Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Adıyaman Milletvekili Resul Kurt ve Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ile 50 Milletvekilinin Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3186) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 03 .07.2025 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, en düşük emekli maaşına 2.400 lira artış getiriyorsunuz önergenizde yani 16.881 liraya çıkartıyorsunuz 14.469 liradan. Tahmin ediyorum siz de sıkılıyorsunuz bütün bu konuşmalardan, bu rakamlardan, bu verilerden, değil mi?
Şimdi, bakın, Erhan Usta -gitti ama olsun, arkasından söyleyeyim, kötü bir şey söylemeyeceğim- güzel bir tanımlama yaptı, ben destekliyorum bu tanımlamayı diye belki memnun olmayacak ama olsun, gerçekten, bu toplumu, bu ülkeyi asgarileri konuşan bir toplum hâline getirdiniz, asgarileri konuşan, vasat yani, vasat bir toplum hâline getirdiniz. Ya, böyle bir şey olabilir mi? Asgari ücret konuşuyoruz, sürekli asgari ücret konuşuyoruz. Eskiden böyle konuşulmazdı. Niye? Çünkü artık asgari ücret ortalama ücret hâline geldi, biz de hep asgari ücret konuşuyoruz. Ben hiç hatırlamıyorum eski yıllarda bunları bu şekilde konuştuğumuzu. Şimdi aynı şekilde emekli maaşlarını konuşuyoruz, onu da asgariye acaba endeksleyebilir miyiz diye, hani hiç olmazsa o olsun diye. Şimdi, açlık sınırı 25 bin, en düşük emekli maaşı 16.881 olacak, açlık sınırının altında bir şeyden söz ediyoruz. Yoksulluk sınırını filan bıraktık, geçtik bir kenara, onları konuşmuyoruz bile. Altı ayda maaşlara yüzde 15,57 ile 16,67 arasında şimdi artış yapıyorsunuz. Peki, bu altı ay içinde ne olmuş? Kiralar yüzde 30 civarında artmış, ekmek yüzde 22 civarında zamlanmış, elektrik yüzde 34 zamlanmış, meyve yüzde 64 oranında zamlanmış, dana eti yüzde 26 oranında zamlanmış; siz emekliye yüzde 15'i, yüzde 16'yı reva görüyorsunuz. Patates, yumurta, sebze meyve haziran ayında ucuzladı mı? Açılışta da bugün konuştuk yani TÜİK'in anlattığına göre bunlar ucuzlamış haziran ayında. Böyle mi? Böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Niye TÜİK bunu yapıyor, niye TÜİK bu kadar inanılmaz bir rakam ortaya koyuyor değerli vekiller, siz bunu biliyorsunuz değil mi? Bakın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz geçen gün açıklama yaptı "Yüzde 2'nin altında bekliyorum." dedi; aylık enflasyon oranı yüzde 2'nin altında.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim.
Piyasa katılımcılarına soruyorlar, ortalama yüzde 1,6 çıkıyor oradan, TÜİK hepsinin altında çıkarıyor rakamı, yüzde 1,37; bravo yani Cevdet Yılmaz'ın tahmininin bayağı altına inmiş TÜİK, iyi çalışmış yani. TÜİK'e göre gıda fiyatlarında yüzde 15 ucuzlama olmuş bu veriye göre. Hiç gördünüz mü böyle bir ucuzlama AK PARTİ Grubunun vekilleri?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Fiyat artışı azalmış demek.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Onu biliyorum İsmail Bey, ben onu öyle anlatayım da siz düzeltin.
