Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç ve Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy ile 106 Milletvekilinin Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3160) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 25 .06.2025 |
SADULLAH KISACIK (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz, Komisyon üyelerimiz, değerli bürokratlar, sivil toplum örgütünün temsilcileri, değerli basın mensupları; tüm hazırunu saygıyla selamlıyorum.
Aynı zamanda Plan ve Bütçe olarak yeni döneme giriyoruz sanırım, yeni dönemin de hayırlı olmasını diliyorum. Tekrar seçildiği için Mehmet Muş Başkanımıza da hayırlı olsun diliyorum. Bizim Başkanlık Kurulu toplantımız vardı genel merkezde, o nedenle oylamaya gelmemiştim. Bu vesileyle, buradan, tekrar yeni dönemin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederiz, hepimize hayırlı olsun.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Tabii, inşallah, yeni dönemde şu torba yasa kültürünü bırakmış bir Meclisi; gerçekten de işin hakkını veren, yasama faaliyeti yürütürken detaylı şekilde çalışma fırsatı elde etmiş bir Plan ve Bütçe Komisyonunu umut ediyoruz.
Bakın, burada 21 madde görüşüyoruz. Bu 21 maddede şu an için bir torba yasada şu kadar bürokrat arkadaşımız gelmiş ve değişik yerlerden gelmiş. Yani, şimdi, şu hazırunda Hazine Maliye, Enerji, Gelir İdaresi, Vakıflar Genel Müdürlüğü, otomotiv distribütörleri, Ticaret Bakanlığı, serbest bölgeler, finansal piyasalar... Bakın, birbirinden bağımsız, birbiriyle alakası olmayan birçok arkadaş burada, gelmiş; şu anda bir torba yasayı görüşüyoruz. Geçen Komisyonda torba yasa komisyonu kuralım demiştim, basın da ilgi gördü, bunu da değerlendirmenizi umarım. Yani, en azından yeni bir komisyon kuralım, hep torbayla gidecekse bu iş, bu kültürü değiştirmeyeceksek en azından bu işi daha kaliteli şekilde, daha hızlı şekilde yapmanın bir yöntemini bulalım.
ERHAN USTA (Samsun) - Torbacılar getiririz oraya da Komisyona üye olarak değil mi?
SADULLAH KISACIK (Adana) - Onlar da bu işin uzmanı olduğu için Başkanım; olur.
Tabii, şimdi, değerli arkadaşlar, biz burada sadece bir vergi düzenlemesinden bahsedecek olursak yani vergi sistemini değil aynı zamanda toplumsal vicdanı, adaleti ve insanca yaşamı konuşuyoruz çünkü vergi sistemi bunları ayakta tutmak için vardır. Yani vergi sadece devletin kasasını dolduralım, maaşları ödeyelim için değildir; vergi bir adalettir yani vatandaşlarına uyguladığı bir adalet sistemidir vergi; toplumun vicdanıdır, toplumun vicdanını kanatmaması gerekir ama bugün bakıyoruz, gerçekten de vergi adaletsizliği toplumun vicdanını kanatıyor mu? Hem de ciddi şekilde kanatıyor. Bakın, çiftçimiz sabahın köründe traktörünü çalıştırırken mazotun vergisini ödüyor, işçimiz ekmeğini kazanırken gelir vergisiyle boğuşuyor, memurumuz maaş bordrosunu aldığında verginin yükünü hissediyor ama holdingler, yandaş müteahhitler, çok uluslu şirketler vergi cennetlerinde kârlarını gizliyorlar. Yani çok kazanandan az vergi alıyoruz, belki hiç almıyoruz ama elimize geçen işçiden, memurdan, esnaftan, çiftçiden, vatandaştan sonuna kadar peşin vergimizi alıyoruz. İşte bu toplumsal adaleti, toplumsal vicdanı maalesef büyük oranda yaralıyor.
