KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sigortacılar Birliğinden arkadaşımız aslında benim söylediklerimi doğrular nitelikte bir açıklama yaptı, dedi ki: "Biz sigorta şirketleri son yıllarda çok ciddi sıkıntılar içine girdik çünkü vatandaş uyandı. Aracı kuruluşlar çıktı filan -simsarlar gibi bir de şey yapıyor, neyse çıktı- vatandaş daha çok hakkını aramaya başladı dolayısıyla biz daha az kâr etmeye ya da zarar etmeye başladık. Böyle olduğu için şimdi bu zararı telafi edeceğiz. Hükûmet de ülkede bütün dünyadaki bir sıkışıklık dolayısıyla -ekonomi de sıkışabilir, bir kriz değişik şekillerde patlak verebilir, daha önce bankalardan vermişti, sigorta şirketleri de- o da böyle bir tedirginlik içinde. Tam da geliyorlar, kim sesini çıkarabilir? Örgütlü bir tek şoförler var. Şoförlerin de herhâlde hepsi Ankara'da çalışan şoförler ama hiç Polatlı'nın, Kırıkkale'nin bilmem ne ilçesindeki insanlar ne kadar para kazanıyor, onların hesabını yapmıyor. Standart alınacak, buna da itiraz etmiyor. Sigorta primimiz düşecek. Hadi gidelim..." Böyle bir şey oluşmuş. Çok açık, net burada görülüyor. Gerçekten burada sektör batacak, bir sıkıntı ortaya çıkacak. Ticaret yapıyoruz falan... Hani şöyle de demiyorum: Batıyorsanız yapmayın arkadaş. Öyle bir şey de deme hakkımız yok. Türkiye ekonomisi bizim ekonomimiz, her sektör bütün sektörleri etkiler, herhangi bir ekonomik kriz hepimizi etkiler. Böyle bir şey istemiyoruz. Ama, netice itibarıyla, nasıl yapalım? En zayıf olanların zarar edeceği bir düzen! Burada en zayıf olanlar yani üçüncü tarafların zarar edeceği... Alkollü sürücü, evet... Siz zorunlu trafik sigortası yapıyorsunuz ve niye ben sigorta primi ödüyorum? Elbette hatalı olduğumda da belli bir şekilde... Hata derken insanlar robot değil, melaike değil filan, hata yapabiliyor. Bunların tazmin edilmesi için belli bir... Zaten kasko yaptırıyorum diğer sebeple. Bunların tazmin edilebilmesi için sizinle sözleşme yapıyorum. Sözleşme yapmıyorum aslında, sizin koyduğunuz şartları imzalıyorum. Şimdi -şartları bütünüyle lehinize- hem diğer zayıf olan tarafın aleyhine olabilecek ve üçüncü tarafların da hiçbir şekilde ortada olmayacağı bir düzenleme yapılıyor, geniş kitlelerin ezileceği bir düzenleme yapılıyor. Bir ülkede sıkıntı var, bir sektör batacak, bunu kurtaralım, bununla ilgili bir şey yapalım derken en zayıf olanların kesesini... Zaten dolaylı vergilerle bu ekonomiyi filan hep biz taşıyoruz. Biz derken halkı kastediyorum, bizim temsil ettiğimiz geniş toplum kesimlerini kastediyorum. Vergilerimizin yüzde 70'ine yakını dolaylı vergiler. Biz taşıyoruz, her yerde veriyoruz. Sigorta şirketinin sahibiyle, CEO'su ile şeydeki vatandaş da suyu içerken, yemeği yerken, köprüden geçerken aynı paraları veriyor. Şimdi, bunun maliyeti... Bu geniş kitlelere havale edilen bir düzenleme yapılıyor. Bu, haksız, adalet ilkesine filan da hiçbir şekilde uymayacak bir düzenleme Sayın Bakanım. Kanaatimiz bu.