KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim.

Şimdi, bu madde 1'de, mevcutta, Türk Silahlı Kuvvetlerinde korgeneral, koramiral rütbesine terfi için Harp Akademisi mezunu kurmay subay olmak ve Kara Kuvvetlerinde muharip, Deniz Kuvvetlerinde deniz güverte, Hava Kuvvetlerinde ise pilot sınıfı olma şartı vardı ve uzun zamandan beri de bu şekilde devam etmekteydi ve dünyadaki modern ordularda da tamamında da buna benzer bir uygulama var. Şimdi, bu teklifle -eğer kanunlaşırsa- Kara Kuvvetlerinde herhangi bir değişiklik olmayacak, gene muharip sınıf olacak, Deniz Kuvvetlerinde deniz güverte, Hava Kuvvetlerinde ise pilot olma şartını kaldırıyoruz. Şimdi, deniz sınıfı subaylar deniz harekâtlarını, pilotlar ise hava harekâtlarını tüm yönleriyle planlama ve icra yeteneklerine sahiptir. Şimdi, biraz evvel Sayın Komutanımız da belirtti, biz hâlen daha burada Komisyon üyeleri olarak gerekçeye bakıyoruz; gerekçe, gerekçe değil; burada bize yapılan açıklamalara bakıyoruz, biz buna ikna olamadık, neden buna gerek olduğu konusunda herhangi bir şekilde ikna olamadık. Şimdi, bu yeteneklere sahip, şu anda, hâlihazırda bu üstün yeteneklere sahip yeterli miktarda general ve amiralimiz bulunmadığı için mi biz böyle bir uygulama yapmak durumunda kalıyoruz? Tabii, hâliyle, bize yeterli bir açıklama olmadığı için de o zaman insanın aklına şu geliyor: "Ya, burada hareket motivasyonu siyasi saikler mi, siyasi hedefler mi?" sorusu aklımıza gelmekte. Ve biraz evvel Sayın Komutanımız şunu söyledi: "Biz bunu getirdiğimiz zaman, bu kanunlaştığı zaman bu illa böyle olacak diye bir şey yok yani zaten Yüksek Askerî Şûra büyük olasılıkla normal şartlar altında, korgeneralliğe pilotlar arasından seçecek, koramiralliğe de güvertede veyahut da Deniz Kuvvetlerinde deniz sınıfında görev yapmakta olan generaller arasından seçecek." Vallahi benim şimdiye kadar gördüğüm şey, tecrübem; hani tiyatro oyunlarında eğer sahnede bir silah gözüküyorsa o oyun içerisinde mutlaka bir yerinde patlar. Şimdi, ben de yedi yıldan beri burada milletvekilliği yapmaktayım; eğer bu karşımıza kanun teklifinde getirildiyse mutlaka kullanılacaktır ve mutlaka kullanılmıştır. Ve hâlen daha siz bunun gerekçesini söyleyemediniz. Ve burada, işte madde 2'de "Aynı rütbede görev süresi uzatılan general, amiral sayısını 36'dan 60'a..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - 3 maddeyi birlikte mi değerlendireceğiz, yoksa tek tek mi gideceğiz?

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Birlikte daha iyi olur.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - O zaman ona göre biraz süremiz...

Aynı rütbede görev süresi uzatılan general, amiral sayısının 36'dan 60'a, zaruri hâllerde 47'den 75'e çıkarılması öngörülmekte. Eğer bu yazdıysa bu yapılacak, ben size söyleyeyim ama bu yapıldığı zaman... Şeyi anlayabiliyoruz; 15 Temmuz sonrasında general, amiral sayısının son derece azaldığını biliyoruz ancak şu an öyle bir sıkıntımız var mı? Yani şu anda herhangi bir sıkıntı olduğunu ben zannetmiyorum. Şimdi, eğer bu olursa, bu sefer de gereksiz bir şekilde amiral, general sayısında artışa sebebiyet vermeyecek mi eğer bu uygulanırsa? Bu düzenleme, terfi bekleyen bazı subayların önünü kapatmayacak mı? Kapatmayacağını iddia ettiniz ama biz öyle görmüyoruz. Peki, görev süresi uzatılan personelde bu, kurumsal körlüğe ve terfi bekleyenlere de motivasyon kaybına sebebiyet vermeyecek mi? Bunlar da sorulması gereken şey.

