Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3147) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 31 .05.2025 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Şimdi, burada "Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunmak." diye bir suç tanımı ihdas ettik biz. Şimdi, bu, ikinci fıkrada, üçüncü fıkrada da var, "Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunmak." Yani tek tek saymışsınız, somut somut, altına da demişsiniz ki açıkta bir şey kalmasın, genel bir suç tanımı yapalım.
Şimdi, belirlilik ilkesi, hukuki belirlilik ilkesi çok önemli bu yani biz burada yasa yapıyoruz. Ne demek? "Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer eylemler..." Ne demek bu? Böyle bir suç tanımı olamaz yani hukukta belirlilik ilkesine aykırı bu.
ADALET BAKANLIĞI HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI SEVİL YÜKSEL - Sayın Vekilim, ben bunu şöyle açıklayayım: Bu, hukuki belirlilik ilkesine aykırılık teşkil etmiyor. Şöyle ki: Disiplin hukukunda, sadece noterlikte değil, avukatlıkta olsun, Devlet Memurları Kanunu'nda, hâkim ve savcılarda da tek tek somut olayları saymak mümkün değildir. Diğer maddelere de baktığımızda, Devlet Memurları Kanunu'nda da benzer eylemler şeklinde bir düzenleme olduğu görülecek. Tam tersine bu yerli yerinde, öteki türlü eylemlerin cezasız kalması sonucunu doğuracak. Evet, yargı denetimine de tabi. Ben burada bir keyfîlik...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yani her eyleme ceza vermek zorundayız yani dosya geldiği zaman değil mi? Burada sorun şu...
ADALET BAKANLIĞI HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI SEVİL YÜKSEL - Her eyleme ceza vermek gibi bir amaç yok, hayır.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yani hukuki açıdan yani belirliliği, hukuki belirliliği nasıl belirliyorsun yani nasıl oluyor bu, nasıl olacak? Benzer eylem ne demek yani benzer eylemlerde bulunmak ne demektir yani?
ADALET BAKANLIĞI HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI SEVİL YÜKSEL - Mahiyeti itibarıyla benzer eylemi bir hukukçunun takdir ve tayin etmesinde bir problem olmayacağını düşünüyorum.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Hocam, hukuk fakültesi sayın öğretim üyemiz... Hocam bakıyor oradan da bir konuşmak istiyor galiba Sayın Başkanım.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Evet, Selman Hoca, buyurun.
DOÇ. DR. SELMAN DURSUN - Teşekkür ederim Hocam.
Şimdi, aslında bu konu suçta ve cezada kanunilik ve onun alt ilkesi olan belirlilik ilkesiyle ilgili. Tabii, Anayasa 38'e aykırılık aslında iddia ediliyor. Anayasa 38'deki o suçta ve cezada kanunilik ilkesi acaba sadece bizim maddi ceza hukukundaki anladığımız klasik suçları mı, yoksa disiplin suçlarını da kapsar mı? Tüm sorun bununla ilgili. Bu konuda Anayasa Mahkemesinin farklı kararları var, bazen hatta kabahatler, disiplin suçları bağlamında da bu kanuniliği uyguladığı örnekler var. Fakat şöyle bir yaklaşım aslında geçerli: Özellikle 2005 sonrası Türk ceza hukuku reformundan sonra suçlarda çok katı bir kanunilik ilkesi yani tüm detaylarının belirli bir şekilde gösterilmesi; kabahatlerde daha çerçeve hüküm, Kabahatler Kanunu 4'üncü maddesinde bu belirtiliyor; disiplin hukukunda ise daha geniş olarak, biraz önce de belirtildiği gibi birçok disiplin mevzuatında, YÖK mevzuatında, Devlet Memurları Kanunu'nda hep bu şekilde kıyasa imkân veren hükümler var. Çünkü tüm fiilleri tek tek öngörmeniz mümkün değil yani yine disiplini bozan fiillerdir ama detaylı olarak öngörülmemiştir. İşte, kıyas yoluyla benzeyen hükümlerden de şu cezalar verilir. Ama cezalarda kıyas söz konusu değildir. Cezalar tek tek sayılmıştır ama fiillerin içeriğini belirleme noktasında daha esnek bir kanunilik geçerli. Ama tabii çok ağır bir disiplin yaptırımı, buradaki gibi meslekten çıkarma şeklinde bir yaptırım da olmaması lazım, nitekim burada da yok.