KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Başkan; bütçeyi, biliyorsunuz, yirmi altı gün gece gündüz görüştük burada ve günde ortalama on üç, on dört, on beş saat mesai yaptık. Gerçekten HDP olarak da bizler sonuna kadar muhalefetimizi ortaya koyduk, katkıda bulunmaya çalıştık ve nihayetinde siz, bizim yirmi altı günün özü olan muhalefet şerhimizi kendiniz bir yargı ortaya koyup subjektif gerekçelerle reddettiniz ve Bütçe Kanunu Tasarısı'nın ekine basmadınız, bastırmadınız. Yani "Burada Anayasa'ya ve yasalara aykırı hükümler var." diye, "katliam" demişiz diye, "Devlet savaş politikaları uyguluyor." demişiz diye keyfî bir uygulamayla geçmiş yıllarda olan ibareleri bu yıl kendi görüşünüze göre basmadınız.

İsterseniz telefonunuzu bitirin, öyle konuşayım ben, size konuşuyorum çünkü.

BAŞKAN - Hayır, dinliyorum ben sizi.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam.

Bakın, biz şimdi de muhalefetimizi yapacağız, elbette bu torba yasaya da muhalefetimizi yapıyoruz ve yapacağız ancak siz yine kendi keyfiyetinizle "Gözünüzün üzerinde kaşınız var." diyerek dahi bizim muhalefet şerhimizi basmayabilirsiniz, ben böyle anlıyorum.

Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ buraya geldi, biz "Ya, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerle görüşmek istiyoruz. İşte, CHP'li üyelere izin veriyorsunuz, AKP'li üyelere izin veriyorsunuz, MHP'li üyelere izin veriliyor, bize izin vermiyorsunuz. Bu nasıl bir hukuktur, nasıl bir uygulamadır?" dediğimizde "Evet, ben size izin vermiyorum, HDP'lilere izin vermiyorum." dedi, açıkça bunu yüzümüze söyledi. Bunu bir dava konusu yaptık.

Siz de CHP'nin muhalefet şerhini bastınız -AKP tasarıyı getirmişti, zaten onun teklifi- MHP'nin muhalefet şerhini bastınız ancak bizlerin yirmi altı gün boyunca burada gece gündüz mesai ayırdığımız, muhalefetimizi yaptığımız şeyin özü olan, özeti olan şeyi, muhalefetimizi tasarıya basmadınız.

Şimdi, biz pek çok konuda, usul konusunda burada eleştirilerimizi sunduk. Torba yasalar konusunda eleştirilerimizi zaten sunuyoruz. Siz dediniz ki: "Başka bir hüküm yoksa Meclis Genel Kurulundaki hükümler burada esastır." Ancak, baktığımızda, bir keyfiyet söz konusu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez belki -baktık geçmişe doğru- bir muhalefet partisinin muhalefet şerhi 2016 yılının bütçesinin muhalefetine basılmadı. Bu da sizi tarihe geçirmiş oldu. Biz bunu Anayasa Mahkemesine götürdük, Anayasa Mahkemesine başvuru yaptık çünkü yasama dokunulmazlığı vardır. Yani, biz tabii ki sizin gibi düşünmeyeceğiz, sizin gibi düşünmediğimiz için aynı partilerde değiliz, muhalefet partisindeyiz ve sizin yaptıklarınızı eleştireceğiz ve muhalefetimizi yansıtacağız.

O çerçevede, şimdi, Sayın Başkan, tutumunuzu merak ediyorum. Bu böyle mi devam edecek, bir. İkincisi, böyle devam edecekse bununla ilgili karar almamız lazım. Bu böyle devam edecekse yani sizin nesnel, keyfî, subjektif gerekçelerle "Muhalefet şerhini basarım." ya da "Basmam." keyfiyetinizle devam edecekse bu Komisyon böyle sürmez. Çünkü biz de Türkiye'de milyonlarca insanı temsil eden bir muhalefet partisiyiz ve kendi partimizin programına göre burada muhalefet yapıyoruz. Nasıl her oy kutsalsa bizim oylarımız da kutsaldır ve bizim partimizin programına göre de muhalefet yapmaya devam edeceğiz ve bunu basmakla yükümlüsünüz. Genel ahlaka aykırı olmadığı veya bir hakaret olmadığı sürece yaptığımız şey siyasettir ve siyaset de sizinle aynı partide olmadığımız için elbette farklı olacaktır. Bununla ilgili lütfen tutumunuzu belirleyin ve bu tutumunuzu belirleyinceye kadar da torba yasayı askıya alın, ona göre muhalefetimizi yapalım. Tutumunuzu merak ediyorum ve Komisyon arkadaşlarımızın, diğer partilerin tutumunu da bu konuda merak ediyoruz. Lütfen bütün partiler bu konuda görüşlerini belirtsinler.

Bakın, şunu bilin arkadaşlar: Bugün bize, yarın size. Yarın bu keyfiyet, siz muhalefette olabilirsiniz, size uygulanabilir. Çünkü tekrar, devlet, başka bir paradigmaya geçmiştir; güvenlikçi politikalarla her şeyi sistem dışı sayan, kriminalize eden güvenlik anlayışıyla bakan bir anlayışa geçmiştir. Bu geçmişte hepimize oldu. Her siyasi görüşü bu devlet gadre uğrattı. Yarın size de aynısı olabilir. Bu açıdan, her siyasi parti lütfen bu konuda tutumunu belirtsin ve buna göre de Komisyonumuzun tutumu belirlensin. Gerekiyorsa çalışma usullerimizle ilgili Meclis Başkanlığına ortak bir yazı yazalım, Meclis Başkanlığı bununla ilgili usulleri belirlesin ve ona göre devam edelim diyorum arkadaşlar.

Tabii, Sayın Başkan telefonla konuştuğu için... Benim talebimi umarım duymuşsunuzdur.

BAŞKAN - Duydum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Cevap rica ediyoruz Sayın Başkan.