Şimdi, bakın, TÜİK'in bu yaptığının -bugün sabah da söyledim- vebali büyük. Ya, emeklilerin alım gücünün ne kadar düştüğünü buradaki emekli örgütleri işte biraz evvel anlatmaya çalıştılar, felaket düşmüş vaziyette.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Hissedilen enflasyonun ne aşamada olduğunu TÜİK de biliyor. Şimdi, bir şey daha yaptı TÜİK bugünkü açıklamayla: Sayın Cumhurbaşkanı geçen gün -dündü galiba ya da evvelsi gündü- yaptığı konuşmada dedi ki: "Biz yıl sonunda yüzde 20'li enflasyon oranlarını bekliyoruz, onu hedefledik, bekliyoruz." TÜİK'in bu yaptığıyla aslında yıl sonunda yüzde 29'a ulaşsa enflasyon oranı, aylık ortalama yüzde 1,7 artışla yüzde 29 yakalanabilir. TÜİK şimdi 1,37'ye kadar indirdi bunu. İyi işliyor plan, yıl sonunda yüzde 20'li rakamlar da bu gidişle görülecek.
Şimdi, bakın, sayın vekiller, şu çok açık: Her gün görüyorsunuz haberlerde, eskiden "üçüncü sayfa haberi" derdik biz gazetelerde olanlara ama artık sosyal medyada, televizyonlarda her yerde görünüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Şimdi, çalışan emekli sayısı her gün artıyor çünkü bu emekli maaşlarıyla geçinmek mümkün değil ve gerçekten yaşı ilerlemiş olan, sağlık sorunu olan insanların çalışmak zorunda kaldığını her yerde görüyoruz, bir de insanların başına çeşitli kazalar geliyor, onu da söylemiş olayım ve günümüzdeki bu veriler aslında emeklilerin daha fazla çalışmak zorunda olduğunu da bize gösteriyor, daha fazla emekli çalışmak zorunda olacak yani mecburen, onlar aslında istemiyorlar bunu, etik de değil bir taraftan emekli maaş alıp bir taraftan çalışmak, değil mi? Etik de bulmuyoruz ama mecburlar bunu yapmaya, başka türlü yaşayamıyorlar. Şimdi, dolayısıyla bütün bunların hepsi bildiğimiz, konuştuğumuz şeyler ama bu bildiğimiz, konuştuğumuz şeyleri işte önerge hâline getirdiğimiz zaman ne oluyor? 16.881 rakamını getiriyorsunuz, siz önümüze koyuyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Ayıp, biliyorsunuz siz de ayıp olduğunu da; 2.400 lira artış en düşük emekli maaşında.
Destekleyeceğiz bütün önergelerini hem Cumhuriyet Halk Partisinin hem de İYİ Partinin çünkü "en az" diyoruz hakikaten, en az asgari ücret kadar olmalı, yetmez, daha üstü olmalı ama en düşük emekli maaşının en az asgari ücret kadar olması gerekiyor, bunu asgari ücretle konuşmaktan vazgeçip başka bir kategoriyle konuşmamız gerektiğini biliyoruz, bunu ifade etmiş olayım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Açlık sınırıyla, yoksulluk sınırıyla anlatmanın da yanlış olduğunu biliyoruz fakat bakın, en azlarla artık idare etmeye çalışıyoruz; en az asgari ücret kadar, hiç olmazsa açlık sınırı kadar, hiç olmazsa yoksulluk sınırının yarısı kadar. Bunları konuşuyoruz "hiç olmazsa" lafıyla anlatmaya çalışıyoruz derdimizi. Yani biz bunun gerçekten toplum açısından da ülke açısından da kabul edilemeyecek bir durum olduğu kanaatindeyiz. Ekonomiyi siz bu hâle getirdiniz, faturasını şimdi emeklilere çıkarıyorsunuz, emekçilere çıkarıyorsunuz, işçilere çıkarıyorsunuz; bu, doğru değil.
Hani, son cümlem, onu da bir kez daha söylemiş olayım kayıtlara geçsin diye çünkü bunu daha çok konuşmaya devam edeceğiz, her ay konuşacağız ama özellikle temmuz ve ocak aylarında mutlaka konuşuyoruz: Bu TÜİK'in vebali büyük, bakın, vebali büyük diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bunu bir kenara yazıyoruz ve elbette ki günü geldiğinde bu yapılanların hesabı bu TÜİK'ten de sorulacaktır; bunu da söylemiş olayım.
Teşekkür ediyorum.