeteri kadar Bakanlığımıza pay gelsin. Maliye bakanlarımız her zaman pay vermek istemezler, bizim mutlaka o payı gençler için almamız lazım.

Faiz ödemelerine bakıyorum, genel bütçeye bakıyorum, gerçekten baktığım zaman hak edilen payın olmadığını burada gerçekten görüyorum. Bütçe görüşmesi sadece bir gelir-gider görüşmesi olmamalı, aynı zamanda da siyasi bir değerlendirme olmalı ve Sayın Bakanım demokrasiyi demokrasi yapan inanın ki iktidarlar değildir. Demokrasiyi demokrasi yapan muhalefettir ve muhalefete gösterilen ilgidir. Bugün iktidarda olanlar yarın muhalefete düştüğü zaman kendilerine nasıl davranılmasını istiyorlarsa muhalefete öyle davranmalılar. Bugün muhalefette olan bizler de yarın iktidara geldiğimiz zaman bize nasıl davranılmasını istiyorsak öyle davranmalıyız ve bunun, mutlaka bu sertliğin bir orta noktasını mutlaka bulmalıyız.

Sayın Bakanım, 2002 yılından beri iktidarda olan bir siyasi partinin ve Allah'ım kolay kolay kimseye kısmet etmez, yirmi dört yıldır süren bir iktidarın bütçesini konuşuyoruz. Üst üste 23 kere bütçe çıkarmak inanın ki kolay kolay kimseye nasip olmadı. Ama manzaraya bakıyorum; yurt ihtiyacı, yurtlar yapılıyor, üniversite öğrencilerinin sadece yarısı devlet yurtlarına gidebiliyor. O yurtlara baktığım zaman Sayın Bakanım ranzalı sistemi görüyorum. Bunun biraz daha üzerinde çalışmak lazım. Gençler bizim geleceğimiz, inşallah onları ranzalı sistemden çıkarıp daha iyi bir noktaya taşımak lazım. Çünkü Sayın Bakanım büyük şehirlerde özel yurtlara bakıyorsunuz, en düşük yurt inanın ki 15 bin lira, en ucuz evin kirası 20 bin lira. Buradan baktığım zaman bir asgari ücretlinin, bir emeklinin, bir dedenin, bir babaannenin torunu inanın ki üniversitelerde okumakta zorlanır. Bazen bakıyorum, üniversiteyi bitirmede de iş bulmakta zorlanıyorlar. Bunu mutlaka Sayın Bakanım YÖK'le konuşmak lazım, Millî Eğitim Bakanıyla konuşmak lazım. Avukata mı ihtiyaç var, doktora mı ihtiyaç var, bilgisayar mühendisine mi ihtiyaç var, ona göre bunları değerlendirmek lazım. Soruyorum evlatlara: Hukuk fakültesi, hukuk fakültesi ve bakıyorum şu anda her sene 50 bin avukat mezun oluyor ortalama ve bu evlatlar inanın ki diplomalarını asamıyorlar duvara ve diplomaları kendi çekmecelerinde duruyor. Böyle bir şey olsun istemiyorum.

Sayın Bakanım, uyuşturucu illeti gerçekten çocuklara kadar indi. Bunu hep birlikte bir devlet politikası hâline getirmemiz lazım ve buna bakmamız lazım.

Sayın Bakanım, şöyle bir şeyi yapmak lazım: Bütçeyi de sporda bütün branşlara yaymak lazım, sporun kalitesini yükseltmek lazım ama altyapıya da alabildiğine önem vermemiz lazım. Altyapı bizim inanın ki geleceğimiz. 2002 yılındaki gençlere bakıyorum, inanın ki daha umutluydu, daha da mutluydu. İnsanın en güzel çağı Sayın Bakanım gençlik çağıdır ve o dönemde de gençlerimizin şu anda alabildiğine mutsuz olduğunu görüyorum. Buna bir Türkiye sorunu olarak bakmak lazım, siyasi bir sorun olarak bakmamak lazım ve bunu hep birlikte planlamamız lazım.

Sayın Bakanım 2002'den şu anda bazı konularda biraz daha sıkıntılı durumdayız. Türk sporunu mutlaka başarıya taşımak için sporu tabana yaymamız lazım, spor kültürünü yerleştirmemiz lazım ve Sayın Bakanım zaman zaman diyoruz ki efendim 2002 yılında Türkiye 65 milyondu, şu anda 85 milyon. Tabii ki tesisler çoğaldı. Ben Erzincan için de hakikaten teşekkür ediyorum. Spor sahamız son dereceyi iyi, kapalı yeni bir saha yapılıyor. Bu bizim için kıymetli ama Sayın Bakanım arzu ederseniz mutlaka can Erzincan'da da bir millî maçı, hiç olmazsa gençlerin bir millî maçını gerçekten biz burada beklemekteyiz.

