KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Şimdi, gerekçeyi açıklarken sektördekiler "hizmetin aksamaması ve uluslararası rekabet için" dedi. Burada tabii her iki hakkı işçi haklarıyla yarıştırmaya kalktığımız zaman, elbette ki işçiden yana bir tutum sergilenmesi gerekir diye düşünüyorum. Ayrıca, kıyaslama yaparken alınan ücretler, çalışma ortamı ve çalışma saatleri konusunda da keşke bilgi verseniz daha sağlıklı bir kıyaslama yapabiliriz.

Bir de Türkiye gerçeğinde işçilerin maruz kaldığı baskıları, bu ara buluculuk sisteminde zorlamalara nasıl tabi tutulduklarını gördüğümüz zaman getirilecek bu sistemle birlikte çok mağdur olacaklarını düşünüyoruz.

Şimdi, Sayın Bakan Yardımcım, burada, özellikle "Yazılı talebi ve onayı olmak şartıyla." demişsiniz; bir insanın yazılı talebi varsa zaten onayı vardır, bu "onayı" burada kullanmakla kastettiğiniz yine işverenin teklifi midir? Yani "ve"yi kullanmışsınız; ama burada yapılacak olan herhâlde işverenin teklifi ve işçinin de onay vermek zorunda kalması sonucunu doğuracak bir sistemin konulması. Burada, bu iki kelimenin bir arada kullanılması bir tuzak aslında; burada "ve" olmaz yani o kadar açık, net. İşçi yazılı talepte bulunuyorsa "istiyorum" demektir ama bu, işverenin talebi ise buna başka bir şey söylemeniz gerekir; teknik anlamda da kötü bir şey diye düşünüyorum.

Burada, işçinin dinlenme hakkının belirsiz bir sürece bırakılması da doğru değil yani dinlenme hakkı bir insan hakkı, bu kadar basit; bunu o veya bu gerekçelerle kaldırmak mümkün değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bir cümle daha söyleyeyim, mesela, hafta sonu çalışmada zamlı ücret ödenir işçiye. Ne ödemeyi düşünüyorsunuz? Öyle bir planlama var mı burada? Ne ödeyeceksiniz bu süreci artırdığınızda? Hiç mi ödemeyeceksiniz, yoksa aynı ödemeyi mi yapacaksınız?

Teşekkür ediyorum.