KOMİSYON KONUŞMASI

ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Çok Değerli Bakanım, Bakan Yardımcılarım, kıymetli milletvekilleri; ben de sözlerime başsağlığı dileklerimle başlamak istiyorum.

Tabii, bugün çok önemli bir Bakanlığın bütçesini konuşuyoruz, toplumla, aileyle ilgili çok önemli verileri konuşuyoruz saatlerdir. Bu Bakanlık aynı zamanda Türkiye'nin sosyal vicdanının da temsilî çünkü. İktidarın bütçede ayırdığı pay da bunun göstergesi elbette. Ailenin korunması, çocukların esenliği, kadınların güçlenmesi, engelli bireylerin bağımsız yaşamı, yaşlının huzuru, mutluluğu. İşte bu sebeple bugün önümüzde duran tablo sadece bir harcama cetveli değil. Toplum hayatımız, toplumun refahı ve huzuru aynı zamanda. Yoksulluğu yönetmek ile yoksulluğu azaltmak arasındaki farkı belirleyecek bir tercih tablosu. 2026 yılı bütçesi 531 milyar 905 milyon lira. Merkezî bütçenin ise yaklaşık yüzde 2,8'i. Aile Yılı ilan edilen ve aileyi, toplumu doğrudan ilgilendiren bir bakanlık için yeterli mi sizce de? Genel giderler içinde cari transferlerin oranı yüzde 36'ya ulaşıyor yani transfer ağırlıklı bir yıl bizi bekliyor. Ancak bu artışın ne kadarının asıl sorun yoksulluğa çare olduğunu, yoksulluğu azaltmak için olduğunu henüz bilmiyoruz; hep beraber göreceğiz. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Programı payı ise yüzde 4,1. Bu oranın Aile Yılı ve aileyi güçlendirme iddiasını taşımaya yetebilmesi için erken çocukluk, bakım hizmeti ve gelir desteği entegrasyonunun artırılması gerekiyor. Çocukların Korunması ve Gelişimi programına yüzde 10,3 ayrılmış ancak okula devam, sıcak yemek ve erken çocukluk erişimi için ölçülebilir hedefler belirsiz. Bırakın her çocuk için olması gereken devlet desteğini her gün bir öğün yemek desteği, yoksul ve SED desteği yani sosyal ekonomik destek alan ailelerin çocuklarının bile bu desteğe erişimi maalesef yok. Çocuklar akranlarıyla eşit beslenme şartlarında gelişimlerini sürdüremiyorlar maalesef. Engellilerin Toplumsal Katılımı Programı ise yüzde 24 civarında fakat bu büyük bütçenin ne kadarı erişilebilirlik yatırımı, ne kadarı gerçek bağımsız yaşam desteği bunu bilmiyoruz. Bunun şeffaflıkla açıklanmasını da sizden bekliyoruz. Ekonomistlerimiz uyarıyor: 2023'te 4,44 milyon hane düzenli sosyal yardım alırken 2024 Eylülünde sayı 3,68 milyona gerilemiş yani bu haneler arasında yaklaşık 756 bin hane sistem dışına çıkmış; bunun sebebi önemli. Neden bu düşüş yaşandı? Acaba bu düşüşün sebebi sosyal inceleme raporu olan SİR'lerde tam bağımlıların kısmi bağımlı sınıfına geçişiyle artık ödeme alamayan engelli vatandaşların 80 bin hanesi olabilir mi? Veriler kamuya açık biçimde paylaşılmadığı sürece bunu ne yazık ki bilemiyoruz. Talebimiz net: Şeffaflık ilkesiyle 2024-2026 dönemine ait aylık açık veri seti yayımlansın, hane, fert ve il kırılımlarıyla birlikte.

