AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Belediye gibi tüzel kişiliklere ait vakıf kültür varlıklarının mülkiyetinin mazbut vakfa devredilmesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimine geçmesi düzenleniyor. Özellikle büyükşehir belediyelerinin bağlı ortaklıkları ve iktisadi teşebbüslerinin mülkiyetindeki kültürel varlıklar da bu kapsama giriyor, biraz önce siz de bahsettiniz. Buradaki gerçek amacınız nedir; ben bunu gerçekten merak ediyorum. Biraz önce çünkü bir kelime kullandınız, onun için de özellikle bu soruyu sormak istedim. "İstismarı önlemek" dediniz, nasıl bir istismar vardı da önlüyoruz? Ve de burada tabii, belediyelerimiz için de bütün belediyeler için yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri için değil, bunlar bir gelir kaynağıydı, bu kaynağın da kesilmiş olması söz konusu oluyor elbette. Özellikle amacınıza öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Ben suistimali bununla ilgili ifade etmedim Sayın Vekilim.

AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU (İstanbul) - İstismar...

KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - İstismarı... O işgallerle ilgili kastetmiştim. Burada, biliyorsunuz, zaten belediyelerin ta 1960'lı yıllardan beri geçerli olan bir husus. Belediyeler zaten bunun tabisinde, buna iştirakleri eklenecek. Doğal olarak belediyelerin mülkiyetinde olup da iştiraklere aktarılan vakıf mülkiyetinde eserlerin de olduğunu gördüğümüz için yani boş alan kalmasın, hem bağlı ortaklıklar hem iştirakler hem KİT'ler hem de köy tüzel kişiliğindeki kökeni vakıf olan eserleri alalım dedik. Zaten bu eserlerin çok çok büyük bir kısmı belediyeler kısmında, belediyelerin mülklerindeydi. Siz veya hangi sayın vekilim söyledi; Gezi Parkı ve Galata Kulesi bu kapsamdaydı, zaten onların işlemleri yapıldı. Bu anlamda başat büyük eserler alındı ama kökeninde vakıf olan tüm eserler bu kapsama dâhil edilmiş oluyor, kapsam biraz daha genişlemiş oluyor. Yoksa zaten belediyelerde bu uygulama var.