SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, teklifin 8 ila 14'üncü maddeleriyle -yani hepsine birden giriyorum- Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen suça teşebbüs hâlleri ile kasten yaralama, tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, trafik güvenliğinin tehlikeye sokulması, ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi gibi birtakım suçlarda minimal düzeyde ceza artırımına gidilmektedir. Söz gelimi, basit kasten yaralamaya ilişkin TCK'nin 86'ncı maddesinin ikinci fıkrasında belirlenen ceza dört aydan altı aya kadarken teklife göre altı aydan bir yıl altı aya kadar şeklinde değiştirilmektedir. Bahse konu tüm düzenlemeler az miktarda bir ceza artışına ilişkindir. Sınırlı sayıda suçlarda çok sınırlı bir miktarda ceza artırımına niçin ihtiyaç duyulduğu bilinmemektedir. Bu konuda da yetkililerin açıklamasını bekliyoruz. Söz gelimi, alkollü araç kullanmak eylemine ceza artırımı yapılırken yağma, şantaj, şiddete meyyal diğer suçlarda ceza artırımı yapılmaması anlaşılırlıktan uzaktır. Muhtemeldir ki bir yandan infaz düzenlemesiyle bir kısım hükümlülere erken tahliye yolu açılırken, bir yandan bazı suçlara minimal ceza artırımı getirilerek kamuoyunda bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Hiçbir toplumsal ihtiyaç ve gereklilik olmamasına rağmen meydana getirilmek istenen bu düzenlemeler ceza adaletinin terazisini bozmaktadır. Ayrıca, söz konusu değişiklik maddi ceza hukukuna ilişkin olduğundan zaman bakımından lehe uygulama ilkesi geçerli olacaktır. Hâl böyleyken, 2025 Kurban Bayramı öncesi suç işleyenler aynı eylem nedeniyle daha az ceza alacakken bayram sonrası suç işleyenler daha fazla ceza alacaktır. Düzenlemeler Anayasa’nın 10 ve 38'inci maddelerine aykırılık teşkil etmektedir. Bu çerçevede, 7406 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 86 ve madde 106'daki değişiklik yapılmış, basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek kasten yaralama ve basit tehdit suçlarının kadına karşı işlenmesi hâlinde uygulanacak cezalara bir sınır getirilmiştir. Anılan teklifle alt sınırların artırılması söz konusudur. Kadınlara karşı işlenen suçların cezalarına alt sınır tayin edilmesi yerinde olmakla birlikte maddelerin getirilme amacının kadına karşı şiddet ve tehdit eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesi olduğu nazara alındığında, kadınların kadınlara karşı işlediği suçlar bakımından farklılık gözetilmemesi her zaman hakkaniyete uygun düşmeyebilir. Bu hususun dikkate alınması isabetli olacaktır kanaatindeyiz. Örneğin, trafikte bir kadın sürücünün diğer bir kadın sürücüye yönelen ve tehdit teşkil edebilecek fiiline karşı belirlenen alt sınırın uygulanması her durumda hakkaniyetle bağdaşmayabilir.

Teşekkür ederim.