Komisyon Adı | : | Dilekçe Komisyonu İle İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonu |
Konu | : | Dilekçe Komisyonu ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonları Üyelerinden Oluşan Karma Komisyon Alt Komisyonunun hazırladığı Kamu Denetçiliği Kurumu 2024 Yıllık Raporu hakkında görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 26 .06.2025 |
MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Kıymetli misafirlerimize de hoş geldiniz diyorum.
Şimdi, söze şuradan başlayayım; tabii, Selçuk Bey gitti.
ADEM ÇALKIN (Kars) - Selçuk Bey gene mi gitti?
MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Konuşup gidiyor yani dün de öyle yaptı, gidiyor. Şu açıdan önemli, dün de öyle oldu, yani hakikaten bir şey söyleniyorsa muhakkak karşı taraf da başka bir şey söyleyecek. Bizim hakikaten birbirimizi dinlememiz lazım.
Sayın Başkanım, tabii, bu raporların konuşulacağı zaman ikimiz de grubumuz adına söz almıştık; aslında günlerce de hazırlık yapmıştık ama nasip olmadı. Meclis kapanınca işte böyle oldu. O yüzden bu konuda biz masumuz arkadaşlar.
2 raporu da beraber değerlendiriyoruz. Şimdi, Kamu Denetçiliği Kurumu, Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurumu, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Kamu Görevlileri Etik Kurulu gibi, CİMER gibi birçok kurum kuruluş AK PARTİ'mizin iktidarında oluşturulmuş kurumlar. Buradaki amaç ne? Az önce dile getirildi: Anayasa'mızın 74'üncü maddesinde yer verilen hüküm gereğince Türkiye Büyük Meclisi Başkanlığına bağlı olan idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceleyen ve 6328 sayılı Kanun'la kurulmuş anayasal bir kurum. Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin hukuka, hakkaniyete, insan haklarına ve iyi yönetim ilkelerine aykırı işlemlerine karşı bireylerin hakkını temelde korumak, geliştirmek için oluşturulmuş bir sistem, bir kurum. Kurulduğu günden bugüne baktığımız zaman da on bir on iki yıl geçmiş -hakikaten ben de şu andaki Başkanımıza sabırlar diliyorum- önceki dönem Başkanımız Sayın Şeref Malkoç Bey de gerek Kurumun tanınırlığı açısından, bilinirliği açısından ciddi bir misyon yükledi. O tarihte de bizler Adıyaman'da avukattık, hakikaten çok etkili programlar oldu. Başvuru sayılarını da biz buna bağlıyoruz yani vatandaş olarak bir alternatif başvuru sistemi de olduğu bilindikçe, anlaşıldıkça bu sistem kendi kültürünü, kendi içtihatlarını da oluşturuyor. 29 Nisan 2025 tarihinde Salih Bey'in Başkanlığında burada bir toplantı yapmıştık, Başkanımız da katılmıştı, ben orada da söyledim yani Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı olarak çalışan bir kurumumuz var. Evet, burada eleştirileri dinledik Sayın Başkanım ama iğnenin bir kısmını kendimize de batırmamız lazım Meclis olarak. Bu, Türkiye Büyük Milet Meclisine bağlı bir kurum, 3 ayağı var, bir tanesi Meclis, bir defa bizim bu Kurumu çok iyi korumamız ve geliştirmemiz lazım.
İkincisi, Kurumla ilgili ciddi bir tanınırlılık oldu; bunu artırmamız lazım.
Üçüncüsü de kurumlarımızın alınan kararlara riayet etmesi, verilen kararları uygulaması noktasında kurumların dikkatini çekmek lazım. Bu konuda da bu dönemde hakikaten iyi çalışmalar yapıldı, çok teşekkür ediyorum yani eğer uyulmuyorsa tavsiye kararına niçin uyulmuyor? Oturduk, burada günlerce konuştuk, saatlerce de dinledik. Bir kurum buna uyuyorsa da hakikaten teşekkür ettik. Yani mesela ben bir hukukçu olarak şöyle, bu toplantılara girmeden önce, milletvekili olmadan önce çok bürokratik bildiğim kurumların esasen "Lütfen bize bir yol açın, tavsiyede bulunun." dediklerine burada şahit oldum. Hatta yani Millî Savunmaya bağlı askerî kurumların sadece bir emsal kararı, bir başvuruyu alıp bütün başvurular için teşmil ettiğini hep beraber gördük. Bunlar iyi gelişmeler, doğru gelişmeler ama bunun üstüne bizim de bir şeyler eklememiz, geliştirmemiz noktasında önümüzdeki süreçte bize, Meclisimize ve milletvekillerimize sorumluluk düştüğünü söylemek istiyorum.