Şimdi, biliyorsunuz, AK PARTİ iktidarından önce kurumlar vergisi oranı yüzde 33'tü. Yani bir kurum kârının üçte 1'ini devlete veriyordu. 2006 yılından itibaren kurumlar vergisi yüzde 20'ye düştü. Yani Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan'ın ekonomiyi yönettiği dönemde -Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları hatırlayacaklardır- yine efsane Müsteşar Sayın İbrahim Çanakcı'nın müsteşar olduğu o dönemde gerçekten de iş dünyası rahat bir nefes almıştı. Kurumlar vergisi yüzde 20'ye düşmüştü ve trend de aşağı olarak devam ediyordu. Peki, ne oldu da bu trend şimdi tekrar yüzde 25'e çekildi? Eminim ki şu anda fırsat geçse -yani vatandaşta, işverende şu anda zaten bıçak kemiğe dayanmış- eminim fırsat geçse işte bunu yüzde 33'e, yüzde 35'e tekrar çıkaracaksınız çünkü şu anda mevcut bütçe kaldırmıyor. Peki, ne oldu da bu trend bozuldu? Yani olumlu başlayan trend, yüzde 33'ten yüzde 20'ye gelen... Türkiye'de ne oldu da bunu, hadi vatandaşımıza tekrar kurumlar vergisini yüzde 25'e çekelim aşamasına geldik? Ne oldu? Bunun cevabını merak ediyorum. Zaten yıllardır iktidar, Ali Babacan döneminde yazılan başarı hikâyesini anlatarak seçim kazanıyor. İşte, temel fark da o. Bizim derdimiz başarı hikâyesi yazmak ama iktidar şu anda sadece hikâye anlatıyor, sadece hikâye anlatarak ülkeyi yönetiyor ama hikâye anlatarak da gelinen nokta ortada. Hiçbir göstergede, hiçbir ekonomik göstergede 2010'lu yıllardan daha iyi değiliz, hiçbir ekonomik göstergede 2010'lu yıllardan daha iyi değiliz. Hadi bana bir tane 2006-2010 döneminden daha iyi ekonomik gösterge gösterin. Refah seviyesinde, işçinin durumunda, emeklinin durumunda çarpanlarda bakın -hiçbir göstergede diyorum- iddia ediyorum, hiçbir göstergede daha iyi değiliz. İşte, burada önemli olan başarı hikâyesi yazmak, hikâye anlatmak değil. Hikâye anlatarak alkış alırsınız, popülist politika uygularsınız; arkanızdan kişiler gelir, "vatan, millet, Sakarya" dersiniz, "yerli, millî" dersiniz, gidersiniz ama gerçek yerli, millî başarı hikâyesi yazandır, hikâye anlatan değil. Gerçek yerli, millî devleti için, milleti için hikâye yazandır, hikâye anlatan değil. Eğer gerçek yerli, millîyseniz tekrar yüzde 20'ye çekin vergi oranlarını. Zaten sanayici kan ağlıyor, dolar sabit kalmış, ihracatta pazar payı kaybediyoruz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Çekeceğiz zaten, sürekli...
SADULLAH KISACIK (Adana) - Çekin, çekin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir dönem artırırız, sürekli olarak düşünmedik zaten geçici vergiden de...
SADULLAH KISACIK (Adana) - Valla hiçbir şey zaten sürekli hâlde değil Orhan Başkanım, yani zaten inşallah...
ORHAN YEGİN (Ankara) - KDV'yi de geçici olarak artırıyoruz.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Ama hiç geçmiyor bunlar. Bak, tekrar iddia ediyorum, gün gelecek bu böyle giderse bu vergi yüklerini daha da artıracaksınız, bugünleri de arayacağız, bak, bugünleri de arayacağız bu çalışmayla.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yani hem "Vergiyi az alıyorsunuz." diyorsunuz hem "Vergiyi artırın." diyorsunuz. Yani yaman bir çelişki var burada.
SADULLAH KISACIK (Adana) - "Vergiyi artırın." mı diyoruz?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - "Artırın." diyorsunuz, sonra da "Çok alıyorsunuz, azaltın." diyorsunuz.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Ne zaman "Artırın." dedik?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Az önce dediniz ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Düşürün." diyor.
SADULLAH KISACIK (Adana) - "Düşürün." diyoruz ya, siz dediğimizi de anlamıyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hayır, hayır; az önce...
AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Çok kazanandan çok, az kazanandan az.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Çok kazananlardan...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - "Kurumlardan vergi almıyorsunuz." dediniz.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Şimdi, bakın...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yok, yok "Kurumlardan vergi almıyorsunuz." siz dediniz ya, onu...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Dediniz ya...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen devam edin Sayın Kısacık, arkadaşlar da söz alır.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Tutanaklara bir daha bakarsanız... "Bir vergi artırın." diye bir kelimem çıktıysa çıkayım onu anlatayım yani.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kurumlar vergisiyle ilgili demiştiniz ya, onu...
