KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Sayın Başkanım, Sayın Komisyon üyeleri, çok değerli milletvekillerimiz, değerli misafirler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki konuşmaları bizler de dinledik, bazı notlar aldık. Şurada şuna değinmek istiyorum: "Toplum kendini sizden koruyor." "Toplum artık sizi benimsemiyor." gibi söylemleri oldu Grup Başkan Vekillerimizden birinin. Ben hayret ettim yani yirmi üç yıldır bizi kim seçti? Sandıkta bu toplum seçmedi mi ki bizi bizler toplumdan uzaklaştık; millet, toplum bizden kendini koruyor? Bunu tamamen kendi hayal dünyasında geliştirdiği bir söylem olarak düşünüyorum. Gülüstan Hanım konuşmasına başlarken metne imza atan, teklife imza atan milletvekilleri için "çevre düşmanı" "doğa katliamcısı" gibi ibareler kullandı ve daha ağır ibareler de kullandı yani ben hayret ediyorum. Sıfır Atık Projesi'ni kim başlattı arkadaşlar? Kim başlattı bunu? 11 Kasım Millî Ağaçlandırma Günü'nü kim başlattı? 200 milyon ağaç dikiyoruz arkadaşlar yıllık. Kim yaptı bunları arkadaşlar? Yani bizler bakın, ben size söyleyeyim...

EVRİM RIZVANOĞLU (İstanbul) - Hayır, fidan dikiyorsunuz, ağaç dikmiyorsunuz; bütün ağaçları ata ata fidan dikiyorsunuz.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Kim kaçak kimyasal atıkları...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Arkadaşlar, lütfen, müsaade eder misiniz...

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bakın, dinleyin. Bakın, lütfen, dinleyin arkadaşlar...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Lütfen, müsaade eder misiniz...

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bakın, karbon emisyon değerlerinin eşik değerlerini belirleyen ve bunları düşüren hangi iktidar arkadaşlar? Ben burada bizim çevrecilik anlamında yaptıklarımızın hepsi böyle...

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Düşen bir şey yok.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Sanki bunu başka bir iktidar mı yaptı arkadaşlar? Yirmi üç yıldır, Başkanım, kim yapıyor bunları? Başka birisi mi var arkadaşlar bunları yapan? Bunları yapan Cumhur İttifakı ve AK PARTİ'nin iktidarlarıdır.

Geçen dönemde bir kanun çıkardık, otuz yıldır yapılamayan termik santral bacalarında emisyon ölçümleri... Arkadaşlar, yapılmamıştı ve biz bunu kanunlaştırdık.

EVRİM RIZVANOĞLU (İstanbul) - Afşin Elbistan...

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - O zaman bu termik santrale karşı gelmesine rağmen, zaman istemelerine rağmen vardınız, biz bu kanunu beraber çıkardık, sizinle beraber çıkardık arkadaşlar, bunu da özellikle vurgulamak istiyorum sizlere.

Şimdi, değerli arkadaşlar, burada birçok notum var. Madenciliğin düşmanı olmamak gerekiyor. Madenciliği ne kadar bir ülke iyi kullandıysa gelişen ülkedir, o ülke gerçekten dünyada söz sahibi olan bir ülke hâline gelmiştir, bunu özellikle hepimizin bilmesi gerekiyor. Bakın, günümüzde madencilikte öyle bir hâle geldik ki, değerli arkadaşlar, demir çok ihtiyaç hâline geldi. Alüminyum, nikel, grafit, kobalt, lityum, arkadaşlar, dünyada artık bütün ülkelerin ana ihtiyaç maddeleri hâline geldi, bunlara dikkat etmemiz lazım. Dünyada 90 çeşit madenin ise 70 tanesi de Türkiye'de mevcut, bunları işlememiz lazım ve ekonomiye kazandırmamız gerekiyor ve dünyada 8'inci sıradayız yer altı maden kaynakları anlamında.

Bakın, bir araçta -hepimizin 1 veya 2 aracı vardır değerli arkadaşlar- 908 kilo demir kullanılıyor arkadaşlar, maden; 7 kilogram krom kullanılıyor, maden.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Benim aracım yok, kendi adınıza konuşun.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Çinko 10 kilogram, kurşun 11 kilogram, cam 18 kilogram, karbon 23 kilogram, magnezyum 2 kilogram, sülfat 1 kilogram ve daha birçok alt maden var.

