KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, Enerji Bakanından masallar dinledik, şimdi gerçeklere gelelim.

Geçtiğimiz hafta 21 milyon vatandaşa devasa elektrik zammı yaptınız. 2026 yılından itibaren geçerli olmak üzere 2025 yılı elektrik tüketimi toplamı 4 bin kilovatsaati aşan yani yıllık elektrik faturası toplamı 11.800 lirayı geçen konut abonelerinin aylık ücret tarifesini değiştiriyorsunuz. Bu aboneleri sabit fiyat tarifesinden çıkarıp piyasa takas fiyatının geçerli olduğu başka bir fiyat tarifesine sokuyorsunuz. Sonuç, bu durumdaki abonelerden şu anda aylık elektrik faturası 389 lira geliyorsa 2026 yılında bu fatura 871 liraya yükselecek. Yapılan zam oranı yüzde 124. 984 liralık fatura 1.935 liraya çıkacak, zam oranı yüzde 97. 1.148 liralık fatura 2.179 liraya çıkacak, zam oranı yüzde 90. Ayrıca AKP apartman, site ve kooperatif sakinlerinin ortak kullanımındaki elektrik sayaçlarının faturalarına da yani asansör, hidrofor, otomat, çevre aydınlatma sayaçlarına da yüzde 124'e varan oranlarda zam yapıyor. Apartman aidatlarına yansıyacak bu zam tutarı binadaki dairelere bölüştürüldüğünde kimi binalarda daire başına yüzde 10, kimilerinde yüzde 15 veya yüzde 20 oranlarında gizli zam yapılması demek. Bu zamlardan etkilenecek hane sayısı 7 milyon, zamlardan etkilenecek kişi sayısı 21 milyon. Sonuç: AKP'nin insan haklarına aykırı bu elektrik zammı bebeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, hastasıyla 21 milyon vatandaşımızı çarpacak.

Sayın Bakan, AKP'nin yandaş şirketlere sağladığı ayrıcalıklar sınır tanımıyor. TEİAŞ'ın "kapasite mekanizması teşviki" adı altında santrallere üretmedikleri ama hazırda tuttukları elektrik için 2025 yılında verdikleri teşviklerin oranı dehşet verici bir seviyede. 2014-2025 yılında verilen bu teşviklerin dolar bazında karşılığı 2 milyar 88 milyon dolar, güncel kurla 88 milyar lira. Vatandaşı hayat pahalılığıyla soyup bir avuç yandaşa aktardığınız para bu. Özellikle 2 şirkete ödenen kapasite teşvik tutarı astronomik bir seviyede. Soma Kolin Termik Santrali için Koline ödenen teşvik tutarı 2025 yılının ilk dokuz ayında 1 milyar 186 milyon lira. 2023 yılının ilk dokuz ayıyla karşılaştırıldığında teşvikteki artış oranı ne kadar, ne kadar sizce? Yüzde 1.541. Bolu Göynük Termik Santrali için Kazancı Holdinge ödenen teşvik tutarı 367 milyon lira. 2023 yılının ilk dokuz ayıyla kıyaslandığında teşvikteki artış oranı yüzde 879. Bunun adı soygundur.

Ayrıca yaptığınız özelleştirmeler de tam bir fiyasko. Önce termik santralleri özelleştirdiniz, ardından, bu şirketlerin özelleştirme borçlarına dolardan TL'ye dönme imkânı tanıdınız, sonra, kalan borcu 6 takside böldünüz ve ortaya 1 milyar 830 milyon dolar kamu zararı çıkardınız. Meclise de buna alet ettiniz, şimdi de bu santrallere uzun dönem dolar bazlı elektrik garantisi veriyorsunuz. Peki, bu şirketleri bu ayrıcalıkları niye sağlıyorsunuz değil mi, kritik soru bu çünkü siz yani AKP'nin enerji bürokrasisi aslında siz bu şirketlerin gizli ortağı gibi hareket ediyorsunuz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - O nasıl bir cümle ya!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, AKP'yi uyarıyorum, şimdiden uyarıyorum, eğer Amerika'yla Amerika'nın Ukrayna'yla yaptığı gibi bir ortaklık anlaşması yapacaksanız Türkiye'nin geleceğini sattınız demektir. Zira Amerika Ukrayna'ya yaptığı silah ve askerî yardımların karşılığı olarak bakın Ukrayna'ya nasıl çöküyor. Anlaşmaya göre özetle, Ukrayna Amerika'ya ne verecek? Bakın, anlaşma burada. Nadir toprak elementlerinin yüzde 50'sini, altın ve bakırın yüzde 50'sini...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bunu niye okuyorsun?

