KOMİSYON KONUŞMASI

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Çok Kıymetli Başkanım, çok Kıymetli Komisyon üyeleri, çok kıymetli basın mensupları ve çok kıymetli misafirler; öncelikle hepiniz hoş geldiniz.

Tabii, benim bu Komisyon toplantısına ilk geldiğim dakikadan itibaren ciddi bir protesto konusu vardı. Bu konuyla da ilgili içeri girerken biraz zorlandık, girdik, sonra sizin isteğiniz doğrultusunda Başkanımız da hep beraber sizin yönetimlerinizle karar verip buraya geldik. Gayet de güzel bir toplantı geçiyor, tüm fikirlere de açığız. Hepinize de çok teşekkür ediyoruz fikirlerinizi açıkladığınız için.

Öncelikle, ben şimdi şok bir şaşkınlık içindeyim çünkü şöyle; bütün Grup Başkan Vekilleri konuşurken şöyle bir şey söylediler: "Siz vatan hainisiniz! Siz, işte, bu memleketi sevmiyorsunuz! Siz nasıl böyle bir şeyi yaparsınız!"

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Kim dedi?

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Bir dinleyin... Bir dinleyin, sonra siz de cevap verirsiniz. "Zeytinliklere siz karşısınız! Zeytinlikleri kökünden koparacaksınız, gideceksiniz!" Ya, şimdi şöyle bir şey olabilir mi arkadaşlar: Hepimiz aynı memleketin, aynı insanın çocuklarıyız. Hepimiz köylerde doğduk, köylerde büyüdük...

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Genel konuşmayın, kanun teklifi hakkında konuşun.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - O HES'leri kurdunuz, dereler ne oldu biliyor musunuz?

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Sayın Vekilim, dinleyin, sonra siz de konuşun.

Biz hepimiz yani yaşayış tarzı ve doğuş... Bizim ülkemizde hepimiz aynı kişileriz, başka kişiler değiliz. Sizin gittiğiniz tarlaya biz de gidiyoruz.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Öyle davranmıyorsunuz, orada sıkıntı.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Sayın Vekilim, biz bir dinleyelim, ben doğru bir şeyler söyleyeceğim, inanın.

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Siz teklif üzerine konuşun, bize cevap hakkı doğmasın lütfen.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Şimdi, biz, hepimiz aynı toprakların insanlarıyız. Sizin duyduğunuz endişelerin hepsinin bizde de olduğuna gerçekten inanın. Yani şöyle bir konuşma geçiyor: "Biz sermayenin yanındayız, siz halkın yanındasınız."

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Yalan mı?

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hanımefendi, Sayın Kurul üyeleri; böyle bir şey olması mümkün mü? Burada AK PARTİ vekillerinden, Bakanlıktan hangi insan evladı zeytinliklerin yok olmasını ister, doğanın yok olmasını ister?

(CHP ve DEM PARTİ milletvekillerinin laf atmaları, gürültüler)

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Arkadaşlar, lütfen... Müsaade edelim.

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Sayın Başkan, teklif üzerinde konuşsun, bize söz hakkı doğmasın.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Sizin sözcünüz de yasanın haricinde konuşmalardan bahsetti, buradaki usulle ilgili konuştu. Lütfen, müsaade edin konuşsunlar.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Doğanın katledilmesini bu salondaki hiç kimse istemez, bizler de istemeyiz. Bir tane hayvanın veya bir tane doğanın...

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Kim yaptırıyor bu katliamı o zaman?

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Ama bir dinleyin, ben anlatayım, sonra siz...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Nebi Bey, siz devam edin, atışmalara takılmayın.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Bizler de istemeyiz, yani şunu bir bilin... Yani şöyle mi oluyor sizin kafanızda, sizin anlattıklarınızdan ben şunu anlıyorum: Sermaye bize geldi, sonra dedi ki: "Biz bu zeytinliklerin hepsini götürelim." Biz de onlarla oturduk, anlaştık, zeytinliklere böyle bir kanun çıkarıyoruz. Ya, böyle bir şey...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Siz söylediniz, biz değil.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Siz söylediniz bakın.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Ya, arkadaşlar, yapmayın. Bakın, gerçekten, siz bunları gülerek konuşabilirsiniz ama buradaki tüm arkadaşlarımız vicdan sahibi. Bak, bu kardeşiniz, ben üç nesildir sanayiciyim, bugüne kadar bilerek boğazımdan bir haram lokma geçmedi. Burada memleketimize zararlı olacak bir şeye biz "okey" der miyiz, bu kadar insanız?