Bunu da geçelim arkadaşlar. Bakın, 1 megavatlık güneş santrali kuracağız; bu güneş paneli için ne kadar madene ihtiyacımız var, ben size söyleyeyim: 36 ton germanyum ihtiyacımız var, 23 ton talyum ihtiyacımız var, 21 ton kadmiyum ihtiyacımız var, 15 ton selenyum ihtiyacımız var, 13 ton gümüş ihtiyacımız var, 8 ton indiyum ihtiyacımız var, 2 ton galyum ihtiyacımız var, daha alt madenler de var. Bakın, bir güneş enerjisi panelinin camı için dahi yine madene ihtiyacımız var. Onun için, madenciliği gerçekten bizler çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Şimdi, şunu söyleyeyim: Bu kanun metnini biz çıkarırken bir noktaya takıldık yani biz burada "Ruhsat bedeli kadar rehabilitasyon bedeli alınacaktır." ibaresi koyduk, birçok madenci de bunu çıkarmamızı istiyor bizden, demek onlar size geldiler. Siz diyorsunuz ki...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bizimle işleri olmaz.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bir maddenin üzerinden demiyorsunuz, "Komple kanunu kaldıralım." diyorsunuz. Demek ki bu rehabilitasyon bedelinin alınmasından rahatsız olan madenciler sizlere geliyorlar.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bize gelenler belli, bize gelenler belli.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Mesela, altın madencileri size geliyor demek ki.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bize burada vatandaşlar geliyor.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Altın madencileri size geliyor çünkü altından alınacak devlet katkı payını biz artırdık. Siz komple bu kanunun kaldırılmasını istiyorsunuz, geri çekilmesini istiyorsunuz, demek ki altın madencileri size geliyorlar.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bir tane yerel yönetime izin vermiyorsunuz.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Şimdi, Türkiye'de işletme izni almış "Madenciyim." diyen birçok şirket var. Şu anda biz onların ruhsatlarının süresini uzatmayacağız, demek ki onlar size geliyorlar, sizden bu şekilde talepleri var, bu kanunun siz çekilmesini istiyorsunuz. Maden arama yatırım bedelinin yüzde 5'ini temin olarak baştan istiyoruz, ciddi ve gerçek yatırımcıyı biz görmek istiyoruz, demek ki bunlar size geliyorlar "Bu yüzde 5 bizden alınmasın." diye.

Bakın, değerli arkadaşlar...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Siz alışıksınız o işlere!

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Demek ki onlar size geliyorlar.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Onların izni olmadan siz bunu hazırlayamazsınız, beraber hazırlamışsınız.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Şimdi, şunu söyleyeyim arkadaşlar: Zeytinlik konusunda teklif edilen maddelerde, bakın, bu koordinatlarda toplam 82 bin adet zeytin ağacı bulunmaktadır. Muğla ilinde 20 milyon zeytin ağacı vardır. Bu, düşünüldüğünde binde 4'e tekabül ediyor arkadaşlar, bu koordinatlar içindeki zeytin Muğla'da binde 4'e tekabül ediyor.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Vekilim, bu dediğiniz rakamın şuradaki köylüler için ne anlama geldiğini de söyler misiniz?

ŞAHİN TİN (Denizli) - On binde 4...

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - On binde 4, pardon on binde 4. Bakın, arkadaşlar, bu işte on binde 4'e tekabül ediyor.

Bakın, arkadaşlar, ülkemizde şu anda 200...

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Böyle bir şey olabilir mi ya! 86 milyon insan var...

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bakın, bir dakika... Lütfen dinleyin. Ülkemizde şu anda, değerli arkadaşlar...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ednan Bey, sürekli laf atarak bu işi bitiremeyiz.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sürekli değil yani.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yani siz konuşurken kimse karışmıyor. Lütfen arkadaşlar...

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Ednan Bey, şu anda ülkemizde 204 trilyon...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yani bizim arkadaşlarımız birbirlerine saygı göstermezse biz bu süreci nasıl yöneteceğiz? En azından Komisyon üyeleri birbirine saygı göstersin.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Sayın Başkanım, bakın, 205 milyon zeytin ağacımız var. İktidara geldik 2001 yılında; sayı neydi, biliyor musunuz? 101 milyon. AK PARTİ iktidarında, Cumhur İttifakı'nda biz bunun sayısını 100 milyon artırdık; bakın, 100 milyon değerli arkadaşlar, buna bakalım. Bir taraftan şunu da söyleyeyim: Arkadaşlar, bakın...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Ama siz hangi ülkede yaşıyorsunuz şaşıyorum.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Siz nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum yani biz Türkiye'de yaşıyoruz, veriler burada; sizin nerede yaşadığınızı biz bilmiyoruz.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Ha vallahi, biz halkın içinde sokaklarda yaşıyoruz, dağda, tepede...

GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Muğla'da yaşıyoruz, Muğla'da.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bakın, zeytinyağı üretimi... Arkadaşlar, zeytinyağı üretimi biz iktidara geldiğimizde -2002 yılında- neydi, biliyor musunuz? 140 bin ton. Biz bunu nereye çıkardık? 475 bin tona çıkardık arkadaşlar.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hani kesiyorduk?

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Hani kesiyorduk? Hani biz bunların hepsini kesiyorduk ve yok ediyorduk? Böyle bir dünya yok. Siz kendi söylemlerinizin etrafında...

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hani kesmiştik? Nerede?

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Daha fazla da olabilirdi.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hadi söyleyin bakalım, hani kesiyorduk? Kestiğim şey nasıl artıyor, hadi söyleyin bakalım.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Arkadaşlar... Nebi Bey...

TALAT DİNÇER (Mersin) - Sen mi çıkardın, sen mi ektin?

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hep yalan dolan.

GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Hiç Akbelen'e gelmiyorsunuz. Akbelen'e geldiniz mi hiç? Su kalmadı su; su olsa böyle olur mu?

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bakın, siz kendi söylemlerinizi artık...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Arkadaşlar, lütfen, birbirimizin hakkına hukukuna riayet edelim.

TALAT DİNÇER (Mersin) - Tahrik ediyorlar.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Evet, kendi söylemlerinize kendiniz inanır hâle gelmişsiniz, verilere bakmıyorsunuz arkadaşlar.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Hangi verilere, TÜİK verilerine mi?

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ahmet Bey, toparlayalım ayrıca.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bakın, ben size ihracat rakamlarını vereyim mi arkadaşlar? Sayın Başkanım, ihracat rakamları: 2002 yılında zeytinde -zeytinyağından örnek vereyim sizlere, rakam anlamında söylüyorum arkadaşlar- 46 milyon 840 bin dolardan şu anda -2024 sonunda- 535 milyon 46 dolara ulaşmışız arkadaşlar. Kaç katı arkadaşlar? Biz 5-6 katına ulaşmışız arkadaşlar. Yani "Zeytincilik gidiyor, zeytincilik ölüyor." böyle bir söylem yok arkadaşlar.

Başkanım, şimdi "Kesin." diyorsunuz ama birkaç noktaya da değinmeden geçmek istemiyorum.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Lütfen, çok mutlu hissettik kendimizi (!)

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Başkanım, yıllık enerji ihtiyacımız...

Başkanım, Ednan Bey dedi ki: "Bizim elektrikte Akkuyu Nükleer Santrali kurulu gücümüz var, faz yüklü santrale ihtiyacımız yok. Bu var... Bu var..." Ona da karşı gelmiştiniz. Arkadaşlar, bakın, bizim yıllık 119 megavatlık şu anda kurulu gücümüz var ama her yıl bu yüzde 3,5 oranında artıyor Başkanım. Bizim yeni yüklü -faz yüklü- kaynaklara ihtiyacımız var. Bakanımız neden gerekli olduğunu açıkladı, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Bakın, bir de şu: Arkadaşlar, günlük 45 bin ton kömür taşınıyor 250 kilometreden; emisyon değerini sizler hesaplayın arkadaşlar. Yatağan'a günlük 45 bin ton, yaklaşık 2 bin kamyona yakın sefer yapılıyor. Yakıtı, bunun egzoz salınımı, trafik güvenliği, can güvenliği, insan güvenliği... Bunları da hesaba katmak gerekiyor arkadaşlar.

Daha birçok notumuz var, maddeler geldikçe bunları da özellikle maddelerde değineceğim.

Ben, Sayın Başkanıma verdiği süre için çok çok teşekkür ediyorum.