KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN YEGİN (Ankara) - Teşekkür ederim.

Salonda bulunan herkesi ben de saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ'yle Türkiye'nin sessiz sedasız devrim niteliğinde işler yaptığı alanlardan biri de enerji alanıdır. Yirmi üç yıllık AK PARTİ iktidarıyla ve son dönemde Cumhur İttifakı'yla ortaya koyduğumuz politika ve uygulamalarla Türkiye'miz büyüyor, şehirlerimiz büyüyor, sektörlerimiz büyüyor, öz güvenimiz, üretimimiz, ihracatımız büyüyor, artıyor ve çeşitleniyor ve bu büyümeyle, çeşitlenmeyle beraber de enerji ihtiyacımız hızla artarak büyüyor. Elektrik ihtiyacımız bugün iktidara geldiğimiz günün 3 katına çıkmış ama bu 3 katlık enerji talebinin artışını karşılamakla beraber kurulu kapasitesini de 5 kat artırmış bir noktaya gelmişiz ve bu kapasite artışının yüzde 70'ini de yerli kaynaklardan sağlıyoruz. Çokça rakamlar verildi bugün, büyük başarılar ortaya koymuşuz, bugün ürettiğimiz enerjinin yenilenebilirlik oranını yüzde 50'lere getirmişiz. Evet, bu başarıya bugün yirmi üç yıllık AK PARTİ ve son dönemlerde Cumhur İttifakı'nın liderliğinde bugün Sayın Bakan kumanda ediyor. Geçmişte başka bakanlar, geçmişte başka genel müdürler, bürokratlar vardı ama son tahlilde Türkiye'yi her konuda olduğu gibi enerjide de tam bağımsız yapmak isteyen siyasetin yönetimi uygulanıyor ve hamdolsun, başarı alınıyor.

Arkadaşlar, yenilenebilir enerji ekipman imalatında yani hep dışarıdan alıp imal ettiğimiz şeyler değil bunlar, bir yandan bu üretimi artırırken bir yandan Türkiye'de onu üretebilecek kapasiteyi, kabiliyeti de ortaya koymuşuz teşviklerle beraber ve 500 imalatçı firma oluşmuş, sadece yenilenebilir enerji ekipman imalatında.

Bugün bu yerlilik oranlarıyla emeği olanların hakkını teslim etmemiz gerekmez mi arkadaşlar? Onlara bir teşekkür etmemiz gerekmez mi? İşte, arkadaşlarımız sabahtan beri rakamları veriyorlar; hidroda, jeotermalde, rüzgârda, GES'te Avrupa'da, 1, 2, 3, 4 ve 5; dünyada 10, 11, 12 ve 13'üncü sıralardayız. Emeği, çabası, katkısı olan, vizyonu olan bu siyasete, ittifaka, öncekilere ve elbette de bu ekibe bir teşekkür etmeyelim mi arkadaşlar?

300'lerden alınan enerji üretim tesisi sayımızı bugün 10 binlerin üzerine taşımış arkadaşlara bir minnette bulunmayalım mı? Siz de bu ülkenin insanısınız arkadaşlar, bu milletin ferdisiniz; siz de sevinin, bu başarı, bu milletin başarısıdır.

Şimdi, yanlış bilgiler de dolandı, burada kasıtlı olarak söylendi belki, bilmiyorum. Özellikle "Sanayide enerjiyi pahalı kullandıran bir ülkeyiz." denildi. Hâlbuki, arkadaşlar, biz hem Avrupa'da hem dünyada sanayicisine özellikle hem elektriği hem doğal gazı en ucuz sağlayan ülkeyiz. Şimdi, elektrik desteklerini kaldırmışız... Bir şamata oldu sürekli. Pandemi yaşadık; pandemide enerji fiyatlarımız 2-3 kat arttı; aynı enerjiye 3 kat para ödemek zorunda kaldık. Bizden istediler bu fiyatlar tüketiciyi etkilemesin diye -çünkü dönemseldi, haksız artışlardı- düzelir diye biz burada destekler ortaya koyduk. "Vatandaşımıza bunu yansıtmayalım, bir süre devlet olarak biz karşılayalım." dedik, bir süre. Sonra itiraz oldu: "Ya, villada oturanla katta oturan aynı oranda; dubleks ve bahçeli evde oturanla balkonsuz evde oturan aynı oranda bu destekten yararlanıyor." dedik. Ne yaptık? Biz de "Ortalama hane halkının tüketim bedeli üzerinden, aylık 400 kilovat üzerinden fazla kullananlarda bu desteği kaldıracağız." dedik ve bunu kademe kademe... Belki değişebilir de yarın daha fazla da genişleyebilir bu kapsam. Arkadaşlar, topu topu şu anda yaptığımız ve 2026'dan itibaren devreye girecek olanla beraber hane abone sayısının yüzde 6'sını kapsayacak bir kapsam daralması oldu. Bunun feryadını yapıyorsunuz.

