| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2025 |
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; bir anne düşünün, çocuklarına akşam ne yedireceğini düşünen, bir kadın düşünün, her sabah bugün de ölmeden işe gidebilecek miyim tedirginliğini yaşayan, bir çocuk düşünün, okulda açlıktan bayılan; işte bu bütçenin gerçek sahipleri onlar ve bu bütçede onlar yok. Bu ülkenin en korumasız kesimleri olan kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler ama umurunuzda bile değil. Kâğıt üzerinde her şey çok güzel, gerçek ise tam felaket. 2026 yılında yoksullukla mücadele için hane halkı ve işletmelere transfer edeceğiniz kaynak miktarı 106 milyar lira ama Hükûmet 2026 yılında faiz ödemeleri için 2 trilyon 742 milyar lira ayırdı; bu tablo yok edilen sosyal devletin fotoğrafıdır. Yoksulluk derinleşiyor, hem de çok büyüyor. Başkanlık sistemine geçtiğimiz yıl sosyal yardımdan faydalanan hane sayısı 3 milyon 494 bindi, 2024 yılında bu sayı 4 milyon 574 bine yükseldi, listeye 1 milyondan fazla yeni aile eklendi. Vatandaşa sağladığınız ise sosyal yardım değil, sefaletin makyajı oldu. 65 yaş aylığı 5.390 lira, yüzde 70 engelliye 4.200 lira veriyorsunuz, sonra da buna "sosyal yardım" diyorsunuz.
Bakanlığın sorumluluk alanı çok geniş, bütçe ise yetersiz. Merkezî bütçeden aldığı pay sadece yüzde 2,81. Bu bütçeyle ne kadına çare var ne engelliye umut ne çocuğa gelecek ne de yoksulluğa çözüm. Kadın sığınmaevleri çözüm değil ama önleyici bir tedbirdir, 2018'de Bakanlığa ait 110 kadın sığınmaevi vardı, 2025'te ise bu sayı 112; bu nasıl izah edilir bilemiyorum. Huzurevlerinde de tablo aynı. Sayın Bakan, huzurevine yerleşmek için kaç kişi sırada bekliyor? Başvurulara ne kadar sürede yanıt veriyorsunuz? Çocuklar için çocuk sitelerinde alarm zilleri çalıyor, yetersiz personel, eksik denetim, güvenlik zaafları devam ediyor. Niğde Engelsiz Yaşam Merkezinde 1 çocuğun ölümü sonrası darp, aç bırakma ve tehdit olayları ortaya dökülmüştü. Benzeri kaç tane daha vaka var bilmiyoruz. Bu olayla ilgili yerel mahkemenin faillere verdiği mahkûmiyet kararı, bölge mahkemesi tarafından "Sistematik işkence yok, sadece ani tepkiler var." gerekçesiyle bozuldu, 14 çalışan tahliye edildi. Herhâlde bu bir akıl tutulması ve bu nasıl bir adalettir?
Sayın Bakan, siz "Kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini bu coğrafyadan kazımak için mücadelemizi amasız fakatsız, sıfır tolerans ilkesiyle kararlılıkla sürdüreceğiz." diye söz vermiştiniz. O günden bu yana 212'si şüpheli olmak üzere 553 kadın öldürüldü. Kazıdığınız tek şey kadınların güven duygusu oldu. 2025'in ilk altı ayında öldürülen 9 kadının koruma kararı vardı. Ekonomik gerekçelerle öldürülen kadınların oranı yüzde 6'dan yüzde 10'a yükseldi. Bu verileri Bakanlıktan öğrenmek isterdik, gerçeği saklamak cinayetleri durdurmaz, sadece sorumluluğu örter.
Bir başka yakıcı sorun da çocuk yaşta evlilikler. Verdiğim bir soru önergesine Bakanlığınızın yanıtında 16-17 yaş evlilik oranının 1,65'e düştüğü söyleniyor. 2024'te 16-17 yaş grubunda 9.354 kız çocuğu evlendirilmiş, 2020'den bu yana çocuk evliliği sayısı yaklaşık 61 bin. Bu tablo düşüş değil, utançtır.
Sayın Bakan, sizden en sonunda beklediğimiz, Bakanlığınızın adının "kadın bakanlığı" olarak değiştirilmesini sağlamanızdır.
Teşekkür ediyorum.