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Önemli bir şey söylüyor ağabey.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...lityum ve uranyumun yüzde 50'sini, petrol ve doğal gazın yüzde 50'sini, deniz hidrokarbon yataklarının yüzde 50'sini...

El hareketi yapmayın Sayın Bakan, siz bekleyin, nereye varacağını göreceksiniz.

(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

El hareketi falan yaptığı yok kimsenin ya.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - El hareketi falan yapmıyor.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Resim, harç, gümrük, stopaj yok, tüm paranın dolara çevrilmesi serbest, tüm paranın yurt dışına transferi serbest... Ya, "Amerika" deyince birden tüyleriniz diken diken oldu, hayırdır, hayırdır?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Senin de senin de!

(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Korkmayın bu kadar ya, korkmayın, biraz bağımsız olun.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İngiltere'de manda...

(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kulağınız çekilecek gibi, "Zelenski gibi konuşursam fırça yerim." diyerek Trump'ın karşısında dut yemiş bülbüle dönmekle olmuyor bu işler.

SERKAN SARI (Balıkesir) - AKP milletvekilleri müdahale edince serbest mi? Sadece Cumhuriyet Halk Partisine mi yasak?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, Amerika-Ukrayna arasındaki o, adına "ortaklık iş birliği" denilen bu anlaşma Ukrayna mevzuatının üzerinde, Ukrayna Hükûmeti değişse bile Amerika'nın haklarına dokunulamayacak. Bu anlaşmanın uygulanmasını iç hukuk hükümleri etkilemeyecek yani Ukrayna yargısı devre dışı. Anlaşmanın yürürlük tarihinden sonra Amerika, Ukrayna'ya silah sistemleri, mühimmat verdiğinde Amerika'nın alacakları bu askerî yardımın değerlemesi üzerinden artırılacak. Uyuşmazlıkların çözümünde Ukrayna yargısı veyahut tahkim yok, karşılıklı istişare var.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Deniz Bey, Türkiye ne yapmış?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu anlaşma Amerikan tipi ortaklık veya iş birliği anlaşması, gizlenen adıyla bir kapitülasyon anlaşması.

Şimdi, gelelim sizin derdinize. Bakın, anlaşılıyor ki Trump da Tayyip Erdoğan'a verdiği meşruiyetin karşılığını tabii ki isteyecek değil mi? Bedavaya vermeyecek.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dışarıda meşruiyet arayan sizsiniz!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tayyip Erdoğan'ın Trump'ın meşruiyetine ihtiyacı yok, sen ne diyorsun!

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Onu Amerika Büyükelçisini çağıracaksınız ona diyeceksiniz arkadaşlar.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu meşruiyetin karşılığında Türkiye'nin nadir toprak elementlerine göz dikmiş durumda.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dışarıdan meşruiyet arayan sizsiniz, biz milletimizden alıyoruz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sen kendi liderlerinle karıştırma Tayyip Erdoğan'ı, tamam mı?

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Büyükelçiyi çağırın ona söyleyin bunu.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, şimdiden söylüyorum: Yarın bir gün AKP'nin de kamuoyu önüne "Amerika'yla ortaklık veya iş birliği anlaşması yaptık." diye çıkması an meselesi aynı Ukrayna Hükûmeti gibi.

EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Hayal görüyorsun, hayal!

HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Biz milletimizden alıyoruz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Uyarıyorum sizi "ortaklık iş birliği anlaşması" diye önümüze kapitülasyon anlaşmasına ambalajlayıp getirmeyin, uyarıyorum!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kapitülasyon sizin işiniz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dışarıda meşruiyet arayan sizsiniz. Siz o imtiyazların, meşruiyetlerin peşinde koşuyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Değerli milletvekilleri, AKP'nin söylemlerine göre nadir toprak elementleri zaten devlet eliyle işletiliyor. Değil mi? Zaten yurt dışına da satılmıyor, öyle değil mi, değil mi? Öyle diyorsunuz değil mi? Hadi sallayın kafaları. O zaman soruyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen kimsin ya! Haddini bil biraz ya!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye Sayın Yavuzyılmaz, bir saniye... Böyle bir usul yok yahu!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Nasıl bir usul var?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - "Kafanızı sallayın, başınızı sallayın." Sen konuşmanı yap.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Nasıl bir usul var?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, Sayın Başkan, niye müdahale ediyorsunuz Allah aşkına!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Boş ver sen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani Sayın Bakan, böyle böyle yapacak, eliyle böyle yapacak.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sen, boş ver!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "He, he" diyecek.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Yavuzyılmaz, bu senin sürenden gidiyor.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Arkadaşlar, müdahale edecek, öyle bir usul mu var?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Senin sürenden gidiyor, benden gitmiyor, ben sana ikazımı yaparım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Neremizi sallarsak sallarız, sana ne ya!

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, böyle bir usul var mı?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, bunu cevap vereceğim ben.

Sen devam et ağabey, süren bitiyor, ben konuşacağım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, AKP'nin söylemlerine göre "Nadir toprak elementleri zaten devlet eliyle işletiliyormuş, yurt dışına da zaten satılmıyormuş." O zaman soruyorum: Dünya Bankası resmî entegre ticaret verilerine göre 2023-2024 yıllarında Türkiye'den Amerika ve Ukrayna'ya ihraç edilen nadir toprak elementlerinin satışını kim yaptı? Alın, bakın, belgeler burada. Hadi bürokratlar harıl harıl araştırmaya başlasın.

Evet, gelelim AKP'nin belgeli helikopter vurgununa. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının bir alt şirketi olan Türkiye Petrolleri Offshore AŞ'nin sondaj gemilerine alınan helikopter hizmetleri için Katar ortaklı bir helikopter kiralama şirketine devasa tutarlarda ödeme yaptığını belgeleriyle tespit ettik, belgeler burada. TP-OTS önce helikopter hizmetleri faturasını Türkiye Petrollerinden tahsil ediyor, ardından parayı Redstar şirketine aktarıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Helikopter başına ödenen tutar günlük 36 bin dolar, aylık 1 milyon 116 bin dolar, yıllık 13 milyon 140 bin dolar bir helikopter başına, güncel kurla 552 milyon lira. Bir yıl için ödenen 1 helikopter için bir helikopterin bu hizmet tutarıyla o helikopteri satın almak mümkünken bu yapılan soygundur. Ayrıca, 4 sondaj gemisi için toplam 4 helikopterden bu hizmet alınıyor. Bu 4 helikopter için ödenen yıllık tutar 52 milyon dolar, güncel kurla 2 milyar lira her yıl bu ödemeyi tıkır tıkır yapıyorsunuz.

Şimdi, bu belgeleri ben nasıl buldum, nereden buldum diye hadi araştırmaya siz devam edin bakalım.

Evet, AKP'den bir kurnazlık daha; bakın, AKP'den bir kurnazlık daha.

ORHAN YEGİN (Ankara) - İçeriden, çöpten...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Söz alır, konuşursunuz.