Bakın, bir şey söyleyeceğim. Şimdi, burada benim hemşehrim var TEMA Vakfının Genel Başkanı. Şimdi herkes şunu söyledi, dediniz ki: "Milletvekillerini almadılar, yetkilileri almadılar." TEMA Başkanı nasıl girdi buraya? Torpilli mi?

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Ümit Bey'den torpilliymiş.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Bir saniye Beyefendi, bir dinleyin.

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Giremeyenler...

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hanımefendi, bir dinleyin.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Avukatımız yerlerde süründürüldü.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hanımefendi...

Şimdi, TEMA Yönetim Kurulu Başkanı prosedüre uydu, nezaketle rica etti, geldi buraya oturdu; kimse bir şey demiyor kendisine değil mi "Niye oturdunuz?" diye? Kendisi de bizim Eskişehir İlçe Belediye Başkanımızın da kardeşidir, hatta sol görüşlüdür; niye aldık o zaman biz almıyoruz da, TEMA Vakfı Başkanını niye aldık?

(CHP ve DEM PARTİ milletvekillerinin laf atmaları, gürültüler)

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Arkadaşlar...

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Dinleyin, biz bir şeyi görüyoruz...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Vekilim, lütfen bunu anlatmayın bize, olanı gördük yani, arkadaşlarımız yerlerde süründürüldüler.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Arkadaşlar, son kez uyarıyorum, bir daha, misafir olarak buraya davet ettiğimiz arkadaşlardan konuşmaya karışan olursa herkesi dışarı çıkarırım, ilgilisini buraya çağırır, konuşmasını yaptırır, geri gönderirim. Arkadaşlar, ya usulünce buraya uyacaksınız...

(CHP ve DEM PARTİ milletvekillerinin laf atmaları, gürültüler)

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Beş dakika konuşacağım, beş dakika müsaade edin, beş dakika. Hemen bitiriyorum, müsaadenizle hemen bitiriyorum.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Kanunu savunamadığınız için manipülasyon yapıyorsunuz.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Bakın, Hanımefendi, ben anlatayım, biz de bir ifade edelim kendimizi.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Nebi Bey, siz onlara takılmayın, konuşmanızı yapın.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Hemen toparlıyorum.

ÇED raporuyla ilgili çok büyük bir değişiklik yok arkadaşlar. Bakın, ÇED nedir, ne kadarınız biliyorsunuz? Hepiniz bu Komisyonda olduğunuza göre biliyorsunuzdur. Belli durumlarda 100 bin tonun altındaki üretimlerde ÇED raporu almaya ihtiyaç yoktur. Bu, yıllardır böyledir ama şehrin kurumlarından alır. 100 bin ton da çok basit bir rakam, onun için ÇED'lik bir şey yok ama 100 bin tonu geçen ve spesifik ürünlerde ÇED süreçleri çok ciddi ilerliyor. Bakın kardeşim, beni dinleyin, ben bunu yaşayan bir insan olarak söylüyorum, ÇED raporunu öyle üç yılda, beş yılda alan yok. Bakın, söylüyorum -"Kanun yok, nizam yok." diyorsunuz- Eskişehir'de bir termik santral kurulacaktı, proje vardı. Ne oldu? ÇED'i verilmedi, yapılamadı, değil mi? Yani bizim madem öyle ÇED'i verme yetkimiz vardı, Eskişehir'de bu santrali hemen kuruverirdik değil mi? Yani ÇED süreçleri çok ciddi ilerliyor, Türkiye'de kimse kafasına göre "Ben ÇED'i alırım iki günde, geçerim, iş yaparım." diyemez.

