KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, anladığım kadarıyla, muhalefet ne derse desin, sizin tutumunuz değişmiyor ama ben kayıtlara geçmesi açısından bu tartışmayla ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Hangi tartışmayla ilgili?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şu anda yapılan usul tartışmasıyla ilgili.

BAŞKAN - HDP'nin vermiş olduğu muhalefet şerhini gördünüz mü Sayın Bekaroğlu?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet efendim.

BAŞKAN - Okudunuz?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aynen o konuyla ilgili, gördüm.

BAŞKAN - Buyurunuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Oradan başlayayım.

BAŞKAN - Ben görüp, okuyup okumadığınızı merak ettim.

Buyurunuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Okudum, HDP'nin muhalefet şerhini okudum, baktım. Ben böyle bir şey yazmam, Cumhuriyet Halk Partisi de zaten HDP olmadığı için, başka bir parti olduğu için, CHP olduğu için, CHP kendi muhalefet şerhini yazdı.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, siz oradan niye yorum yapıyorsunuz? Sizin tarafsız davranmanız gerekmiyor mu efendim?

BAŞKAN - Sordum efendim, sordum.

Buyurunuz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Öyle olur mu ama yani? Sizin orada tarafsız davranmanız gerekmiyor mu efendim yani? Bu tarzınız bile yanlış!

AHMET YILDIRIM (Muş) - Hayır ama etki altına almaya çalışıyorsunuz. Bakın "Gördünüz mü?" diyorsunuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dakika kardeşim ya, ben kendimi savunacağım, bırakın.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Olacak iş değil ya!

BAŞKAN - Efendim, eğer okumadılarsa kendilerine göndereceğim, onun için soruyorum.

Buyurun.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz tarafsız bir şekilde... Hayır ama hangi mimiklerle, hangi jestlerle bunu sorduğunuz çok açık. Yapmayın lütfen!

BAŞKAN - Ya, fal açıyorsun Sayın Paylan, fal açıyorsunuz, yapmayın.

GARO PAYLAN (İstanbul) - El insaf! Ya, bırakın, vekilimiz görüşlerini söylesin.

BAŞKAN - Dinliyorum.

Buyurun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dakika, bir dakika...

BAŞKAN - Yani, onda bir sıkıntı yok, rahat olun lütfen. Sayın Bekaroğlu bizim etki alanımızda kalmayacak kadar tecrübeli bir politikacıdır.

Sayın Bekaroğlu, buyurun lütfen.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, kalmayacağım, kalmayacağım.

BAŞKAN - Buyurun.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Yani, "özgürlük" diyorsunuz da kendiniz hazmedemiyorsunuz...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tekrar ediyorum, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak zaten muhalefet şerhimizi yazdık, Halkların Demokratik Partisi de kendi siyasi görüşleri doğrultusunda muhalefet şerhini yazdı.

Şimdi, yaptığımız tartışma, siz "Burada Anayasa'ya aykırı terimler, kavramlar, görüşler bulunduğundan dolayı ben bunu almıyorum." diyorsunuz. Sayın Başkanım, gerçekten böyle bir hakkınız yok şeklen, içerik konusunda konuşmuyorum, böyle bir hakkınız yok. Niye böyle bir hakkınız yok? Gerçekten, milletvekilleri Anayasa'yla, yasalarla, İç Tüzük'le ilgili olarak yasama, denetleme görevlerini yaparlar; bu açık, net, bununla ilgili bir tartışma yok. Milletvekillerinin suç işleyip işlemediği... Çünkü yani hiçbir suç ya da yaptırım böyle kanunsuz, keyfî olamaz; böyle bir makam yok, olmaması gerekiyor hukuk devletinde. Dolayısıyla, eğer milletvekilleri ya da parti grubu usule, kanuna aykırı bir şey yapmışsa, ona da nasıl karar verileceği, yöntemi bellidir. Yasama dokunulmazlığı mutlaktır. Bu yasama dokunulmazlığı sadece kürsüde, mikrofonda konuşmaktan ibaret değildir, Mecliste yapılan bütün faaliyetler yasama dokunulmazlığı içine girer. Hatta, Mecliste ifade edilen şeylerin dışarıda tekrar edilmesi de -geçmişteki birtakım mahkeme kararlarından biliyoruz ki- yasama dokunulmazlığı çerçevesinde değerlendirilir. Dolayısıyla "Biz bunu problem gördük, şu, şu nokta bize uymadı, biz bunu Anayasa'ya aykırı değerlendirdik." diye keyfî bir şekilde muhalefet şerhini yazmamak doğru değildir, buna katılmamız mümkün değil. Ha, bunlarla ilgili yapılacak başka işlemler varsa yani partilerin işlediği suçlar varsa bunlarla ilgili de ilgili mekanizmaları kim işletecekse işletir ama "Hayır, biz bunları işletmeyeceğiz. Biz oturduk, değerlendirdik, bu şekilde karar verdik. Dolayısıyla da bu kararı uyguluyoruz, tartışma da bitmiştir..." Bir hukuk devletinde bir komisyon başkanı ya da Meclis Başkanı böyle bir şey yapamaz. Bunlar Anayasa'ya da, parlamenter sisteme de, demokrasiye de ciddi bir şekilde aykırı şeylerdir.

Arz ederim efendim.