Peki, bunun feryadını yapan arkadaşlara soruyorum: Ankara Büyükşehir Belediyesi suya nasıl bir zam yaptı, biliyor musunuz arkadaşlar? Bir inceleyin; 15 metre küpe kadar 41 lira olan suyu 15-30 arası 124 lira -tam 3 katına- 30 metreküpün üzerindeki suyu da 207 liraya -tam 5 katına- çıkardı. Ne anlatıyorsunuz burada? Samimi gelmiyorsunuz millete, millete samimi gelmiyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz de belediyelerin gelirlerini kesiyorsunuz.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Beş senede bir zam oldu ya...

ORHAN YEGİN (Ankara) - "Toprakları, zeytinlikleri yok ettiniz." denildi; "Bütün Türkiye'nin zeytinliklerini siz madenlere açtınız." denildi. Sadece bir ilde, küçücük bir yerde yapılan uygulamayı, kanunda koordinatları belirlenmiş yerle ilgili sınırı olan uygulamayı "Bütün Türkiye'de yapıyorsunuz." diye halkı manipüle ettiniz.

"ÇED raporları kaldırılıyor." diye bir sürü iftiralar, yalanlar söylediniz; hâlbuki ÇED raporu kaldırılmadı. Yatırımcı ÇED rapor almak için 20-30 tane kuruluş geziyordu, üç-dört yıl sürüyordu, yatırım iştahı ortadan kayboluyordu; böylesine uzun süreçler olduğu için madenlerimizdeki ihalelere başvurular az oluyor, az fiyatlar teklif ediliyordu. Bakanlık "Kardeşim, bu raporu Bakanlık olarak ben hazırlayacağım, tamamıyla işletmeye hazır bir hâle getireceğim, sonra ihaleye çıkacağım; dolayısıyla daha yüksek bedelle satacağım. İki yıl, üç yıl, dört yıl yatırımın peşinde koşup iştahını kaybetmeyecek yatırımcı. Dolayısıyla daha büyük bedel alacağım ve ülkemin kaynaklarını daha hızlı harekete geçireceğim." dedi. Bunu "ÇED raporlarını kaldırdınız, çevre düşmanı iktidarsınız." diye milleti manipüle ederek, iftira ederek, yalan söyleyerek bile bile defalarca tekrarladınız arkadaşlar.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yatırımcının iştahı değil o, yandaşın iştahı.

İBRAHİM AKIN (İzmir) - Öyle bir şey yok.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, arkadaşlar, bakın, bir şeye karar vermemiz lazım: Bu kaynaklarımız var bizim; bu kaynaklara ve bundan üretilenlere ihtiyaçlarımız var. Bunları daha ucuz ve daha nitelikli bir şekilde burada üretip istihdam da oluşturarak ihtiyaçlarımızı karşılayalım mı, yoksa daha çok vergiyi milletin sırtına bindirip, daha çok vergi toplayıp, daha pahalı olarak ve onların kurallarıyla ve onların keyfine göre, onların fiyatına göre, onların gizli, örtülü ambargolarına göre almak için kapılarında gezelim mi? Karar vermemiz gereken şey bu arkadaşlar, işte bağımsızlık dediğimiz şey bu arkadaşlar. Biz bu kaynaklar bu ülkede varken, bunları doğru, çevreci, insanı önemseyen koşullarda üretip kendi kendimize yetebilir ve dışarıya bunları satabilir bir konuma gelmek varken yapmayalım bunları, onlardan alalım dediğimiz zaman onların keyfine düşüyoruz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz önce parti olarak bal tutan parmağını yalar anlayışını terk edin.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dolayısıyla neyi savunduğumuzun farkında olalım arkadaşlar.

"Yapılan işler, politikalar kimden yana olduğunuzun tercihi aslında." deniliyor. Evet, kimden yana olduğumuzun, neyden yana olduğumuzun tercihi, az önce söyledim. Başka bir şey daha söyleyeyim: İktidara geldiğimizde -arkadaşlar rakamları verdiler- 5 ilde, 5 merkezde 1,3 milyon aboneyle 17 milyar metreküp doğal gaz kullanılıyordu bu ülkede. Arkadaşlar, biz "Yol yapmakla trafik azalmaz." demedik. Biz "Ya zaten doğal gazı satıyoruz, satıp satıp oralara götürüp götürüp abone sayısını çoğaltıp aynı gazı satacağız, ne gerek var." demedik. Bugün 81 vilayette, 950 merkezde doğal gaz taşıyan ve götüren bir iktidar olduk ve 20 milyona çıkardık abone sayısını. Bugün Haymana'nın köylerinde, bugün Kazan'ın, Çubuk'un köylerinde dahi doğal gaz var. İnşallah tamamlayacağız, tamamını da götürmeye çalışacağız. Kim halktan yana, kim sermayeden yana. O doğal gaz taşıma, dağıtım şirketleri o doğal gaz hatlarını çekmemek için çok da direnmelerine rağmen üzerine gide gide, gide gide bugün köylerde bile doğal gazı vatandaşına götüren bir ülke olmuşuz.

