CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyelerimiz; ben de sigorta sektörüne emek vermiş bir milletvekili olarak söz almak istedim çünkü geçmişte yaklaşık sekiz yıl sigorta yönetim kurulu üyeliği yaptım Başak Sigortada ve bir şirketinde de başkanlık yaptım.

Tabii, bu düzenlemeyle aslında ne getirilmek isteniyor, bir kafa karışıklığı oldu. Çünkü hem Barolar Birliği temsilcisi arkadaşımız katkı yaptı hem de Sigorta Şirketleri Birliğinden arkadaşımız, Müsteşarımız da güzel bir açıklama yaptı ama aslında, İzmir Milletvekilimiz İbrahim Turhan Bey, eskilerin ifadesiyle "ağyarını mâni, efradını cami" derler ya, konuyu güzel detaylandırdı. Ben teknik bir iki şey söyleyeceğim.

Tabii, bu düzenlemeyle, aslında, biz, destekten yoksun kalma hesabında şeffaflık ve standartlık getiriyoruz inancındayız. Tabii ki burada ödenecek tazminatların azaltılması söz konusu mu diye bir soru var. Bu söz konusu görünmüyor. Burada hesaplama parametrelerine bağlanıyor bu tazminatlar gördüğüm kadarıyla ama bir standart getiriliyor anlaşılan.

Tabii, şimdi gelen listeye göre yaklaşık 16 milyon 238 bin 117 kişi zorunlu trafik sigortası poliçesi kestirmiş ama araç sayısı da 20 milyon civarında. Aradaki fark neden kaynaklanıyor, öyle de bir soru var.

HAZİNE MÜSTEŞAR YARDIMCISI DR. AHMET GENÇ - Çoğunluğu traktör.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çoğunluk traktör demiştiniz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu, sigortasızlık değil de sigortalılık oranı olacak.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Evet, o da sigortalılık oranı olacak. O oran yüzde 81, 21.

Şimdi, mesele şu: Bu, yaraya merhem olacak mı olmayacak mı? Anahtar soru. Tabii ki son günlerde de zorunlu trafik sigortalarının primlerinin bu kadar artış gösterişinin nedenini sigorta şirketleri -biraz önce açıkladı temsilci arkadaş- açıkladı ama görünen o ki, bu kanun yetmez ama şimdilik zaruri. Öyle gözüküyor. Ama yetmez çünkü sorunu tamamen çözmüyor. Şu anda fiyatlar yüksek. Tabii ki bir korku da bu fiyatlar daha da yükselecek gibi gözüküyor. Eğer böyle bir düzenleme yapmazsak fiyatlar daha da yükselebilir diye bir endişe de var. Çünkü her ne kadar rekabet piyasası olsa bile Türkiye'deki sigorta şirketleri -son on yıl rakamlarını verdiniz- zarar yazıyorlar. Bu fiyatlar görünen o ki gelecekte daha da yükselebilir.

Ancak biraz önce hâlâ açıklığa kavuşmayan -alt komisyonda da açıklığa kavuştu mu kavuşmadı mı ben bilmiyorum- mesela bu zarar görenin doğrudan mahkemeye gitmeden şirkete gelmesi için bir tavsiye niteliğinde bir karar gözüküyor. Bilmiyorum bunu önergeyle değiştirecek miyiz? Burada da bir açıklık olması lazım.

Tabii, şirkete gelmeden doğrudan mahkemeye gidince mahkeme uzuyor. Bu, mükellefin aleyhine oluyor. Tazminatların yüzde 25-30 gibi, belki daha fazlası da komisyon olarak yine aracılara gidiyor. Bu mahkeme yolunu kapatmadan bir ara yol, formül bulunacak mı? Bu konuda bir önerge var mı? Onu da merak ediyorum. Nasıl bir formül öngörüyoruz? Bunun da açıklığa kavuşması lazım.

Teşekkür ediyorum.