NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.

Tabii, mevzu Sur'la ilgili olunca bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Şimdi, bir çığ düşününüz, çok küçük bir sesle çok büyük bir maliyet getirebilecek potansiyele sahip oluyor. Yani, şu anda, mesela Sayın Başbakan Sur'la ilgili Diyarbakır'da ve dün Diyarbakır'da çok feci bir felaket diyebileceğimiz, helâket diyebileceğimiz büyük bir katliam oldu. Şimdi, bu tür olaylar yatıştırıcı olaylar değil. Yani, şu anda, biz, eğer Sur'la ilgili... Yani, bir kent yıkılmış -nasıl yıkılmış, o ayrı bir konudur- ve şu anda bütün dünyanın gözü de onun üzerinde. Sur dediğimiz zaman da tarihî bir kent. Bu, sonradan yapılmış, inşa edilmiş bir kent falan değil. Hem yerelde sivil toplum kuruluşlarının hem bizim yerelde belediyelerin hem de uluslararası kuruluşların üzerinde hassasiyetle durdukları ve şu anda tarassut ettikleri, takip ettikleri bir konuyu eğer biz burada oldu bittiye -bağışlayın beni- getirerek bu kanunu veya bu maddeyi ilave edeceksek bunun beraberinde getireceği olumsuz, hiç de boyutunu, neticesini hesaplayamayacağımız riskleri de, tehlikeleri de, tehditleri de görmemiz lazım.

Bugün yatıştırma günüdür, bugün teskin günüdür, bugün insanları dinleme günüdür. Muhtemelen şu anda Sayın Başbakanımız orada bu şekilde bir adım atıyor ama Plan ve Bütçede tam bu atılacak adımların tersi bu şekilde uygulamaların da maliyetini iyi hesaplamamız lazım. Ben işin teknik konularına veya o madde içerisinde zikredilen birtakım hak ihlalleridir, mülkiyet hakkıdır, vesaire, Anayasa'ya aykırı olup olmadığı konularına değinmek istemiyorum. Ben onun sosyalitesini şu anda size arz etmek istiyorum. Oradaki sosyaliteyi çok iyi tahlil etmemiz lazım. Acelemiz ne? Sur yerinde duruyor zaten, Meclis de burada yerinde duruyor. Bizim şu anda gelip Sur'la ilgili bu şekilde kararlar almamız veya maddeler ilave etmemiz emin olun bir felaketin habercisi gibi geliyor bize. Ben şu anda böyle görüyorum, böyle hissediyorum ve hâlen şu anda bununla ilgili arkadaşlarla da nasıl bir çalışma yürüteceğimiz konusunda bizim de haberimiz olmadan böyle bir çaba içerisine giriyoruz.

Lütfen, bunu tekrar gözden geçirelim, erteleyelim, yeniden bunun müzakeresini, münakaşasını uygun bir zeminde, uygun bir zamanda üzerinde etüt edilmiş, çalışılmış bir planlama dâhilinde yürütelim ki bizi bekleyen, bizi karşılayan o tür sıkıntıları yeniden tetiklemeyelim. Yani şu anda bir fay hattında gidip âdeta nasıl bir depremi yeniden tetikleriz gibi sanki bir çaba içerisine giriyoruz. Kusura bakmayın yani herkes iyi niyetli, herkes iyi şeyler yapmak istiyor ama önümüze gelen bu kayıtlar, şu andaki maddeler maalesef bizim bu şekilde düşünmemizi sağlıyor. Benim özellikle Sayın Bakanımdan istirhamım bunun yeniden gözden geçirilmesi ve ileriki bir zamanda bu mevzunun tekrar görüşülerek o şekilde değerlendirilmesi kanaatindeyim.

Teşekkür ediyorum.