KOMİSYON KONUŞMASI

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve Sayın Safa Koçoğlu kafiledeki tek kadın olarak sizleri de selamlamak istiyorum.

Sayın Bakan, 24 milyon gencin Türkiye'nin bugününün ve geleceğinin bir yıllık bütçesine sizin imzanızla şu anda Komisyona geldiğinin hepimiz farkındayız. Ne demek 24 milyon genç Sayın Bakan? 24 milyon genç demek ülkenin dörtte 1'i demek Sayın Bakan. Peki 2026 bütçesinde Türkiye'nin dörtte 1'ine ayrılan bütçe gençliğe sürekli övdüğünüz, övgüler yağdırdığınız, her fırsatta "Gençlik, gençlik, gençlik." diye bahsettiğiniz ve Türkiye'nin dörtte 1'ini oluşturan gençliğe merkezî bütçe içerisinde ayrılan miktarın oranı yüzde 1,47 Sayın Bakan. Bakın, gençliğe bolca atfınız var ama gençliğe ayıracak bütçeniz yok Sayın Bakan. Daha kötüsü ne biliyor musunuz bu korkunç tablo içerisinde? Daha kötüsü gençliğe ayrılan bu 1,47'lik kadük bütçenin tamamı da gençlere ayrılmış durumda değil Sayın Bakan. Zira gençlere ayrılan bütçenin tam 3 katından daha fazlası spora ayrılmış durumda. O da yetmemiş, gençlik için yapılan çalışmaların çoğu da spor odaklı, sporu geliştirme, gençlerle spor arasında bir bağ kurmakla ilgili. Şimdi, daha önce de ifade ettik Sayın Bakan, bu Bakanlığın adını karıştırıyor olabilirsiniz. Sanıyorum siz bu Bakanlığın adını gençlikle spor yapalım bakanlığı zannediyorsunuz ama bu Bakanlığın adı Gençlik ve, ve Spor Bakanlığı. Dolayısıyla bu karışıklığı gidermek gerekiyor çünkü "web" sitenize baktık, "web" siteniz tam bir spor kulübü "web" sitesi ve şu an size bakıyorum, tam bir Spor Bakanlığı, spor kulübü, arkanızda da bir erkek kulübü görüyorum Sayın Bakan. Bu böyle olmaz. Aynı zamanda "web" sitenizdeki 18 haberin 14'ü de spor, yarışma, müsamere gibi yine sporla ilgili. Yani sizin "web" sitenizde de karşımızdaki ekibinizde de ne kadın var ne genç kadın var ne de genç var Sayın Bakan. Dolayısıyla bu bütçenin bu şekilde karşımıza gelmesi de tesadüf değil. Şunu söylemek gerekiyor: Bu durumu değiştirmek için...

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - En genç Bakan Yardımcısı var.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - İşte temsilî, siz göstermek için yanınıza oturtmuşsunuz Sayın Bakan.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Hayır, olur mu öyle şey.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Aynen öyle, başka hiçbir şey... Bakıyoruz, görmüyoruz, görmüyoruz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ayıp.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Devam ediyorum... Hiç ayıp değil, sizin yaptığınız ayıp. Eğer bu duruma son vermek istiyorsanız bir tane genç kadın arkadaşla bu işin olmayacağını ifade ediyoruz.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Onlarca var, yüzlerce var, yüzlerce.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Eğer bunu düzeltmek istiyorsanız acilen Spor ve Gençlik Bakanlığı gibi bir Bakanlığı sürdürmeden, sporun bakanlığı hâline gelmiş bu Bakanlığın Gençlik Bakanlığı olarak düzeltilmesi, dönüştürülmesi gerekiyor. Çünkü sporun bakanlığı var bu ülkede ama gençliğin bakanlığı yok, çocuğun bakanlığı yok ve kadının bakanlığı yok. Bu da bu şekilde daha fazla kabul edilemez. Bunun tamamen erkek egemen zihniyetle ve onun hobisi olan futbolla, sporla ilişkili olduğunu da ifade etmek gerekiyor.

Şimdi, gençlerin yaşamsal problemleri var Sayın Bakan. Gençler bu bütçeyi kabul etmiyor. Ne gençlerin en önemli problemlerinden biri? Uyuşturucu değil mi Sayın Bakan? Her gün onlarca genç ya uyuşturucu sebebiyle ölüyor ya da geleceğini kaybediyor Sayın Bakan. Fakat sizin bu bütçede uyuşturucuyla mücadeleye ayırdığınız oran ne? Yüzde 0,002 Sayın Bakan. Siz bu oranla neyi ilan ediyorsunuz biliyor musunuz?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Anlattık, yapmayın.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Siz bu oranla uyuşturucuyla mücadele etmeyeceğinizi ilan ediyorsunuz ve aynı zamanda bu gülünç tablonun geri kalan maddelerine baktığımızda da gençliğe ayrılan bütçenin yüzde 0,...