Sayın Bakanım, tarlada, fabrikada üretim; kamuda dürüst yönetim dememiz lazım ve sporda mutlaka ekonomik milliyetçilik yapmamız lazım. Sayın Bakanım "Sporda bir devrim yaşadık, 41 stadyum yaptık." diyorsunuz. Bu çok kıymetli ama Sayın Bakanım devrimi biraz daha geliştirelim, spor yapmak önemli ama devrim yapmak istiyorsak biraz önce de konuşmanızda ifade ettiniz, futbolu ve sporu negatif olaylardan hep birlikte temizlememiz lazım. Futbolcuların, hakemlerin karıştığı -canım Bakanım- bahis ve şike iddiaları gerçekten hepimizi üzmekte. Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de, İsviçre'de, UEFA'da uzun yıllar görev yapan Şenes Erzik Başkanımızla konuşuyorum; bu Türk futbolunun güvenilirliğini, uluslararası itibarını inanın ki tehdit altına alıyor. Bunu çözemezsek ülke futbolu kaosa gider. İşte bunu çözersek gerçekten hep birlikte büyük bir devrim yapmış oluruz. Türk futbolu nereye gidiyor? Bunu araştırmamız lazım, bu konuyu görüşmemiz lazım. Kutluyorum, tebrik ediyorum, hayır yapanları hayırla yâd ediniz, hayır yapanları eşinize, dostunuza anlatınız ki onların da hayırları ve çalışma şevkleri artsın. Basketbolda, voleybolda önemli bir başarı elde ettik. Bu bizim için önemli bir gurur; kızların dünya çapındaki başarısı önemli bir gurur. Bu aynı başarıyı Sayın Bakanım futbolda da sağlamamız lazım ama futbol takımlarımızda neredeyse yerli oyuncu kalmadı Sayın Bakanım. Yabancı, yabancı yabancı; bu bizi gerçekten üzüyor. Şöyle bir bakıyorum: Süper Lig'te ve 1'inci Lig'te 400'den fazla yabancı oyuncu var. Bu yabancılar kaliteyi artırdı mı? Hayır. Güzel bir futbol izliyor muyuz? Hayır.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Osimhen... Osimhen...

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Avrupa'da başarılı mıyız? Hayır. Ben yabancı düşmanı değilim. Oraya geliyorum efendim. Yabancı düşmanı değilim. Hagi'yi, Taffarel'i, Ilie'yi Türkiye'ye getiren, Drogba'yı Türkiye'ye getiren, Popescu'yu Türkiye'ye getiren o dönemde Galatasaray yönetiminde olan bir arkadaşınızım. Ama kalitelisini getirelim Sayın Bakanım, şöyle bir şey yapalım: Son yıllarda yabancı oyuncu transferinin birkaç kişi hariç inanın ki Türkiye'ye bir faydası yok. Ülkemizde yabancı oyuncular âdeta emekli olmadan önce -menajerler pazarlıyor- buraya geliyorlar ve dünya kadar rakamlar boşa gidiyor. Türk futbolunu Sayın Bakanım ileriye taşıyacak olan altyapıdır. Takımlarımıza gelir sağlamamız için bizim de futbolcu ihraç etmemiz lazım. Sayın Mehmet Muş Başkanımız ifade etti; Nijerya'dan bir Osimhen çıkıyor, bugün 100 milyon euro konuşuyoruz. Bizden niye bunlar çıkmasın? Bizden çıkanların sayısını, Arda'ların, Hakan'ların sayısını çoğaltmamız lazım, futbolcu ihraç etmemiz lazım ve de Sayın Bakanım altyapıya önem vermemiz lazım. Yabancı oyuncu sınırlaması getirmemiz lazım. Futbol kulüplerimizin dışarıdan aldığı futbolculara milyonlarca dolar ödemesini asla doğru bulmam, bunu israf olarak görürüm. Sayın Bakanım 3+8 kuralına girmemiz lazım; 3 tane yabancı, 8 tane yerli oyuncu. Bir dönem hatırlayın canım Bakanım, Trabzon bunu en güzel şekilde yaptı. Trabzon'da oynayan çocukların tamamı Trabzonluydu ve mağlup oldukları zaman sokağa çıkamazdı. Şimdi, adam orada mağlup oluyor, alacağı paraya bakıyor, forma heyecanı yok, ruhu yok ve bir çalışma yapamıyor. Canım Bakanım, futbol Bursa, Eskişehir, Kocaeli hakikaten Trabzon gibi bu yapıyı planlamamız lazım. Forma ruhuyla oynayan bu evlatlara ihtiyaç var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir dakika veriyorum Sayın Sarıgül.

Buyurun.

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Hemen bitiriyorum Başkanım.

Başkanım, Sayın Bakanım, futbolda mutlaka ekonomik milliyetçilik yapalım. Sahada bizim evlatlarımız oynasın, Türk futbolu partilerüstü bir konudur.

Sayın Bakanım, bu maçlara giderken -sizden rica ediyorum- muhalefet partilerinden de birer kişi alın ki daha keyifli gidin. Canım Bakanım, siz çalıp siz oynamayın kurban olayım. Mesela mutlaka, mutlaka Veli Ağbaba Başkanımızı almanız lazım Malatya'yı temsilen. Cesur Veli Ağbaba niçin maçlara gelmiyor? Niçin siz Veli Ağbaba'yı maçlara davet etmiyorsunuz? Neden çekiniyorsunuz Sayın Bakanım?

Sayın Bakanım, Erzincan'da bir millî maçın oynanmasını istiyorum.

Sayın Bakanım, son sözüm şu olsun: Gerçekten, gerçekten Bakanlarımızdan ebediyete intikal eden Fikret Ünlü Bakanımızın, Yücel Seçkiner Bakanımızın şahsında hepsini rahmetle anıyorum. Bir de Sayın Başkanım...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Başkanım, bir dakika rica ediyorum.

Sayın Başkanım, bir de efendim beden terbiyesi il müdürlerimiz vardı, bunlar geçmişte efsaneydi. Vefalı olmak son derece kıymetlidir, İstanbul Beden Terbiyesi Müdürü, otuz yedi yıl önce, kendisinden çok şey öğrendim, Sayın İrfan Karakaş gibi isimleri lütfen davet edip onların bilgilerinden yararlanın, onlara siyasi olarak bakmayın, ülke sporuna verdikleri önem olarak bakın.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sayın Başkanım, Mehmet Muş Başkanım, sevdiğiniz seveniniz bol olsun efendim, bir yanı Erzincanlı olsun.