İkinci kısmındaysa -bu 2'nci maddenin- kuvvet komutanlarının yaş haddinin 65'ten 67'ye, birer yıllık uzatmalarla da 72'ye kadar yükseltilmesi amaçlanıyor. Burada bütün arkadaşlarımız söyledi, burada bulunan herkes de bunu biliyor, kanaat getiriyor. Bu, kişiye has yapılmış bir uygulama yani buradan, bu uygulamadan kimin faydalanacağı, kimin görev süresinin uzatılacağı bu salonda bulunan, Komisyonda bulunan herkes tarafından bilinmekte. Yani biz burada kişiye özel bir uygulama yapmaktayız. Hadi, her şeyi boş verin yani bugün 65 yaşın üzerinde bir insan sürücü belgesini devam ettirmek için yılda 2 defa sağlık kontrolüne tabi tutulurken, 65 yaşın üzerindeki bir insan kendi tapulu malını satamaz iken nasıl komuta kademesini 72 yaşına çıkartacağız? Buna da anlam vermekte gerçekten zorlanıyorum. Bunda da herhangi açıklayıcı bir şey söyleyemediniz; yok zaten, mantıklı bir açıklaması yok.

3'üncü maddeye baktığımız zaman da harp enstitüsü yani harp akademisi eğitimi almamış sınıf subayı general, amirallerin korgeneral ve koramiral rütbesine terfisine imkân sağlanacak. Şimdi, neden buna gerek duyuluyor? İşte, evet, çok yetenekli, çok kabiliyetli, çok tecrübeli komutanlarımız var ancak kurmay değiller; tuğgeneral ve tümgeneral rütbesinde bunların korgeneral ve general olmasının önünü açıyoruz, zaten geçici bir madde diye söyleniyor. Burada o zaman bazı sorulara cevap verilmesi gerekli. Yani elimizdeki mevcut, kurmay olup da işte koramiral, korgeneralliğe yükselecek olan general sayısı kaçtır? Mesela, bu sayıyı biz bilmiyoruz, bu sayının verilmesi lazım ve oranları vermek lazım; elimizdeki şu anda tümgeneral, tümamiral sayısı, tuğgeneral, tuğamiral sayısı ve bu sayılar içerisinde akademi ve enstitüden mezun olmuş olanların oranlarını bilmemiz lazım. Yani gerçekten böyle bir sıkıntı, böyle bir tehlike var mı? Yani şu olabilir: İşte, koramiral, korgeneral olacak olanların sayısı ve kurmay sayısı az olabilir, daha fazla seçenek için buna gerek duyulmuş olabilir belki. Bu rakamları bize verirseniz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Kurmay konumunda olan tümgeneral ve tümamiral sayısını bilsek, bunun oranını bilsek, bütün içerisindeki oranını bilsek daha neticeli sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz, daha rahat tartışacağımızı ben düşünüyorum.

Ama genel olarak baktığımız zaman, bu 3 maddenin, bir kere Plan ve Bütçe Komisyonunda bunların tartışılmaması lazımdı, Millî Savunma Komisyonunda tartışılması lazımdı. Bir Allah'ın kulu da neden böyle olduğunu, talep olduğu hâlde neden burada tartıştığımızı anlatamadı. Yani teklifteki bu ilk 3 maddeyi bir arada izlediğimiz zaman, tamamıyla kişiye özel uygulamaların olduğunu görmekteyiz ve buradaki düzenlemenin ne yazık ki siyasi beklentilerle yapıldığını biz görmekteyiz ki çok tehlikeli bir şey bu yani bir orduda siyasetin bulaşması çok tehlikeli...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen Sayın Bakırlıoğlu...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Geçmişte, cumhuriyet öncesi dönemlerde ve Cumhuriyet Dönemi'nde de çok acı tecrübelerimiz var yani bunu biz yaşadık, böyle bir tecrübeye sahibiz. Böyle bir tecrübeye sahipken hâlen daha Türk Silahlı Kuvvetlerinde siyasi saiklerle atamalar yapılması gerçekten de kabul edilemez. Biz bu 3 maddenin de teklif metninden çıkartılmasını öneriyoruz.