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Anlattık...

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Sayın Bakan, ben bu Meclisin en genç vekillerinden biriyim. Sizden rica ediyorum sözümü kesmeyin ki gençliğe dair bir konuşma yapabileyim.

Şimdi bu tablonun içerisindeki taksimata baktığımızda yüzde 4,66 oranla gençlik başlığına fakat tam olarak onun 3 katından daha fazla olarak yani yüzde 15,04 oranıyla sporun geliştirilmesi ve desteklenmesine bütçe ayırdığınızı görüyoruz Sayın Bakan. Bunu bu şekilde kabul etmemiz mümkün değil. Sporun geliştirilmesine ayrılan bütçenin yüzde 15,04 olması ve uyuşturucuya ayrılan bütçenin yüzde 0,02'lerde kalmasını gençlere havale ediyoruz. Sizin Bakanlığınızın adı artık bir borç gösteren Sayın Bakan. Siz bu oranlarla birlikte gençlere, kamuoyuna ve bütün halka aynı zamanda şunları ilan ediyorsunuz: 2026 yılı bütçesiyle bir kez daha bu bütçenin gençlerin değil, sporun ve bahisin bakanlığı olduğunu ve aynı zamanda uyuşturucuyla mücadele etmeyeceğinizi, aynı zamanda barınma krizini çözmeyeceğinizi ve genç intiharlarının önlenmesi için mekanizma kurmayacağınızı halka ilan ediyorsunuz Sayın Bakan. Sizin verilerinizle bunu açıklayalım. Şimdi uyuşturucuyla mücadeleden bahsettik, barınma krizine geçelim. 4 öğrenciden sadece 1'i yurtlarınızda barınabiliyor Sayın Bakan ve genç intiharlarla mücadele etmek için bir mekanizmanız var mı diye bütçeye baktığınızda yalnızca 64 tane sosyal çalışmacı, 447 tane psikoloğun olduğunu görüyoruz ama tam bunların 2 katı kadar da Diyanet personelinin bu mekanizmalarda yer aldığını görüyoruz. Bunun bize şu mesajı var: "Biz istihdam etmek istediklerimizi istihdam ederiz. Bu ülkede intiharları önleyecek olan mekanizmaların inşasında yer alacak olan bilimsel çalışmalar yapacak olan meslek gruplarını da bu mekanizmanın dışına atarız demektir bu Sayın Bakan. Aynı zamanda ülkede 4 milyondan fazla örgün eğitim alan üniversiteli var. YÖK güncel verileri sunmasa dahi bağımsız araştırmalar her 2 gençten 1'inin ikamet ettiği ilin dışında üniversiteye gittiğini gösteriyor. Ancak KYK'ya bağlı 868 yurdun kapasitesi 1 milyon dahi değil yani devlet sadece 4 gençten 1'ini ne yazık ki yurtlara yerleştiriyor. Anayasa'da geçen devletin temel ilkelerinden olan sosyal devlet ilkesi gereği gençlerin barınmasını sağlamak, temel ihtiyaçlarını gidermeyi sağlamak sizin asli göreviniz Sayın Bakan. Bu bir lütuf değil.

Peki yurda yerleşen öğrencilerin durumuna biraz bakalım. Yurtlar kentteki öğrenci sayısını ne yazık ki karşılamaktan çok uzak. Kampüse yakınlıkları hesaplanmadan planlanıyor ve aynı zamanda kentin çeperlerine inşa ediliyor ki yurtlarda insani olmayan şartlar, kirlilik, hijyen problemleri, niteliksizlik, koğuş tipi barınma koşulları, güvenlik problemleri, sıcak su ve internet problemleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Yani siz köşeye bir döşek atarak bir binanın yurt binası olacağını zannediyorsunuz ama yanılıyorsunuz.

