| Komisyon Adı | : | (10 / 2, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, Komisyon çalışmaları sonucu tespit edilen aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurlar ve aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik Bakanlığın görev alanına giren konularla ilgili çözüm önerileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 30 .03.2016 |
DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Teşekkür ediyorum.
Öncelikle, Sayın Bakana verdiği bilgiler için çok teşekkür ediyorum, burada bulunduğu için.
Benim de birkaç üzerinde durmak istediğim konu olacak. Birincisi: Boşanma için başvuran çiftlere aile danışmanlığı ve evlilik terapisi için yönlendirme ve yararlanma tedbirlerinin kanun, mevzuat kapsamına alınması ve konuyla ilgili olarak verilecek yardımın eğer devlet imkânları yoksa sosyal güvenlik kapsamına alınarak hizmet alımının ekonomik yönden sorun olmaktan çıkarılmasını rica ediyorum.
Yine, Sayın Bakanımızın fiziksel ve cinsel istismar, aile içi şiddet, kadın cinayetleriyle ilgili olarak hassasiyeti için de teşekkür ediyorum. Burada da düzenlenmesi gereken bazı hususlar olduğu düşüncesindeyim. Birincisi, şiddet eylemini uygulayan bireyin psikolojik destek alarak rehabilite edilmesinin zorunluluk olarak mevzuata geçirilmesi taraftarıyım. Bu konuda çok değerli hâkimlerimiz, avukatlar görüşlerini belirttiler. Bu tedbiri çıkarabiliyorlar ama zorunluluk hâline getirip zorla uygulattıramıyorlar. Bu kişiler rehabilite olmazsa ileriki dönemde mutlaka tekrar bu yönteme başvuracaklardır, yeni kuracakları aile birliği de sarsılacaktır.
Yine, iyi hâl indirimi var. Failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılanma sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası gibi hususlar iyi hâl indiriminden yararlanmasını sağlıyor. Bu öyle bir noktaya getiriliyor ki suçlunun, şiddet uygulayan kişinin davaya geldiğinde kravat takması bile iyi hâl indirimi almasını sağlıyor. Bu da hem suçun cezasız kalmasını hem de toplum içerisindeki adalete duyulan güveni sarsıyor diye düşünüyorum.
Yine, bu istismarlar, son zamanlarda cinsel istismarlar, özellikle çocuklara ve gençlerimize yönelik çok gündeme geliyor. Sadece özel vakıflarda değil bunlar maalesef devlet okullarında da önümüze çıkıyor. Kurum ve kuruluş farkı gözetmeksizin... Hatta bu, aile içerisinde de karşımıza çıkıyor, bu çok üzücü. Cezayı işleyenler tabii ki cezalandırılacak ama bu kurum ve kuruluşun adı önemli değil, devlet kurumu olması da önemli değil, hangi kuruluş olursa olsun burada ihmal ve kusurların da araştırılması gerekiyor.
Ayrıca, sadece fiilin gerçekleştiği yer değil, bu kurum ve kuruluşlar üzerinde denetim kurması gereken devlet kurumları da var ve bu kurumlara yardımcı olması gereken ve yardımcı olmasından hariç oraları denetleyen kişilerin de olması lazım, bunların yönetmeliğe bağlanması lazım. Eğer bu kurum ve kuruluşlarda denetleme görevinde veya yardım konusunda ihmali ve kusuru olanlar varsa bence bu arkadaşlar için de bir çalışma yapılması gerekiyor. Bu bugün burada olduysa yarın birçok ilde, dediğim gibi, birçok kurumda karşımıza çıkabilir. Önemli olan, bütün bu olayları sonlandırmak; çocuklarımızı, gençlerimizi, ailelerimizi korumak diye düşünüyorum.
Çok teşekkür ediyorum.