KOMİSYON KONUŞMASI

SADULLAH KISACIK (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, sivil toplum kuruluşlarımızın ve devlet kurumlarımızın temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tekrara girmemek için kısa tutacağım. Diğer Başkan arkadaşlarımız torba yasa hakkındaki fikirleri söylediler. Her zaman da söylüyoruz ama burada, kanun yapmanın önemi üzerine bir dikkatinizi çekmek istiyorum. Yani biz burada bir kanun yapıyoruz, devletin işleyişini düzenleyen hem devlet için hem bürokrasi için hem de millet için önemli bir hizmet gerçekleştiriyoruz burada ama maalesef bu hizmeti gerçekleştirirken bu hizmeti de önemsizleştiriyoruz, değersizleştiriyoruz. Bakın, burada, bugün görüşeceğimiz 10 farklı kanun var, 1 kanun hükmünde kararname var. Şimdi, burada, turizmle ilgili meseleleri görüşeceğiz ama Millî Savunmadan arkadaşlarımız da burada, ya da millî savunmayla ilgili meseleleri görüşeceğiz, iş dünyasının temsilcileri burada, turizmin temsilcileri burada yani şimdi, böyle bir kanun ne kadar gerçekçi, ne kadar kaliteli bir yasama yapabiliyoruz? Ben tüm milletvekili arkadaşlarımızdan -okuyanlar mutlaka vardır ama- şunu rica ediyorum: Yasama faaliyeti gösteren arkadaşlarımızın Montesquieu'nun "Kanunların Ruhu Üzerine" kitabını okumasını rica ediyorum. Yani onu okuduğunuz zaman ne kadar önemli bir iş yapıyoruz ama biz o işi ne kadar değersizleştiriyoruz net bir şekilde görürsünüz. Mesela, Montesquieu şöyle diyor: "Bir devletin yapısında iki şeyden ötürü değişiklik olur. Ya devletin yapısı bozulur ya da düzeltilir. Eğer ilkeler korunup devletin yapısı değiştiriliyorsa devlet düzeltilir ama ilkeler değiştirilip devletin yapısı değiştiriliyorsa devlet bozulur." Şimdi, biz, burada, ilkelerimizi değiştiriyoruz, bazı ilkeleri değiştiriyoruz ve bu, halktan gelen bir talep değil. Yani biz burada halkın yasasını yapmıyoruz, biz burada milletin yasasını yapmıyoruz, biz burada belli bir azınlığın yasasını yapıyoruz ve ben bundan utanç duyuyorum. Biz burada emeklinin yasasını yapmıyoruz, emekliye yarayacak, işçiye yarayacak, memura yarayacak bir yasa yapmıyoruz. Biz, bazen, şu anda -arkadaşlar belirttiler- bir kişi için yasa yapıyoruz ve ilke değiştiriyoruz, yaş ortalamasını yükseltiyoruz. Bakın, yaş ortalamasını yükseltiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SADULLAH KISACIK (Adana) - 65 yaşında kendi tapusuna sahip olan bir adama evini sattırmıyoruz ama ordu yönettireceğiz. İlke değiştiriyoruz arkadaşlar ya, gözünüzü seveyim ya, Allah rızası için! Bakın, ilke değiştiriyoruz.

Yine, biz kanunları böyle, bu şekilde hızlı hızlı geçirdikçe, noter oldukça, kanunların artık değeri de anlamı da kalmıyor, onu da söyleyeyim. Yine, Montesquieu diyor ki: "İstibdat hükûmetlerinin ilkesi korkudur. Şu hâlde, korkak, bilgisiz, boynu bükük insanlar için fazla kanuna lüzum yoktur." Ben de diyorum ki fazla söze lüzum yoktur.

Tekrar saygıyla selamlıyorum.