| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .10.2025 |
AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, bürokratlarımız; hepinize saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Yine her zamanki gibi bir torba kanunla karşı karşıyayız. Hızlıca Komisyondan geçirilip kanunlaşması isteniyor. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin adı her ne kadar "Vakıflar Kanunu" olsa da uygulamada yaşanan aksaklıkların giderilmesi için yapılan bir revizyon ne yazık ki göremiyoruz. Daha çok, vakıf mallarının yönetimini, kamu denetimini ve yerel yönetimleri etkileyecek düzenlemeler içeriyor.
Öncelikle bir hatırlatma yapmak isterim: Vakıflar, tarihsel olarak kamu yararını gözeten, sosyal hizmet odaklı, kültürel mirası yaşatan kurumlardır. Ne yazık ki bu düzenlemeler bu tarihsel ruhu değil, tam tersine ekonomik rantı önceleyen bir zihniyeti yansıtıyor. Bu teklif, kamusal malların yönetimini merkezî idareye devrediyor. Vakıflar Genel Müdürlüğüne verilen geniş yetkiler yerel yönetimleri devre dışı bırakmayı amaçlıyor.
Genel anlamda teklifteki birkaç maddeye değinmek istiyorum. Madde 9'da bahsi geçen 4706 sayılı Kanun'un geçici 23'üncü maddesi ile 2017 yılında kamu taşınmazlarında firmalara kırk dokuz yıllık belli haklar tanınmıştır. Bir yıl içinde yani 2018 tarihine kadar başvurulması hâlinde ise sözleşmenin kırk dokuz yıllığına uzatılması hakkı verilmiştir. Bu maddeyle, yedi yıl geçmesine rağmen hâlâ bu hakkını kullanmayan, gerekli şartları yerine getirmeyen firmalara tekrar altı aylık bir süre verilmek isteniyor. Olması gereken ise sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getiremeyen yüklenicilerle yapılan sözleşmelerin feshedilmesi ve yeniden ihale süreçlerinin başlatılmasıdır. Bu firmalar hangi firmalardır, neden bu kadar büyük imtiyazlar bu firmalara sağlanmaktadır; öğrenmek istiyoruz.
Teklifin 10'uncu maddesi Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazların kira süresini üç yıldan beş yıla çıkarıyor. Peki, neden? Kira bedellerinin sürekli arttığı bu enflasyonist ortamda kira süresini uzatmak, vakıf gelirlerinin kayba uğramasına sebep olmayacak mı? Noter şartını da kaldırıp kiralama sürecini tamamen Vakıflar Genel Müdürlüğünün takdirine bırakıyorsunuz. Ayrıca, maddeye eklenen doğrudan kiralama yetkisinden anlıyoruz ki ihale süreçlerini devreden çıkarıp belli kişilere vermek niyetindesiniz. Bu yönüyle bu maddenin tekliften çıkarılması gerekmektedir.
Teklifin 11'inci maddesinde, belediye gibi tüzel kişiliklere ait vakıf, kültür varlıklarının mülkiyetinin mazbut vakfa devredilmesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimine geçmesi düzenleniyor. Özellikle büyükşehir belediyelerine bağlı ortaklıklar ve iktisadi teşebbüslerinin mülkiyetindeki kültürel varlıklar da bu kapsama giriyor. Buradaki amaç nedir? Buradaki amaç, belediyelerin gelir ve hizmet yetkilerini doğrudan kısıtlamak mıdır?
Sayın Başkan, yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait 100'den fazla vakfımızın taşınmazı var. Teklifle, belediye mülkiyetindeki kültür varlıklarının yönetimi, gelir getiren işletmelerin denetimi, kirası gibi süreçler merkezî idareye devrediliyor. Kayyum atadınız, yetmedi; belediye başkanlarımızı içeri attınız, yetmedi; şimdi de yönetimlerindeki malları ellerinden almak mı istiyorsunuz? Belediyelerin hem yönetim haklarına hem de gelirlerine göz diken bu maddeyi de kabul etmemiz mümkün değildir.
12'nci maddeyle vakıflar ile mazbut vakıflar için Vakıflar Genel Müdürlüğünün genel yönetim giderlerini karşılamak üzere yönetim temsil masrafı oranı yüzde 20'den yüzde 40'a çıkarılıyor yani vakıf gelirlerinin büyük kısmının kesinti suretiyle idareye aktarılması demek oluyor. Hiçbir yerde böyle bir yönetim gideri olamaz, böyle bir artış da yapılamaz. Ayrıca yüzde 40'lık bir kesinti, vakıf faaliyetlerini sekteye uğratacaktır. Yüzde 40'a çıkarmanızın gerçek sebebi nedir, bilmek istiyoruz.
Gerekçede "Vakıflar Genel Müdürlüğünün iş yükü ve maliyet artışı" demişsiniz ancak bu kurum zaten devlet bütçesinden pay almaktadır. Bu oran artışıyla vakıf gelirlerini merkezî yönetime aktarmayı amaçlıyorsunuz sanırım.
Sayın Başkan, bu düzenlemeler açıkça kamu yararından çok, birilerinin ekonomik çıkarlarını gözetmektedir; kültürel miras, tarihî vakıf taşınmazları, gelir getirici işletmeler üzerinden rant paylaşımına kapı açılmaktadır. Ayrıca vakıflar üzerine kurulan mali baskıyla iktidara yakın vakıfların güçlenmesine, diğerlerinin ise tasfiyesine kapı aralıyorsunuz.
Sayın Başkan, sormak istiyorum: Bu düzenlemeler yürürlüğe girdiğinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün denetim raporları kamuoyuna açık olacak mı? Kiralanan taşınmazların listesi şeffaf biçimde yayınlanacak mı? Değilse, bu düzenleme kamu yararını değil, kapalı kapılar ardında yürütülecek ekonomik ilişkileri koruyacaktır.
Ne yazık ki bu teklif kültürel ve doğal mirasımızı ranta teslim eden anlayışın bir devamıdır.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.