ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Açıkçası, Süleyman Bey bizim söyleyeceklerimizi daha fazlasıyla da ifade etti, aynı mahiyette aslında söyleyeceklerimiz. Bu maddedeki yapılan düzenleme, daha doğrusu hem başlığında hem de içeriğinde kısmi ekleme ve çıkarmalardaki amacı hakikaten biz de sorguluyoruz, merak da ediyoruz cevabını. Gerekçede de asıl amacın ne olduğunu görmüş değiliz. Dolayısıyla buna yönelik bir açıklamanın yapılması gerektiği düşüncesindeyiz. Kaldı ki gerçekten de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan, Anayasa’nın 34'üncü maddesinin tanıdığı, güvence altına aldığı bir hakkın keyfî bir şekilde suç olarak vasıflandırıldığı, savcılar veya hâkimlerce suç olarak vasıflandırıldığı, cezalandırıldığı bir süreçten geçiyoruz. "Hukuka aykırı bir davranışla" diyerek her türlü davranışı buna mı sokacağız? Buradaki "hukuka aykırı davranış" her ne kadar daha önceki kanun metninde de yer alıyor olsa bile bunun kapsamını genişletmek yerine "cebir ve tehdit" kelimesini oradan çıkarmakla amaçlanan nedir? Hukuka aykırı bir davranışı daha belirli bir hâle getirmek daha sağlıklı olmaz mıydı? Çünkü Anayasa’nın belirlilik ilkesine de aykırı bir durum söz konusudur. Kanun metninin eskisinde de yine belirlilik ilkesine aykırılık söz konusudur ama "cebir veya tehdit kullanarak" ibaresinin çıkarılması bunu daha belirsiz bir hâle getirmiş durumdadır. Dolayısıyla örneğin toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını kullanan kişinin ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi kapsamında çok daha fazla kişinin cezalandırılması amacını güttüğünü düşünüyoruz ama biz burada hakikaten kanun yazıcıların ya da bu kanun teklifine imza atanların amacının ne olduğunu gerekçenin haricinde daha somut bir şekilde öğrenmek istiyoruz çünkü gerekçe bizim sorularımıza, hem bizim hem de Cumhuriyet Halk Partisinin sorularına cevap vermiyor, bizleri bilgilendirirseniz seviniriz.

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Evet, Başkanım...

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Başkanım, Nevroz Vekilim de herhâlde bir söz istiyor.