Kurum dünyada da Türkiye'de de yeni bir kurum. Yani burada milletvekili arkadaşlarımızın bir kısmı hukukçu değil, biraz da ona bağlıyorum. Şimdi, zor bir şey yapıyoruz aslında insan hakları savunucuları olarak: Bir, bir yargı kararı olmadan, hâkimin kararı olmadan biz bazı meseleleri, yargının o bürokratik, o ağır işleyişinden bağımsız olarak bir an önce vatandaşın hak sahibi olmasını istiyoruz. Dolayısıyla, yaptığımız iş hakikaten çok nadide bir iş, güzel bir iş ama bizim bunu korumamız lazım ama aynı şekilde şunu da yapmamız lazım: Burada muhalefetteki arkadaşlarımız söyledi, bir de yani yargıya sirayet etmiş, başka kurumların, kuruluşların işleyişlerin konusu olan işler var; mesela, bir vekilimiz dün burada Komisyondaki temsille ilgili "Kamu Denetçiliğine götürün." derseniz bu elmalar ile armutları karıştırmak olur. O vesileyle yeni bir alan, dünyada da yeni bir alan. Bunu devam ettirmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Ali Bey'in söylediği konu Adıyaman Cezaevi. Bir defa, bir konuda ben de size katılıyorum, ben de muhalefeti eleştiriyorum, bugün beraberiz.
ALİ BOZAN (Mersin) - Eyvallah, devamını bekliyorum.
MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Çünkü bunu samimi bir beyan olarak söylüyorum, hakikaten muhalefetin de çok eleştirilecek konusu var, milletvekili olunca anladım. Yani bunu özellikle söylüyorum: Her yerde iktidar vardır ama muhalefet demokrasilerde vardır. Demokrasilerdeki muhalefetin yeri, durumu, yol göstericiliği, eleştirileri de son derece kıymetlidir. Bunu, dengeyi iyi korumak lazım diye söylüyorum.
Efendim, Adıyaman Cezaevimiz 2 bin kapalı, 500 de açık olmak üzere 2.500 kapasiteli. Cezaevini açtık, cezaevi açıldıktan sonra bazı şikâyetler aldık. Sonra altyapısıyla yani kanalizasyonla ilgili bir eksiklik görüldü, yazı yazıldı. 15, 16...
ALİ BOZAN (Mersin) - Acele etmeseydiniz açılması için, bakanlık bakanlık geziyordunuz açılsın diye. Bitseydi ondan sonra açtırsaydınız.
MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Hayır, şöyle Sayın vekilim: 15, 16 sayfalık biz ek bir rapor aldırdık, şu anda da onlara çalıştık, çalışıyoruz. Bakanlık bunları da hallediyor. Bakanlığın istediği o raporda geçen eksiklikler giderilene kadar kapasiteyi artırmıyoruz hem hükümlü ve tutuklu almadık hem de yeni personel ve tayinleri de durdurduk. Bu, insan hak ve hukukuna olan saygımızdan dolayı.
ALİ BOZAN (Mersin) - Demek ki bugüne kadar orada kalan 300-400 kişi insan haklarından mahrum kaldı.
MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Hayır, onlarla ilgili bir sorunu yok, kapasiteyi arttırırsak sorun çıkacak. Ali Bey, kapasiteyi artırırsak sorun çıkacak. Raporu da beraber inceleriz. O yüzden, şimdi biz bu kapasiteyi karşılayacak, o eleştirileri yerine getirecek ihtiyaçlar giderildikten sonra planladığımız gibi devam edeceğiz. Tabii, siz de Adıyamanlısınız, teşekkür ediyorum hassasiyetinize.
ALİ BOZAN (Mersin) - Ben çözüm olsun diye söylüyorum.
MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Elâzığ depreminden sonra, biliyorsunuz, Adıyaman Cezaevini kapattık çünkü hasar almıştı. Ondan sonra hakikaten Adıyamanlı bir hukukçu olarak da hem tutuklu ve hükümlü yakınlarının hem avukat arkadaşlarım çok ciddi anlamda sıkıntı yaşıyorlar. Yani ben de Siverek'e gidiyorum, Diyarbakır'a gidiyorum, Şanlıurfa'ya gitmek zorunda kalıyorum. Kısa sürede inşallah bunu giderip, bu sıkıntıyı da hep beraber aşacağız.
Sayın Başkanım, ben raporlardaki konuları da, eleştirileri de, 2 raporu da inceledim.
Son söz olarak: Kamu Denetçiliği Kurumunun önümüzdeki süreçte daha fazla yol alacağına, özellikle -dediğim gibi- bu hak arama kültürünün artırılmasıyla beraber alternatif bir yol olduğunun vatandaşlarımıza ulaştırabildiğimiz kadar Kurumumuzun hem özlük haklarını hem personel sayısını hem de çalışmayla ilgili koşullarını da iyileştirerek inşallah daha iyi sonuç alacağımıza inanıyoruz.
Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz.