KOMİSYON KONUŞMASI

ADULLAH KISACIK (Adana) - Şimdi, ben geçen sene de Genel Kurulda bununla ilgili konuşmuştum. Şimdi zaten iktidar tekstilden, konfeksiyondan ve mobilya sektöründen vazgeçmiş durumda. Sayın Bakanım, vazgeçmiş durumda bakın...

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKAN YARDIMCISI ZEKERİYA ÇOŞTU - İşte, destekliyoruz Sayın Vekilim.

SADULLAH KISACIK (Adana) - Siz ölen hastaya, ölecek olan hastaya boşu boşuna yatırım yapıyorsunuz. Siz zaten tekstili ölüme terk etmişsiniz, hayır, sert de konuşmak istemiyorum ama bu gerçek bir şey yani tekstilden vazgeçmiş durumda, mobilyadan da vazgeçmiş durumda. Hatta üst düzey anlamında da sanayicilere "Ya, tekstil ile mobilyadan vazgeçin, başka sektörlere yönelin." mesajı da verilmiş durumda. Şimdi, böyle verilmişken biz neden bu milletin parasını, 45 milyar TL'yi boşu boşuna verimsiz bir şeye veriyoruz? Daha tekstili kurtaramazsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SADULLAH KISACIK (Adana) - Tekstil daha kurtulamaz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Vermenin bir koşulu var.

SADULLAH KISACIK (Adana) - Tekstilci diyor ki... Bakın, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği bugün bizim genel merkezimizdeydi, "Kurun 54 TL olması lazım bizim kurtarmamız için." diyor, 54 TL. Makas açılmış, bu makasta müthiş bir pazar payı kaybetme var. Şu anda yüzde 3'ün altına düşmüş ve adamlara da şu mesaj verilmiş: "Kardeşim, bu tekstilden vazgeçin." Şimdi, bizim tekstilin hepsi Mısır'a gidiyor. Biz her şeye engel koyuyoruz, Mısır'a gidenleri davulla zurnayla gönderiyoruz. İşte, Eroğlu Tekstil; 50 milyon dolarlık yatırım yapıyor, 4 bin kişilik istihdam, davulla zurnayla biz gönderiyoruz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Geri dönenler de var gidenlerden biliyorsunuz.

SADULLAH KISACIK (Adana) - Kaç tane Orhan Bey? Kaç tane?

Bakın, ya, Sayın Bakanım, yazık bu paraya, yazık; bunu vermeyin. Tekstili gözden çıkarmışsınız, belli. Bak, ben konuşma yaptıktan sonra Genel Kurulda eski bir bakan geldi, bana dedi ki: "Ya, sen niye bağırıyorsun ki? Tekstilden çok önceden çıkmamız lazımdı."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

SADULLAH KISACIK (Adana) - "Niye?" dedim. "Çünkü pamuk su tüketiyor." dedi. Bu iktidardan geldi bana, "Pamuk su tüketiyor." "İkincisi, biz de tam markalaşamadık." dedi. "Hâlâ fason üretiyoruz, boşa çalışıyoruz." Ha, şu var, gerçekten de şu anda ben Adana için söyleyeyim mesela, işinde çok uzman, yıllardır üst düzey markalara diken firmalarımız var. Ya, işte -geçen sene de konuşmuştuk- aslında bu desteklerin onların markalaşması yönünde... Zaten adamın "know-how"ı var, işi biliyor. "Sen yıllardır zaten üst düzey markaya dikiyorsun. Hadi bir marka yaratalım." İşte, başarı hikayesi burada ama biz bunu yapamıyoruz, fasonculuğu aşamadık ve biz bunu Mısır'a gönderiyoruz. Mısır'a gönderiyoruz, Türkiye'de artık bu yok, başka şeyler konuşuluyor. "Acaba biz bunu Suriye'de üretebilir miyiz?" falan, kurtuluşu o.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

SADULLAH KISACIK (Adana) - Siz şimdi inanın yani ölecek hastaya boşu boşuna şu anda yatırım yapıyorsunuz çünkü ölüme terk edilmiş durumda. Bu çok yazık Başkanım.