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Önemli bir konuyu konuşuyor.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bizde laf atmak serbest, atabilirsiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, bu elimde gördüğünüz belge Yüksek Seçim Kurulunun Resmî Gazete'de yayımladığı bir kararın belgesi. Belgede ne diyor? "31 Mart 2024 seçimlerinin yurtta illere göre güneşin doğuş ve batış saatlerindeki farklılıkları dikkate alarak oy verme süresinin başlangıç ve bitiş tarihlerini ona göre belirledim. Batı ve orta Anadolu'daki vatandaşlarımızın oy kullanma başlangıç saatini doğu illerine göre bir saat daha geç başlatacağım." diyor. İnsanlar seçimde oy kullanma kullansın diye, karanlıkta yollara düşmesinler diye, karanlıkta oy kullanmasınlar diye böyle bir düzenleme yapıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Güvenlik, sağlık ve psikoloji açısından bu kararı alıyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Süreniz dolmuştur. Teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlar, bitti.

Şimdi, sayın milletvekilleri...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamamlayayım, öyle.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Yavuzyılmaz, bitti

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, cümlemi bitireyim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın arkadaşlar, değerli arkadaşlar, bir saniye...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, o kadar kesme oldu.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir saniye.. Şimdi, değerli arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, konuşmalarla alakalı, biliyorsunuz, cevabı verecek olan milletvekilleri ancak Cumhurbaşkanımızla alakalı bir "meşruiyet" ifadesi geçti Sayın Yavuzyılmaz'ın kelimelerinde.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İlk kez mi duyuyorsunuz?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye ya, ben burada ilk kez söylüyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Onu Amerikalı yetkililer ifade etti.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Cevabı Sayın Yavuzyılmaz'a vermeyin, Dışişleri Bakanına verin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, bir saniye. Sayın Yavuzyılmaz, siz Zonguldak'tan seçildiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben size..

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye arkadaşlar.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, ne diyeceğini nereden biliyorsun?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yani bir milletvekili aşağı yukarı 75-80 bin oyla seçiliyor.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunun muhatabı biz değiliz ki, bunun muhatabı "sevgili dostum Trump" Dışişleri Bakanı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, Sayın Sayın Ağbaba, bir müsaade eder misiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, ben ortaya koyduğum konuyu niye Komisyon Başkanıyla değerlendirme yapmak zorunda kalıyorum?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye arkadaşlar, bir saniye arkadaşlar...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya niye? Milletvekili arkadaşlarımız gerekli tuşa basar, söz alır, konuşur.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz ya; siz konuştunuz, bir saniye. Ne konuştuysanız söylüyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya ama sizin avukatlık yapmamanız lazım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Siz bana "avukat" diyemezsiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Avukatlık yapmamanız gerekir.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yerinizi bilin!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Niye, avukatlardan bir sıkıntınız mı var?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Cumhurbaşkanı, devlet başkanıdır. Dolayısıyla...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - E, AKP'nin de Genel Başkanı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye. Ya, Genel Başkanlık görevi vardır ama devlet görevi de vardır. Dolayısıyla, bir ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Biz AKP Genel Başkanı olarak görüyoruz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Siz öyle söyleyin. 28 milyon oy almış. Ne kadar oy almış? 28 milyon. Şimdi, siz kendinizle alakalı bur meşruiyet tartışması görmüyorsunuz fakat 28 milyon oy almış olan Cumhurbaşkanıyla alakalı meşruiyet tartışması...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Görmüyorum tabii.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sadece size bu, değil mi ? Onca seçilmiş belediye başkanı ne? İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı ne? Sandık sadece size meşru, sandık sadece siz kazanınca meşru.

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Dışişleri Bakanına söyleyin, çağırsın, bir nota versin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Dolayısıyla, bunu kabul etmem. Cumhurbaşkanı meşruiyetini halktan alır.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, benim konuşmam bölündü, cümlemi tamamlamak istiyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sataşmadan dolayı söz istiyor. Bir şey söyledi Yaşar Bey, onunla alakalı...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, bunları bitirelim, lütfen. Vermeyeceğim söz, istirham ediyorum, bu işleri bitirdim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, bakın...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arslan'a söz vereceğim. Sayın Yavuzyılmaz, bitti.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, konuşmam kesildi, niye tamamlamam için söz vermiyorsunuz?