Aile kuracak gençlerin desteklenmesi amacıyla kurulacak fon 7474 sayılı Kanun'la kuruldu ve bu fon kredi odaklı yani 150 bin liralık bir kredi desteğinin kredi tavanının 250 bin liraya çıkarılması planlanıyor olarak biliyoruz. Ancak İstanbul Planlama Ajansına göre 2025'te evlenmenin ortalama maliyeti bir hane için 850 bin lira. 150 bin, 250 bin lira olsa da bu ancak toplam maliyetlerin bir kısmını karşılayabiliyor ve bizde soruyoruz: Gençleri borçlandırmak yerine gelire duyarlı hibe desteği ya da temel ayni destek, kira, danışmanlık gibi hak temelli desteklere geçmeyi düşünüyor musunuz? 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması yani açlık sınırı geçtiğimiz ay 28.412 lira oldu, yoksulluk sınırı ise 100 bin lirayı zorluyor. Peki, asgari ücretle geçinen bir ailede hele de sadece tek bir ebeveyn çalışabiliyorsa kadın evde çocuk, engelli, yaşlı bakım yükünü üstlenmişse 1,7'de kalan doğurganlık oranını yükseltmek hedefi ya da aileyi şiddetsiz ayakta tutabilmek tüm bunlar çözülmeden mümkün müdür? Tüm hazıruna sormak istiyorum burada.

Sayın Bakan, sahadan gelen en sarsıcı tablo, burada, tekrar engelli ve bakıma muhtaç vatandaşların engel statüsündeki değişim oldu. Burada çok dramatik bir değişim var. 26 Mayıs 2023'te değişen yönetmelikle Engelli Sosyal İnceleme Raporları, SİR Yönetmeliği değişti. Evde bakım yardımında Sağlık Bakanlığının uyguladığı sisteme geçildi ve büyük de bir hata yapıldı çünkü yardım ve destek için "tam bağımlı" ibaresi şart hâle geldi. Rapor yenilendiğinde "tam bağımlı"dan kısmi bağımlıya geçenlerin yardımı kesildi ve kesilmeye devam ediyor. Peki, bu kesime kimler giriyor? Yatağı tam bağımlı olmayan ama desteksiz hayatını da devam ettirmesi mümkün olmayan tüm fiziki ve zihinsel engelli vatandaşlarımız bu grubun içinde. Bizim ulaştığımız bilgilere göre yaklaşık 80 bin ailede bu yardım sonlandırıldı. Bu sayı sadece bir istatistik değil Sayın Bakan, bu sayı ailelerin ve engelli bireylerin yaşam ile ölüm arasındaki fark. Sayın Bakanım, değerli vekillerim, değerli bürokratlar; belki de bu sorunu çözebilmek için empati duygumuzu biraz daha geliştirmek ve "Bu sorunu ailemiz ve biz kendimiz yaşayabiliriz." diye düşünmek lazım; uygulamayı yine bu şekliyle mi bırakırdık, hepimiz kendimize bir soralım bu noktada.

Size bir örnek vermek istiyorum, çok içimi dağlayan bir örnek bu. Şile'de bir anne var, çocuğu otizmli, yoksul bir aile. Bu rapor sistemindeki değişiklik sebebiyle... Çocuk yatağa tam bağımlı değil ama otistik, ailenin evde tek bırakabilmesi mümkün değil. Anne çocuğunu getiriyor, merdivene zincirle bağlıyor ve gittiği yerlerin merdivenlerini silerek geçimini sağlıyor. 11 bin lira bazen küçük bir rakam değil bir hayatın nefesi olabilir ve o nefesin bile bu iktidar anlayışıyla elinden alındığı haneler var, biz bunun düzeltilmesini talep ediyoruz ve bu yüzden soruyoruz: 2024'te ve 2025'te tamdan kısmiye geçtiği için yardımı kesilen hane sayısı kaçtır? İtiraz sürecinde geçici ödeme yapılmaya devam ediliyor mu? 2026'da evde bakım ödeneği ile özel bakım merkezleri arasında yararlanıcı başına düşen maliyet farkı nedir? Bakanlık verilerine göre 2025 sonbaharında 523 bin hak sahibi için aylık 11.702 lira ödeme yapılmış, tek ayda 6 milyar lira harcanmış, bu ölçek kıymetli ama kriter değişikliğiyle sistem dışına itilenler göz ardı edilemez. Biz istiyoruz ki bu insanlar için hak saklılığı korunsun, rapor yenileme süresince ödenek kesilmesin, mikro veriler kamuya açıklansın.

Kadına yönelik şiddet ve ölüm verilerinde bir düşüş sağlanamıyor ne yazık ki. Geçtiğimiz yıl koruma kararı almasına rağmen Meclis personeli bir arkadaşımızı kaybettik, çok üzgünüz. 2025'te kadın konukevlerine 3,1 milyar, ŞÖNİM'lere 1,5 milyar lira ayrılmıştı; 2026'da bu ödeneklerin nasıl büyütüleceği, barınma kapasitesi ve başvuru yanıt süresinin ne kadar kısaltılacağı noktasında hedefleriniz bulunuyor mu, bunu bizlerle paylaşmak ister misiniz?

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - Sıra beklemiyorlar, hemen geliyorlar kuruluşa, biz sıra bekletmiyoruz konukevlerinde kadınlara.

ELİF ESEN (İstanbul) - Kadınları şiddetten koruyacak, önleyecek tedbirlerin yanı sıra ekonomik dayanıklılıklarını destekleyecek, gerçek anlamda güçlendirilecekleri politika mimarisi mutlaka kurulmalı.

Çocukların korunması programı, yüzde 10 payla önemli bir alan ancak biz sonuç istiyoruz. 2026 sonunda okula devam oranı, sıcak yemek kapsama oranı ve erken çocukluk hizmetlerine erişim için somut hedefler açıklanmalı çünkü çocuklar istatistik değildir, bu ülkenin gerçek beka meselesidir, geleceğidir.

Bütçede sosyal yardım tutarı artarken faydalananların sayısı azalıyor. Ekonomik koşullar altında yoksulluk şartlarının ve sayılarının azalmayacağı göz önünde bulundurulduğunda bu çelişkiyi gidermenin yolu şeffaflık, bağımsız etki analizi ve istihdama geçiş oranının açıklanmasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Esen, çok teşekkür ederiz.

ELİF ESEN (İstanbul) - Ben Komisyon üyemizin beş dakikasını kullanıyorum o yüzden bir dakika talep ediyorum.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Bir dakika daha, tabii, tabii, bir saniye.

ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Buyurunuz lütfen.

ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum, sağ olun.

Defalarca koruma kararı alan kadının güvenli yaşam şartlarında olduğu, şiddetin olmadığı, engellendiği, çocuklar arasında eşit fırsatlara erişimin olduğu, akranlarının birbirine şiddet uygulamadığı, ihmal ve istismardan ölmedikleri, yeni doğan bebekleri bile para için gözünü kırpmadan öldüren kişilerin barınamadığı, hatta çeteleşemediği; çeşit çeşit çetelerin gün gün artmadığı, üyelerinin çocuklardan oluşmadığı; ülkenin engellileri ve yaşlılarının aktif yaşamın içinde, refah içinde olduğu, İŞKUR'un önünde, Et Kurumu önünde bakıma muhtaç yaşlıların kış soğuğunda sıra beklemediği; Ordu Fatsa'da taş ocağında 75 yaşında çalışırken yaşlılarımızın göçük altında kalmadığı bir Türkiye'yi hayal ediyoruz ama maalesef, bugün bu şartlarda değiliz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ELİF ESEN (İstanbul) - İşte, tüm bu hedefler koyulurken, projeler açıklanırken doğru veri setlerini ve ilgili bakanlıkların eş güdümle çalışmasına olanak sağlayan, dijitalleşen veri sistemi yönetişim ilkeleriyle hareket edilmesi, etkili izleme, değerlendirme sistemlerinin olması ve yine ülkemizde var olmayan...

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Esen.

ELİF ESEN (İstanbul) - Bitiriyorum, tamamlıyorum.

...kamuda hangi mertebede olursa olsun, sorumsuz sorumluların izlenip denetlendiği ve etkin müeyyide sisteminin olduğu bir yönetim zorunludur diyorum, çok teşekkür ediyorum.