Burslara gelelim. Burada bakkalda 1 ekmeğin fiyatını dahi bilmediğiniz karşımıza çıkıyor çünkü lisans öğrencileri için asgari ücretin yüzde 13,5'i olan 3 bin liraya layık görüyorsunuz siz gençleri. Bir öğrenci başka hiçbir şey yapmasa dahi sadece yemekhane ücretlerinin ortalama 50 TL olduğunu düşünürsek ay boyunca toplam 60 kez yemek yiyebiliyor yani bu günde üç öğün bile etmiyor Sayın Bakan. Ay boyunca 20 kere tavuk döner yiyebiliyorlar, 30 kere kahve içebiliyorlar, ayda 5 kitap alabiliyorlar ve sadece 5 dergi edinebiliyorlar. Eğer dergi ve kitap alırlarsa da çay, kahve içemiyorlar ve yemek yiyemiyorlar Sayın Bakan. Yani ezcümle 3.000 TL gençlerin hiçbir giderini karşılamaya yetmiyor. Bizler öğrenim kredilerinin ve burslarının en az 10.000 TL olması gerektiğini, ayrıca kredinin de bir utanç olduğunu ve acilen bütün öğrenim kredilerinin de bursa dönüşmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Üniversiteli öğrencilerin yüzde 63'ü dört veya daha fazla kişiyle aynı evde veya yurt odasında yaşıyor. Bunların yüzde 56'sının kendine ait bir odası yok. Gençler kendilerine ait bir oda, kendilerine ait bir ülke, kendilerine ait bir bütçe istiyorlar Sayın Bakan. Gençlerin yüzde 41'i yurt dışında yaşamak istiyor. Nedenini merak ediyor musunuz, hiç sordunuz mu mesela? Biz sorduk çünkü politik baskılar var Sayın Bakan, işsizlik var bu ülkede, düşük ücretli, güvencesiz iş yaşamı var ve aynı zamanda gençlere yönelik baskılar var, siyasi eğilimler var ve gençler özgür olamadıkları ortamda, cinsiyetçi, ifade özgürlüğüne kapalı, nefret ve ayrımcılık, geleceksizleştirme ve kimliksizleştirme ortamında ne yazık ki göç etmeyi tercih ediyorlar Sayın Bakan. Aynı zamanda şunu da söyleyelim: Göç edenlerin ikisinden 1'i genç. Şimdi, bu çok önemli bir mesele ama sizin bu meseleye dair tek çözümünüz sınır kapılarını kapatmak ya da "Giderlerse gitsinler." deyip gençlere had bildirmek fakat söyleyelim genç bir ülke olmakla övünüyorsanız gençlerin ihtiyaçlarına, gençlerin problemlerine ve gençlerin krizlerine çözüm olmak zorundasınız ama siz sadece spora bütçe ayırmışsınız Sayın Bakan. Aynı zamanda bunun bir an önce dengelenmesi gerektiğinin de bir kez daha altını çizelim. Zaten genç kadınlar sizin bütçenizde hiç yer almıyor. Genç kadınların müstakil bir bütçesi yok sizin Bakanlığınızda. Dolayısıyla, az önceki bütün konuşmalarda da duyuyoruz: "Adamlar, futbolcular..." kadın yok yani genç kadın yok bu Bakanlığın bütçesinde.

Devam edeyim Sayın Bakan, Yüksek Öğrenim KYK Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliğinde baştan sona bazı ifadeler var ve bu ifadeler ne yazık ki sizlerin daha önce belirttiğim katılımla ilgili konuşmanızın taban tabana zıddı çünkü demişsiniz ki: "Katılım en genel manada toplumsal sürece dahil olma anlamına gelmektedir."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir dakika ekleyeceğim, buyurun.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Katılımı anlatmışsınız Sayın Bakan. Peki, ben size sormak istiyorum: Katılımdan bahsettiğiniz Spor ve Politika Bakanlığı belgenizde acaba siz bu bütçeyi hazırlarken gençleri sürece dâhil ettiniz mi, gençlerden bilgi aldınız mı, gençlerin nasıl bir bütçe istediğini tahayyül ettiniz mi? Eğer sormuş olsaydınız böyle bir bütçeyle ne yazık ki karşımıza gelmezdiniz. Bizim bütçe tahayyülümüzde gençler için hazırlanacak bir bütçenin tek yolu var, o da demokratik müzakereyle, gençlerle birlikte hazırlanacak ve aynı zamanda kırk yıllık savaşın hem faili hem mağduru olan gençlerin, sembolik şiddetten etkilenen gençlerin bir nefes alması ve barışı konuşması için bu bütçenin aynı zamanda barış ve demokratik toplum sürecinin de bütçesi olması gerektiğini, barışın toplumsallaşması ve kalıcılaşması için de gençlerin çok güçlü bir potansiyele sahip olduğunu, Bakanlığınızın bu potansiyeli açığa çıkarmak için barış çalışmaları yapması gerektiğini de ifade ediyoruz.

Saygıyla selamlıyorum.