KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Değerli arkadaşlarım, milleti de kendimizi de kandırmayın, gerçekleri konuşalım. Maden faaliyetleri için son yirmi yılda 21 değişiklik yapıldı. FETÖ'nün amiral gemisi Koza Altın ve paydaşları için okyanus ötesinden FETÖ-ABD iş birliğiyle tezgâhlandı. Şimdi, soru şu: Bu teklifin arkasında hangi güçler var?

Tarih 14 Mart 2025, Houston şehrinde "Harold Hamm" ismindeki maden karteliyle bir anlaşma imzalandığı iddiası var. Şimdi, bu anlaşmadan benim haberim yok. Buradaki milletvekillerinden kimin haberi varsa çıksın söylesin çünkü ben bunu soru önergesiyle sordum, bana bir cevap da gelmedi ve bu anlaşmadan sonra Harold Hamm'e Fox News muhabiri soruyor, diyor ki: "Türkiye'de Diyarbakır'da ve Trakya gibi yerlerde maden faaliyeti yapmak için Türkiye'de bu karışıklıklar falan sizin için engel değil mi?" Diyor ki: "Üçüncü dünya ülkelerinde bunlar olağandır. Muhaliflerinizi hapse atarsınız, yolunuza devam ederseniz. Zaten orada bu işleri uzun süredir iyi yapan bir iktidar var, istikrarlı bir şekilde gidiyor." Şimdi, bu konuyla ilgili ben Hükûmetten bir açıklama bekledim, bunu defaatle talep ettik fakat bu konuyla ilgili, Türkiye'yi bu şekilde küçük düşüren bu ifadelerle ilgili bir cevap görmedim.

Hep "ekonomi" diyorsunuz, burada şimdi ben size bir hesapla göstereceğim bu işin ekonomik olmadığıyla ilgili. Bakın, bu benim coğrafyamda Fatsa Yukarıtepe madeni. Burası tam 2 bin dönüm arkadaşlar, burası bir fındık coğrafyası. Dönüm başına biz 200 kilo fındık üretiyoruz, 2 bin dönümde 400 ton fındık yapar yılda. Fındığı en kötü zamanda 5 dolara satarsınız, 2 milyon dolar fındık yapar. Değerli arkadaşlarım, belgeyle konuşuyoruz öyle mi! Bakın, burada maden firmasının -şurada yazıyor, üste- beş yılda devlete vadettiği miktar 9,2 milyon dolar, senede 2 milyon dolardan fındık 10 milyon dolar yapıyor arkadaşlar. Bu madencinin bu toprağa bu ihanetiyle devlete ödediği miktar 9,2 milyon dolar. Benim aynı yerden fındık üreterek aldığım miktar 10 milyon dolar ve burada yüz sene bir daha tarım yapılmayacağını, bir şey üretilmeyeceğini bilmenizi istiyorum.

Yine, değerli arkadaşlar, 2 termik santralin kazancı yıllık 200 milyon lira fakat o termik santralin çevreye verdiği zararla, insanların sağlığına verdiği zararla sosyal güvenlik kurumları dâhil toplumda bunun rehabilitasyonu tam 63 milyar lira. Siz altın madeninin tamamını, madenden elde edilenleri Türkiye'ye bırakmış olsanız, bunun tam 25 katı bu atık geri dönüşüme o rehabilitasyon için kullanmak zorundasınız yani bu işin bir ekonomik karşılığı yok. Bunu artık anlamanızı istiyorum.

Şimdi, benim coğrafyamdan Melet Çayı var, tam boynunda 17 HES var arkadaşlar. Yetmedi, bakır madeni var; yetmedi, kurşun madeni var, şimdi de siyanürlü altın işletmesi var. Bu Melet Çayı'ndan tam 300 bin kişilik Ordu şehir merkezi su kullanıyor değerli arkadaşlar. Siz neyi yapamadınız da daha bir şey yapmak istiyorsunuz! Neyi yapamadınız bununla!

Şimdi, MAPEG'e yetki vermişler. Arkadaşlar, kuzuyu kurda teslim etmişler. Bak, evrakla konuşacağım. Bu Yukarıtepe madeniyle ilgili firmanın süresinin dolduğunu, ÇED izninden gerekli olan cevheri işlediğini söyledi, burada Fatsa çevre derneğinden arkadaşlar var. Defaatle yazı yazdık sizin o MAPEG'e. MAPEG bize "Hayır, dolmadı. Hayır, dolmadı." diye cevap yazdı; mahkemelere gittik, en sonunda MAPEG'den birini getirebildik. MAPEG'in alanda tespit ettiği miktar ne biliyor musunuz arkadaşlar? Burada var, bakın bu MAPEG evrakı. MAPEG evrakı alanda tam 4 milyon 714 bin ton cevher işlenmiş buldu. Kaçtı bunun hakkı? 3 milyon 470 bin ton idi, fazladan 1 milyon 244 bin ton kaçak üretim yaptığını MAPEG kendi tespit etti. Bakın, MAPEG bunlara aracılık ediyor. Yine aynı MAPEG -değerli arkadaşlar- alanda 15 hektar alana 200 bin ağaç diktiğiyle ilgili bir görsel yayınladı kendi sitesinden. Ya gittim baktım, nasıl olabilir acaba bu? Çünkü 1 metrekareye 1 ağaçtan fazla düşüyor arkadaşlar, 75 santim arayla ağaç dikmesi lazım. Bunu devletin resmî sitesinde, MAPEG sitesinde yayınlıyor. Sonra gittik alana, baktık ağaç mağaç yok; ya MAPEG'e sordum arkadaşlar, burada teknik bir şey var. Ya 15 hektar alana 200 bin ağaç dikmek için 75 santim arayla... Ben gittim, alanda yok. Ya bana verdiği cevap arkadaşlar burada, resmî cevaptır, bakın burada aynen okuyorum size.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Bunu bitirmem gerekiyor Başkanım.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Tamamlayın.

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Burada size okuyorum değerli arkadaşlar: Bu alanda dikilen ağaç sayısına ilişkin veriler, maden ruhsat sahiplerinin beyanları, ibraz edilen rehabilitasyon raporları ile. Yani diyor ki: "Ben gidip bakmıyorum. Bu alana benim, işte ruhsat alan firmaya soruyorum." Arkadaşlar böyle bir şey olabilir mi ya? Siz şimdi bu MAPEG'e ormanları teslim edeceksiniz, kültür varlıklarını; şirkete soruyormuş ya kendi gitmiyormuş. Bak burada resmî evrakla bana verdin bu cevabı sen.

Dolayısıyla arkadaşlar, burada yapılan iş hep getirdiğiniz efendim neymiş sanayi, efendim neymiş ticaret; o yüzden bu bir ticaret değildir, bu bir cinayettir; bu bir siyaset değildir, bu bir ihanettir. ABD eşittir İsrail, ABD firmalarına yaptırdığınız bu madencilik faaliyetleri Gazze'de çocukların tepesine bomba olarak gidiyor. Acem ülkesinde, Acem coğrafyasında o insanların kafasına bomba olarak gidiyor. Yarın bir gün bize "Gazze" dediğinizde size bu günleri hatırlatacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Yarın bir gün "Irmağının akışına ölürüm." dediğiniz zaman vatan olan bu ırmaklar, bu dağlar, bu topraklar için yaptırdığınız bu zulmün hesabını size soracağız.

Teşekkür ediyorum.