Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
Konu | : | Bayburt Milletvekili Orhan Ateş ve İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut ile 110 Milletvekilinin Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3174) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 03 .07.2025 |
SERKAN SARI (Balıkesir) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Biraz önce de aslında sizin Başkanlığınızdaki Komisyon üyelerimizin hemfikir olduğu ve Kıymetli Bakan Yardımcımıza ve Bakanlığımıza talepte bulunduğu konuyla ilgili benim bu maddeye eklenmek üzere hazırlamış olduğum bir önerge vardı. Bu düzenlemeyle, bu gıda takviyesi ürünlerin 10'uncu maddede ilgili bentlere eklenecek bir düzenlemeyle aslında bahsettiğimiz uygulamayı hayata geçirebiliyoruz. Sayın Bakanlık yetkililerimiz bu önergemizi incelerlerse kanaatimce ulaşmaya çalıştığımız sonucu sağlayacağız. Bunun da gerekçesini sizlere paylaşmak istiyorum. Bu düzenlemeyle birlikte, bu takip sistemi yalnızca ilaçlar için değil, özel tıbbi amaçlı gıdalar ve takviye edici gıdalar dâhil edilmektedir. Bu kapsamda, her iki ürün grubunun da üretimde son kullanıcıya kadar olan tüm süreci izlenebilir kılınacak, sahte, kaçak ve izinsiz ürün dolaşımına girmesi engellenecek ve geri çekme işlemleri etkin bir şekilde yönetilebilecektir. Bu gıda takviyelerinin takibi bu düzenlemeyle çok daha etkin bir şekilde yapılabilecek. Takviye edici gıdalar da normal beslenmenin yerine geçmeyen ancak eksik veya yetersiz alınan besin öğelerini tamamlamak amacıyla kullanılan vitamin, mineral, aminoasit, lif, bitkisel ekstrakt ve benzeri bileşenleri içeren ürünlerdir. Bu ürünler, bağışıklık sistemini destekleme, kemik sağlığını koruma, enerji metabolizmasını düzenleme, yaşlanma etkilerini azaltma ve egzersiz performansını artırma gibi iddialarla pazarlanır. Ancak bu iddiaların çoğu bilimsel olarak sınırlı düzeyde desteklenir ve sağlık beyanları kontrol olmalıdır. Takviye edici gıdalar, hastalıkları tedavi etmez, önlemez ve teşhis etmez, ilaçlarla karıştırılmamalıdır. Bu nedenle, hekim önerisi olmaksızın bilinçsiz kullanılırsa ciddi sağlık risklerine yol açabilir. Aşırı ve uygun olmayan dozlarda alınmaları durumunda karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi ciddi yan etkilere neden olabilir. Özellikle ilaçlarla etkileşime girerek tedaviyi sekteye uğratma riski mevcuttur ki geçtiğimiz yıllarda da birçok bu hatalı kullanımdan kaynaklı vefatlarla, gençlerimizin vefatlarıyla karşı karşıya kaldık; bu anlamda bir düzenleme önem arz etmektedir. Eczane dışındaki bazı satış kanallarında da bu ürünlerin satıldığını hep birlikte biliyoruz. Market, internet gibi ruhsatsız, izinsiz, sahte veya insan sağlığına zarar verebilecek takviye edici gıdalar bulunabilmekte. Hatta şöyle örnek de göstermek isterim: Şu anda tıbbi amaçlı kullanılan bir mamanın internetteki satışı; beslenmeyi desteklemek amacıyla internet ortamında tamamen denetimsiz bir şekilde satılabildiği de aşikâr. Şu anda internette satılan bir üründen örnek veriyorum. Bu halk sağlığını tehdit eden bu tabloyu ortaya çıkarmaktadır. Takviye edici gıdalar, doğru bireyde, doğru dozda ve doğru zamanıyla kullanıldığında yararlı olabilir ancak bu ürünlerin eczane dışında, kontrolsüz, denetimsiz alanlarda serbest de satılması halk sağlığını tehlikeye atacak bir gerçektir. Bu nedenle hem takviye edici gıdaların hem de özel tıbbi amaçlı gıdaların yalnızca eczanelerde, sağlık profesyonellerinin rehberliğinde sunulması toplum sağlığı açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle, özel tıbbi amaçlı ve takviye edici gıdaların eczane dışı ortamlarda, marketlerde veya on-line platformlarda, raflarda serbestçe satışa sunulması ürünün amacı dışında kullanımına, taklit, sahte ürünlerin yaygınlaşmasına ve bireylerin bilinçsiz tüketimine yol açarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecektir. Bu sebeple, düzenlemiş olduğumuz ve 10'uncu maddeye eklenerek bu konuyu aşabileceğimiz bir önergemiz vardır. Burada da anladığım kadarıyla hepimiz hemfikiriz; bu çok kıymetli. Eczacılar Birliği Başkanımız da bu konuda vurgu yapmıştı ve meslektaşlarımızın, yaklaşık 40 bine yakın meslektaşımızın da yıllardır talep ettiği bir çağrıdır bu mesleki saygınlığımızın korunması adına. Bugün benzin istasyonlarında, aktarlarda, kozmetik marketlerinde bu tarz ürünler rahatlıkla satılabiliyor. Bu da sağlığın değersizleştiği bir gerçeği karşı karşıya getiriyor bizi ve ölüm vakalarıyla da karşılaşıyoruz bu yapılan uygulamalar sonucunda. Bakanlığımızın, Komisyonumuzun bu anlamda uzlaşmış olmasından duyduğum memnuniyeti paylaşmak istiyorum. Bu yasa teklifinde gerekli düzenlemeler yapılarak bu uygulama hayata geçirilirse meslektaşlarım adına ve halkımız adına sizlere çok teşekkür ediyorum.