KOMİSYON KONUŞMASI

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gecenin bu saatinde hepinizi sevgi saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifinin 1'inci maddesi doğrudan doğruya Türkiye'nin çevre politikalarıyla, halk sağlığıyla ve anayasal haklarla ilgilidir. Teklifin gerekçesine baktığımızda "ÇED Gerekli Değildir" ifadesinin kamuoyunda olumsuz bir algı yarattığı, bu nedenle, bu ifadenin metinden çıkarılmasının uygun olacağı belirtilmektedir. Oysa burada sorun bir algı meselesi değil, doğrudan uygulamanın kendisidir. Bu düzenleme yalnızca bir cümle değişikliği gibi görünse de aslında çevresel etki değerlendirmesi sürecini fiilen işlevsiz hâle getirmektedir. Şunu açıkça ifade edelim: ÇED bir bürokratik prosedür değildir, ÇED bir geciktirme mekanizması hiç değildir; ÇED anayasal çevre hakkının güvencesidir, ÇED kamusal denetimin ve bilimsel değerlendirmenin aracıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu teklifle önce yatırım, sonra çevresel değerlendirme anlayışı hâkim kılınmak isteniyor. Oysa doğayı, insanı ve yaşamı korumanın yolu önce bilimsel değerlendirme, sonra uygulama sıralamasından geçer. Ruhsat, teşvik, imar onayı gibi süreçlerin ÇED süreci tamamlanmadan başlatılmasını mümkün kılan bu değişiklik yalnızca bir hızlandırma değil, hukuki güvenceyi ortadan kaldırma adımıdır. Üstelik teklif "ÇED Gerekli Değildir" kararlarını kaldırırken sürecin özünü koruyacak hiçbir yapısal önlem getirmemektedir. Hangi projelerde mutlaka ÇED uygulanacağına, halkın bilgilendirme toplantılarına nasıl katılacağına, sağlık etki değerlendirmesinin nasıl yapılacağına dair hiçbir düzenleme bu teklifin içinde yer almamaktadır. Burada "Bütün projelerde ÇED koşulları aranacak." diyebiliyor musunuz? Bu teklifin ruhu açıkça sermaye lehine, halk ve çevre aleyhinedir. Biz bilimsel değerlendirmelerin, halk katılımının, şeffaflık ve hesap verebilirliğin ihmal edildiği hiçbir çevresel düzenlemeyi kabul etmiyoruz. ÇED süreci işletilmeden projelere ruhsat ve teşvik verilmesi çevre felaketlerini davet etmektedir. Bu maddenin geri çekilmesini, ÇED sürecinin yalnızca korunmasını değil güçlendirilmesini, halkın etkin katılımının sağlanmasını talep ediyoruz. Sağlıklı bir çevrede yaşamak bütün vatandaşlarımızın anayasal hakkıdır.

Değerli milletvekilleri, şunu da özellikle öğrenmek istiyorum ÇED'den sonra: Benim bölgemde bir olay var Değerli Başkanım, Kroman Çeliki siz bilirsiniz, Kroman Çelikin İMES'te 150 dönüm yeri var fakat Kroman Çelik her ne hikmetse taş ocakları bölgesinde tehlikesiz atık, geri kazanım ve düzenli depolama tesisi yapmak için 28 Kasım 2023 tarihinde ÇED raporunu hazırlayarak proje için başvuru yapmış, proje için 99.032 metrekarelik bir alanın kullanılması öngörülmüş ve ilgili firma daha sonra ÇED başvurusunu geri çekmiştir. Yalnız tırnak içinde bir şey söylemek istiyorum: Bu 99.032 metrekareyi şu anda Kroman Çelik kullanmakta. Kendi yeri değil, ormanın yeridir. Biz Çevre ve Orman Bakanlığına soru sorduk, bunun nasıl kiraya verildiği, ne bedelle verildiği belli değil, o da ayrı bir konu. Daha sonra...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - OSB'nin içinde mi Başkanım bu?

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - OSB'nin içinde yapmıyor, diyor ki: "Ben demir cürufu dökeceğim." Biz de diyoruz ki: Demir cürufu eğer zararlı değilse kendi yeriniz var, niye oraya yapmıyorsunuz?

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yapamaz ki. Sorarız.

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Burada zaten arkadaşımız var, biliyor, 3 Temmuzda ikinci bir ÇED başvurusu var, görüşülecek. Şimdi, bizi korkutan nedir Sayın Başkanım? Eğer bu 1'inci madde geçerse bu tür firmalar da bunlardan faydalanacak mı? 2023'ten beri uğraşıyor. Tamam, bu süreç uzun bir süreç, eğri oturup doğru konuşalım ama bu tür sektörlerde siz ayrıcalık mı yapacaksınız birkaç firmaya ya da herkese aynı ÇED sürecini mi başlatacaksınız -üç ay ya da dört ay neyse- onu özellikle öğrenmek istiyorum. Burada kayda geçsin diye söylüyorum.

Şimdi, Sayın Başkanım, siz Gebze'yi çok iyi biliyorsunuz, sanayinin başkenti, 10 tane organize sanayi bölgesinin olduğu, 4 tane bilişim vadisinin ve teknoloji geliştirme bölgesinin olduğu bir yer, 10 tane limanın olduğu bir yer. Tek başına 65 ilden fazla ihracat yapılan bir bölgede aynı zamanda olduğu yer Ballıkayalar'a 400 metre yakınlıkta, Akşemsettin Konutları'na 1.200 metre yakınlıkta olan bir yer. Biliyorsunuz, buranın uzunluğu, vaadinin uzunluğu 2 kilometre, Ballıkayalar Tabiat Koruma Parkı var ve Ballıkayalar'ın diğer ismi için Marmara Bölgesi'nde oturan herkes "Geyik Bayırı" der, Türkiye'de tek olan bir yer. Bu tür firmalar bizi korkutuyor açıkçası.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yani orada öyle bir şey yapamaması lazım, kiralayamaması da lazım.

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - İşte, bu ÇED'de ne olacak?

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Zaten ruhsatı nereden aldı? Neyse ona bakarız yani gereği yapılır, neyse.

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - O konuda destek istiyoruz, teşekkür ederim.