Alay edenler oldu, "Size orada sondaj yaptırmazlar." doğal gaz aradığımız zamanlar, "Gemilerle gider bir çay içer, fotoğraf çektirir gelirsiniz." dediler. Ne oldu? Ne oldu? Ne oldu arkadaşlar? Petrolde de aynı şeyleri söylediniz. Bugün Allah'a hamdolsun her konuda evet kendi kendimize yetmiyoruz ama bir gün o da gelecek.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne kadar harcadığınızı da söyleyin.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Kendi kendimize yettiğimiz de daha fazlasını ürettiğimiz günler de çok yakındır, gelecek.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne harcadığınızı niye söylemiyorsunuz?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dalga geçmişlerdi o gün, şimdi mahcup olacaklarına yeni bir dalgayı geçiyorlar.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Maliyetlerinizi niye açıklamıyorsunuz?

ORHAN YEGİN (Ankara) - "Her işi betonla yaptınız. AK PARTİ'nin işi zaten beton; eğitim betonla, sağlık betonla, gaz sahalarını beton yapıp kenara çekildiniz. Bir iki tane ateş yaktınız." Bakan Bey onları açıklayacaktır ama daha da haddi aşıp daha da ileri giderek "Bulmuşsunuz kebap bir alan, oh ne güzel; gemileri almışsınız, kiralasanıza, niye alıyorsunuz?" denildi.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kim diyor ya? Kim diyor, kim?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu ayıp ifadeyi, bu çirkin ifadeyi...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kim diyor?

ORHAN YEGİN (Ankara) - ...bu kebap bulma mantığıyla işe bakma düşüncesini, zihniyetini biz iade ediyoruz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Nilgün Hanım'ın hayal dünyasının ürünü o.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Demek ki siz yaptığınız, yaptırdığınız işlerde hep böyle "Bir kebap çıkar mı, bize de oradan bir şey çıkarma mı?" mantığıyla bakıyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Nilgün Hanım'ın hayal dünyasının ürünü. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizi o mantığınızla baş başa bırakıyoruz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yalan.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Siz kebapları, konserlerde bulmuşsunuz kebapları, gidin o kebaplara siz gidin. Siz gidin kebaplarınızın peşine.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yalan. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, siz, bugün bu ülkede tesis kurmanın, tesis kurma yeterliliğinin, başvurunun, şunun bunun, her şeyin şartları bellidir. Başvuru yapanların ne mezhebine ne partisine ne etnik kökenine hiçbir şeyine bakılmaksızın herkes bu tesisleri kurabilir, herkese de o alım garantileri vardı kurduğu dönemde, bugün de farklı şekillerde var. "Siz firmalara alım garantisi verdiniz. Neden? Çünkü gizli ortaksınız." diyorsunuz. İşte sizin mantığınız bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Yegin, bir dakika veriyorum.

Buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Siz ortaklık yapmadığınız bir işin önünü açmayacak, ortaklık yapmadığınız bir sektörü büyütmeyecek, ortaklık yapmadığınız iş adamına iş vermeyecek insanlarsınız.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Madem teşvik verecektiniz bu kadar, niye özelleştirdiniz o zaman? Niye özelleştirdiniz?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Onu ancak siz yaparsınız. Üç kuruşa aldığınız, üç kuruşa aldığınız villaları, milyonluk villaları size veren şirkete milyonluk ihaleler verir, sonralarında hisselerindeki ortaklık paylarıyla oynarsınız. Bu sizin işiniz kardeşim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Valla ben kirada oturuyorum güzel kardeşim. Sen nerede oturuyorsun?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu sizin işiniz. Tamam mı. Herkesi kendiniz gibi bilip izzetli insanlara, izzetle yapılan işlere, hepimize burada laf atmaya kalkmayın. Tamam mı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bak, bak, konuştuğun milletvekili kirada oturuyor. Sen nerede oturuyorsun?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Boş ver. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Anlat, anlat, nerede oturuyorsun?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Neler yaptığınız daha çok çıkacak ortaya, daha çok çıkacak ortaya.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bırak ya! Bırak!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, şimdi, şimdi, dur. Trump'tan icazet almaktan bahsediyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Aralarında bir tane geçim sıkıntısı yaşayan... Aranızda bir tane geçim sıkıntısı yaşayan var mı?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizler bu yaptığınız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyoruz.

Değerli arkadaşlar...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hepiniz lüks içinde yaşıyorsunuz, lüks.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar, bir saniye.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hepiniz lüks içinde.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sondaj gemisiydi, helikopterdi; hadi maliyetleri açıklayın bakalım!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Oturur musunuz yerinize. Sayın milletvekili, yerinize oturur musunuz. Değerli arkadaşlar...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Var mı aranızda, bir tane geçim sıkıntısı yaşayan var mı?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar... Bir saniye değerli arkadaşlar.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu kadar insafsızca eleştirilmez ya!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar.... Değerli arkadaşlar, bir saniye.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir şey söyleyeceğim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, kiralama, satın alma... Sayın Bakan umarım o rakamları birazdan verir. Birazcık, gram eğer mahcubiyetiniz varsa yüzünüz kızarır. Biz, bizden önce kiralamalarla yapılan bedellerle gemileri satın almış ve o kiralamalara verilen paralarla bulunamamış gazları, petrolleri bulmuş bir... Utanın, utanın, utanın.