Şimdi, enerji çok önemli. Fosil yakıtlardan bahsettiniz, "demokrasinin beşiği" diyorsunuz -buradan Finlandiya'ya selam olsun- Finlandiya 2023 yılında en büyük nükleer santralini kurmak için yatırıma başladı. Bugün Avrupa'da herkes, bütün ülkeler nükleer santrallerini geri çağırıyor ve yeniden yatırım yapıyor. Sebebi ne yani neden? Arkadaşlarım, bizim Türkiye olarak bağımsız bir ülke olmamız gerekiyorsa, olacaksak, kim iktidar olursa olsun, ister biz olalım ister siz olun, enerji bağımsızlığımız olmak zorunda, başka şansımız yok. Bakın, nasıl yediler bütün ülkeleri, bizi de yerler.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Vahşi madencilik mi yapılacak yani?

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Bak, iktidar ben de olsam sen de olsan enerji bağımsızlığımızın olması lazım. Enerji bağımsızlığımız için madencilik ve enerji yatırımları çok önemli. Tabii ki burada doğa niye katledilsin ya, kim buna müsaade eder? Biz de etmeyiz ya. Doğanın katledilmesine niye müsaade etsin? Bakın, ben girerken burada 20 muhtar çevirdi beni -ben biraz geç geldim- dediler ki: "Başkanım, bu anlattıklarıyla konunun hiçbir alakası yok." Öyle insanlar da var, gelmişler bu yasayı savunuyorlar. Siz gelmişsiniz, bazı insanlar da diyor ki muhtarlar: "Taşınsın, bunlar yapılsın." Yani şunu söylüyorum: Siz bir iş kadını olsanız, size bir yer verseler gider para için zeytinlikleri keser misiniz? Kesmezsiniz eminim, biz de kesmeyiz, kimse kesmez. Bir insan evladı, namuslu bir adam...

NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Hatay'da 114 tane...

(CHP ve DEM PARTİ milletvekillerinin laf atmaları, gürültüler)

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Tamam, ben toparlayayım hızlıca Başkanım, bitiriyorum hemen.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Arkadaşlar, görevli arkadaşlar buraya gelsin.

Devam edin siz.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Bir şeyi daha toparlayayım. Bu maden yatırımlarıyla ilgili, şimdi, tarım ürünlerinin yok olduğunu, Türkiye'de tarımın yok olduğunu söyledi arkadaşlar.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkanım, biz bile tahammül edemiyoruz, hemen niye onları çıkarıyorsunuz? Yapmayın, o kadar olacak.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Bir dinleyin. Şimdi, biz geçen sene 85 milyon vatandaşımızı doyurduk, 65 milyon da turisti doyurduk; 23,2 milyar dolarlık da zirai üretim ihracatı yaptık, dünyada da 21'inci ihracatçıyız hububatta, zirai işlerde. Nasıl Türkiye'nin tarımı bitmiş kardeşim? Bu 85 milyon kişi ne yemiş, 65 milyon turist ne yemiş? 22 milyar dolarlık ihracatı nasıl yapmışız biz, nasıl bitmiş tarım? "Hayvancılık bitmiş." Tamam, bittiyse, siz öyle düşünüyorsunuz ama hayvan sayılarına oturun bir bakın.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Trabzon'da hayvan sayılarına bakıyorum, bitmiş.

İDRİS NEBİ HATİPOĞLU (Eskişehir) - Ben burada bazı vekillerimiz konuşurken gerçekten çok üzülüyorum çünkü veriye dayalı konuşmuyoruz, hep hamasi konuşuyoruz. Bakın, ben buraya bir ekran açmadım, ben bunu yürekten söylüyorum arkadaşlar. Toparlayayım, sonuç olarak, bizim hiçbir şekilde hiçbir sermayeye hiçbir şeyi peşkeş çektiğimiz yok, hiçbir şekilde sizin anlattığınız konularla da uzaktan yakından bu konuların alakası yok; kusura bakmayın. Konuşacaksak teknik konuşalım, konuşacaksak bilerek konuşalım.

Başkanım, bana bu konuşma için müsaade ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.