SADULLAH KISACIK (Adana) - Tamam. "Yüzde 33'ten yüzde 20'ye düştü." dedik.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "20'ye düştü." dedi, tamam ya, tamam.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, "20'ye düşmüştü, şimdi 25 yapacaksınız." dediniz.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Şimdi, burada ÖTV düzenlemesini içeren bir madde de var.
Şimdi, orta üst düzey bir araba için yani orta üst düzey segment bir araba için örnek veriyorum; marka ismi söylemiyorum, belki yanlış anlaşılır.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Üst segmentleri Sayın Ağbaba'ya soralım, o bilir.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Efendim?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Üst segmentleri sana soralım.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Liste fiyatı 2 milyon 782 bin lira olan bir 1.496 motor bir arabanın satış fiyatı 6 milyon 21 bin yani araç firması diyor ki: "Ben arabayı..." Zaten herkes sitesine koyuyor.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Daha üst segment...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben 2016 model arabaya biniyorum hâlâ.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, lütfen, Sadullah Bey...
SADULLAH KISACIK (Adana) - Kaç modele biniyorsun Başkanım?
VELİ AĞBABA (Malatya) - 2016.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Orhan Başkanım, sen de söyle, kaç modele biniyorsun?
ORHAN YEGİN (Ankara) - 2023 model Togg.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Togg'u bunlar numaradan kullanıyor.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Şimdi onu da anlatacağız.
Şimdi, lütfen, Başkanım, izin verirlerse arkadaşlar...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, lütfen konuşmacının insicamını bozmayalım.
Buyurun Sadullah Bey.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Şimdi 2 milyon 700 bin araç fiyatıyla satılan bir aracın vergilerle beraber, ÖTV ve KDV'yle beraber 6 milyona satılması nasıl bir adaletsiz vergi sistemidir ya? 2 milyon 700 bine araç getiriliyor "2 milyon 700 bin benim liste fiyatım." diyor, sitesinde de yayınlıyor ama satış fiyatı 6 milyon. Eğer bu 1.993 motor olursa, 2.000 motor da değil, 1.993; şimdi yani bu vergi sistemi artık araç firmalarını cambaz yapmış, Türkiye'ye özel araç üretiyor artık yani işi gücü bırakmış, birçok firma dünyada koymadığı motoru Türkiye'ye özel koyuyor, Türkiye'ye gönderiyor, başka ülke de yok, ya ne hâle gelmişiz, başka ülke de yok "Türkiye'ye özgü ürettim." diyor. Dünyada başka üçüncü dünya ülkesine bile göndermediği aracı Türkiye'ye özel üretip gönderiyor. Ya, bu ya, işte, vergi sisteminin bizi getirdiği nokta bu. Eğer bu araç -aynı araç bakın- 2 milyon 782 bin olan aynı araç, sadece motor hacmi artıyor, sadece motor hacmi artıyor, yüzde 150 ÖTV'ye giriyor, satış fiyatı 8 milyon 417 bin oluyor, 8 milyon 417 bin, bakın, orta üst segment, 8 milyon 417... Ya, hangi orta sınıf şu anda 8 milyon 417 bine araba alır? Hadi, sayın iktidar yetkilileri gibi lüks arabalara binelim dediğimiz zaman 3.000 motor...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hocam, sen ne arabası kullanıyorsun?
SADULLAH KISACIK (Adana) - Ben, 2014 model Mercedes E 180'e biniyorum ağabey. On bir yıldır değiştiremedim arabamı, on bir yıldır değiştiremedim, tamam mı, on bir yıldır değiştiremedim. 2014 model arabaya biniyorum on bir yıldır.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu iktidar zamanında değiştiremezsin Hocam.
SADULLAH KISACIK (Adana) - MTV'si ucuz olduğu için de tutuyorum hâlâ arabayı, söyleyeyim onu.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Hocam, Allah daha iyisini versin.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Amin, hepimize.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Herkes için iyisini dileriz.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Evet, devam ediyoruz.
Mercedes AMG E 53 alırsanız 3.000 motor, 4.650 milyon olan fiyat 17 milyona çıkıyor, bakın, 4.650 milyon satış fiyatı 17 milyona... Ya, böyle bir şey olabilir mi? Hani, bu sizi ilgilendiriyor diye söylüyorum, iktidar yetkililerini ilgilendiriyor diye. Biz zaten bunlara bakamıyoruz da sıkıntı yok ama o anlamda sizi ilgilendirdiği için söylüyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunlar iyi biliyor, bunlar.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Herkes arabasının modelini yazsın, Başkana verelim.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Peki, diyeceksiniz ki arkadaşlar...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - İsmail Bey, lütfen...
