KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, teşekkür ederiz.

Yargı bağımsızlığı, hâkim ve savcıların görevlerini herhangi bir dış etki ve baskı olmaksızın tamamen hukuka uygun şekilde yerine getirebilmeleri anlamına gelir. HSK, yargı mensuplarının disiplin, terfi, atama ve meslekte kalma kararlarını veren idari bir organdır ve üyeleri bu süreçlerde doğrudan etkili olmaktadır. Yapılan değişiklikle, HSK üyelerinin görev süreleri sona erdiğinde boş kadro aranmaksızın yüksek mahkemelere atanabilmeleri sağlanmıştır. Bu uygulama, Kurul üyelerinin görev sonrasında iş güvencesi, kariyer devamlılığı açısından avantaj sağlamaktadır ancak bu ayrıcalık HSK üyelerinin yüksek mahkeme üyeliğine atanması süreçlerinde nesnellik ve liyakat ilkelerinden sapma riski taşımaktadır. HSK üyeleri yargının idari ve disiplin yönünden sorumlu oldukları için bu kişilerin yüksek mahkeme geçişlerinde kolaylık sağlanması, yargı içinde bir kadro geçişi ilişkisi kurabilir ve yargı organları arasında etkilenme riskini doğurabilir. Böylece bağımsız ve tarafsız yargı ilkesi zayıflayabilir.

Yine, hukuki güvenlik açısından da bir problem söz konusudur. Hukuki güvenirlilik, yargı üyelerinin atanma, terfi ve görev sürelerinin önceden belirlenmiş açık ve tutarlı kurallara bağlı olmasını ifade eder. Boş kadro şartının kaldırılması ve HSK üyelerinin yüksek mahkeme üyeliklerine kolaylıkla seçilebilmesi, yargı mensuplarının kariyer planlamasında öngörülebilirliği azaltabilir. Yüksek mahkemelerde üye sayısının artırılması veya kadro planlamasındaki belirsizlikler yargı sisteminde işleyiş ve organizasyon açısından dengesizlikler yaratabilir. Bu durum, hem yargı mensupları hem de toplum nezdinde hukuki güvenirliliğe gölge düşürecektir.

Yine, Anayasa’nın 138'inci maddesi, yargı bağımsızlığını ve hakimlerin görev güvencesini güvence altına alınmaktadır. Yargı mensuplarının atanması, terfisi ve görevden alınması süreçlerinde liyakat, objektiflik ve hukuki kesinlik gerekmektedir. Boş kadro şartının kaldırılması, yetkilerin genişletilmesi ve HSK üyelerinin yüksek mahkeme üyeliklerine öncelikli geçişi Anayasa'daki yargı bağımsızlığı ilkesine aykırı sonuçlar doğurabilir.

Özetle, 6087 sayılı HSK Kanunu'nun 28'inci maddesinde getirilen değişiklikler, Kurul üyelerinin görev sonrası kariyer güvencesini artırmak amacıyla yapılmış olmakla birlikte yargı bağımsızlığı, hukuki güvenirlilik ve hukuk devleti ilkeleri bakımından önemli riskler taşımaktadır. Özellikle, boş kadro şartının kaldırılması ve özel ayrıcalıklar yargının tarafsızlığı ve nesnelliğini zedelemektedir. Bu nedenle, söz konusu düzenlemenin Anayasa'ya, uluslararası standartlara ve hukukun temel ilkelerine aykırılık nedeniyle geri çekilmesi gerekmektedir.

Teşekkür ederiz.