| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2025 |
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; hepinizi selamlıyorum.
Kabinedeki tek kadın bakan şu anda karşımızda oturuyor. Kendisi kadın olunca arkasında oturan koltuklardaki kadın sayısı da artmış. Bunun bir değişim gücü olduğuna inanıyoruz. Biz de tam bu sebeple DEM Parti olarak hem eş başkanlık hem fermuar sistemi ve eşit temsiliyete bu gücü odağa koyarak çalışmalarımızı yürütüyoruz ve Bakana da bir öneride bulunmak istiyorum. Belki kendisinin şu anki konumu partideki ve diğer bakanlardaki değişimin öncüsü de yapar ve eşit temsiliyeti bütün bakanlıklarda, kadın bakanları bütün bakanlıklarda görebiliriz. Şimdi, Sayın Bakan, bizler sizinle hem ideolojik olarak hem de çalışmalarınızdaki yapıp ettiklerinizle aynı noktada durmuyoruz, farklı düşünüyoruz. Daha ilerleyen zamanlarda eleştirilerimi sunacağım fakat hakkınızı da teslim etmek isterim size ve ekibinize. Sahadaki çalışmalarda bize aktarılan durumlarda sizler bizlerin en kolay ulaşabildiğimiz bakanlıklar arasındasınız. Bunu bir kadın dayanışması olarak da görüp bunu sizlere iletmek istiyorum. Refleks gösteriyorsunuz fakat yerelde sizin gösterdiğiniz refleksi karşılayacak bir ekibinizin olmadığını da iletmek istiyorum çünkü çoğu zaman size aktardıklarımız ne yazık ki yerelde çözümsüz kalıyor.
Şimdi, ben sizin sunumumuzu da dinledim Sayın Bakan, yani yaklaşık aileyle ilgili saydığınız 20 başlık vardı ve ailenin bütün hâllerini ve rengini sunumunuzda gördük. Aile ekosisteminden, aileye zamandan, aile vizyon belgelerinden, aile danışmanlığından, veri ve bilgiyle güçlü aileye kadar sürekli aile dair bir vizyon çizdiniz ve bu ne demek biliyor musunuz Sayın Bakan? Eğer bir şeyi hedefliyorsanız demek ki ona ulaşmak için yeterli doneye, veriye ve iradeye sahipsiniz demektir. Fakat siz bu doneyi ideolojikleştirerek aslında kadınları aile içerisinde görüyorsunuz. Ben size baktığımda bir kadın görüyorum fakat siz hemcinslerinize baktığınızda "aile edinmişler" ve "aile edinmemişler" olarak görüyorsunuz. Bunu nereden biliyoruz? Sizin sunumunuzda geçen "aile" kavramından biliyoruz. Şimdi bu, bu şekilde olmaz Sayın Bakan, çünkü kadınlar ne yazık ki bulundukları ailelerin içerisinde katlediliyorlar ve bugün Türkiye'deki kadınların yaşadığı en büyük sorun aileler değil, aksine şiddet. Eğer siz bu toplum mühendisliğini ve aslında aileye dair yapmış olduğunuz işlerdeki bu detaylı çalışmayı eğer şiddetle ilgili de yaparsanız o zaman biz bunu ideolojikleştirmediğinizi düşünürüz. Önerimiz şu: Gelin, 2026 yılını kadına ve çocuğa yönelik şiddeti önleme yılı olarak ilan edelim ve aile için yaptığımız bu detaylı çalışmalara şiddet için de yapın. Öyle ki "Her gün bir kadın öldürülmesin, her gün bir çocuk istismara uğramasın, çocuklar çok boyutlu şiddetten uzak kalsınlar."ı ben önermek istiyorum.
Şimdi, aynı zamanda sizin Bakanlığınıza baktığımda ve bütçeye baktığımda ne yazık ki aile gölgesinde kalmış kadın ve çocuklar görüyorum ve bu gölgeden çıkmak için, yani kayıp öznelerin bakanlığından gerçek bir bakanlık olabilmesi için bu Bakanlığın ikiye ayrılmasını, çocuk bakanlığı ve kadın bakanlığı olarak çalışmalarını sürdürmesini... Çünkü kadınların ve çocukların aile çatısı altında yeterince destek mekanizmalarına ulaşamadığını, problemlerini çözemediğini, ideolojikleştirildiğini düşünüyoruz.
Şimdi, çocukların çok boyutlu sorunlarla karşı karşıya olduğunu biliyoruz. İşçileştirildiğini, istismara uğradığını, kanunla ihtilaflı hâle geldiğini, yoksullukla ve yoksunlukla baş başa kaldığını düşündüğümüzden Bakanlık önerimizi tekrar vurguluyoruz ve aynı zamanda Çocuk Koruma Kanunu gibi kanunların muğlak ifadelerinin yerine daha net hükümler içermesi için de Çocuk Koruma Kanunu'na dair yeniden çalışma yapılmasını önermek istiyoruz.
Aynı zamanda, Sayın Bakan, şu an içinde bulunduğumuz mevcut an, "çocuk" tanımının değiştirilmek istendiği bir an yani çocukların çocukluktan düşürülmek istendiği ve aynı zamanda adalet sistemi içerisinde yetişkinlerle aynı muameleyi görmeyle karşı karşıya olduğu. Biz buradan ifade etmek istiyoruz: Bu sadece adalet sistemi içinde kalmayacak eğer çocukları çocukluktan düşürürseniz, eğitim sisteminden çalışma sistemine kadar, erken evlilikler ile çocuk istismarına kadar; bir çocuk eğer 18 yaşından küçük ele alınırsa bunun pek çok açıdan çocukları riske atacağını da belirtmek istiyoruz.
Son olarak, sürem çok az ama Komşu Anne Projesi'yle birlikte sizin aslında çözüm olarak öne sürdüğünüz şeyin zemini sebebiyle yani bu projenin, komşunun evine göndermesi sebebiyle çocukları evlerde daha çok istismara uğramasının önünü açacağını düşünüyoruz ve bu projeyi eğer baz almazsak, yönetemezsek çocuklar için bir felakete dönüşeceğini de iletmek istiyoruz.
Teşekkür ederim.