Sadullah Bey, buyurun.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Bakın, şimdi diyeceksiniz ki: "Ya, Başkanım, biraz daha niye hani orta üst..." En düşük modeli konuşalım, en düşük model yani adam asgari ücretle çalışıyor. "Ayağımı yerden kessin, hasta annem var, babam var, hastaneye götürüyorum." 1.000 motor yani motosiklet niyetine, "Aman, ayağımı yerden kessin." diye bir araba alacak olsa, bu arabanın vergisiz fiyatı 680 bin lira; vergilerle, KDV'lerle, ÖTV'yle beraber bu araba 1 milyon 467 bin liraya geliyor. Bakın, 1.000 motor yani köyün rampasını çıkamaz bu araba, köyün rampasını çıkamaz yani köyüne gidemez adam da hadi, hastaneye gitsin, postaneye gitsin, babasına, annesine. Ya, şimdi, işçinin geldiği duruma bakın...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir bakalım o hesaplara, konuşmadan sonra bakalım.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Hayır, hayır, hemen... Başkanım, kendi internet sitesinden aldım, araç firmasının kendi internet sitesi; vergisiz fiyatı 679 bin 166 lira, 244 bin 500 KDV, 543 bin ÖTV, 1 milyon 467 bin satış fiyatı, oradan aldım. Bak, sen bile inanmıyorsun Orhan Başkanım, değil mi?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Hayır, inanmıyor değilim, anlamak istiyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, burada yazıyor bak. Sayın Kısacık doğru söylüyor.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Hani köyüne gidemez ya adam, ortanın en altı bir araba, 1.400 motor, sıfır donanım, 986.111 TL vergisiz fiyatı; 355 bin KDV, 788 ÖTV. Olaya bakın, arabanın fiyatı 986 bin -bu da 1.400 motor ha, 2.000'i söylemiyorum- ÖTV'si 800 bin lira. Böyle bir şey olabilir mi? Toplam fiyatı 2 milyon 130 bin. "Kardeşim, asgari ücretli 1.000 motor arabaya binsin, eline de çok yüzüne de çok." diyeceksiniz. Öyle derseniz, bakın, bir asgari ücretli bu 1.000 motor arabayı almak için altmış yedi ay çalışmak zorunda. Altmış yedi ay yemeyecek içmeyecek, kira ödemeyecek; hiçbir şey yapmasa, araca yatırsa altmış yedi ay çalışacak ya, altmış yedi ay araç almaya çalışacak. Ne kadar? Beş buçuk yıl, beş buçuk yıl çalışacak. Ya, işte, adalet bu, vergi adaleti bu. Eğer sizin gerçekten düşünceniz halk olsa böyle eften püften kanunlarda düzenleme yerine, sermayenin işine yarayacak düzenlemeler yerine işçinin, emeklinin düzenlemesini yaparsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayın lütfen.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Hadi, gelin, şunu yapalım: Hanesinde hiç araba olmayan ailelere ÖTV'yi kaldıralım. Adamın hiç arabası yok, hanede yok yani. Diğer tarafta babanın var, annenin var, oğulun var, çocuğun var, 5 araba var; diğerinin de 1 tane arabası yok ya, hastaneye gidecek arabası yok. Gelin, kaldıralım hadi vatandaşı düşünüyorsanız. Yani bizim aklımızı, çalışmamızı bunlara yormamız lazım. "Vatandaşın konforunu nasıl artırırız, milletimizin konforunu nasıl artırırız?"a yormamız lazım ama biz "Sermayeyi nasıl kurtarırız, sermayeyi nasıl büyütürüz?" onun derdine düşüyoruz.
Şunu da söyleyeyim, yine, bu yanlış araç politikaları, vergi politikaları yüzünden -üzülerek söylüyorum- yurt dışındaki birçok araç Türkiye'ye gelmiyor artık, göndermiyorlar. Türk milletinin artık konforunu düşürdünüz, standardını düşürdünüz, bakın, standardı düştü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kısacık, lütfen toparlayın.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Bitiriyorum Başkanım.
Bu nedenle, şu vergide adaleti bir an önce sağlamamız lazım. Gerçekten de vergide adaleti sağlarsak toplumsal vicdanı sağlamış oluruz. Biraz da aklımızı, mantığımızı, emeğimizi bunlara yormamız lazım diyorum.
Teşekkür ediyorum.