KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sayın Başkanım Cüneyt Yüksel, özellikle toplantıyı yönetme tarzınız, Grup Başkan Vekilimiz Doktor Avukat Murat Emir'e karşı gösterdiğiniz demokrasi anlayışınıza çok teşekkür ediyorum.

Uygun görürseniz, bugün gerçekten adaletle ilgili binlerce yurttaşımızın beklediği bir konuyu tartışıyoruz. Ben maddelerin detayını diğer hukukçu arkadaşlarıma bırakıyorum ama vatandaşlar arasında ne var ne yok, 120 tane cezaevini gezen bir arkadaşınız olarak birkaç konuya izninizle değinmek istiyorum: İnsanlık tarihî adalet mücadelesinin tarihidir. İnsanlık, hep adaleti aramıştır ve adaleti aramaya devam ediyoruz. Binlerce kader mahkûmunun gözü ve kulağı bu Komisyonda. Bunlar, inanın ki af değil de bir adalet istiyorlar. Toplum, bizden af beklemiyor. Pandemi koşulları münasebetiyle hızlı yargılamalar oldu, gözden kaçan konular oldu, o nedenle de bir adalet bekliyorlar. "Affet Türkiye'm" diye başladığım çalışmalarda eğitim sistemimizin, ekonomi sistemimizin, adalet sistemimizin eksikliklerini, mahkûmlara yıkıp bir kenara çekilip duramayız. Aynı suçu işleyen 2 kişi farklı cezalar almış, inanın ki bu adalet değildir. Bir insana işlediği suçla orantısız bir ceza vermek inanın ki kamu vicdanını yaralamaktadır. Aynı tarihte aynı suçu işleyen 2 kişiden 1'isi dava dosyası yasadan önce karara bağlandığı için hapisten çıkıyor, diğeri dava süresi uzadığı için hapiste kalıyor. İnanın ki bu, adalette sıkıntı demektir. Hele hele özellikle 31 Temmuz mağdurları bu yüzden adalet istiyorlar. Dava sürecinin uzaması inanın ki onların suçu değil. Üç yıldan beri neredeyse Türkiye'deki bütün cezaevlerinin önünde, gerçekten "affet Türkiye'm" diye çağrı yapıyorum. Mahkûm aileleri ile mahkûmlarla görüşmeye devam ediyorum. Mahkûmların ve ailelerinin durumlarını, duygularını çok iyi bilen bir arkadaşınızım. Bayram öncesi af çıkacağına dair inanın ki çok büyük bir beklenti var. Komisyona gönderilen yasa teklifi bu aileleri gerçekten hayal kırıklığına uğratmamalı. Yüz binlerce insanın umutlarını biz kırmamalıyız. Binlerce mahkûm nizamiye kapısına kadar geldi, inanın ki orada beklemekteler. Gelin, Komisyonda, bu paketin eksikleri varsa bunları detaylı bir şekilde değerlendirelim. Kapsam dışı kalacak suçları belirleyelim, toplumsal barış ve kardeşlik hukuku için "affet Türkiye'm" diyelim. Sayın Başkan, 31 Temmuz mağdurlarını mutlaka pakete alalım, paketin içine...

Bakın, tır şoförü var, kamyon şoförü var, otobüs şoförü var, minibüs şoförü var; Sayın Başkanım, bu 2,5 milyon yurttaş için ehliyet affını mutlaka bir kere gündeme almamız lazım.

Çekte yeni bir düzenleme yapmak lazım. İnanın ki, esnaflarımız suçlu değil, esnaflarımız borçludur.

Gelin, hep beraber devletimizin adil olduğunu, devletimizin şefkatli olduğunu birlikte gösterelim. İnanın ki burada af konusuna "Bize ne getirir, bizden ne götürür? Kaç oy alırız, oy almayız?" diye bakmayalım, af konusuna vicdani açıdan bakalım. Bir kere daha altını çiziyorum, kimin işine yarayacağı hesabını yapmayalım, bayram öncesi... Belli haksızlıklar var, özellikle pandemi koşullarında hızlı yargılamalar oldu, gözden kaçanlar oldu; o nedenle, gelin, bunları düzeltelim ve diyelim ki hepimizin bayramı kutlu olsun; bayram, o bayram olsun ve kader mahkûmlarını anneleriyle, babalarıyla buluşturalım. Adalet Komisyonuna bir kez daha seslenmek istiyorum, Türkiye'nin vicdanına seslenmek istiyorum: Affet Türkiye'm diyorum; haksızlıklara uğramışlar için affet, annelerin, babaların, dedelerin hasretini dindirmek için affet, çocukları sevindirmek için afet.

Sayın Başkanım, Komisyonumuzun siyasi bir karar değil, vicdani bir karar vereceğini, adaletli düşüneceğini... Vereceğiniz kararla binlerce kader mahkûmuna bir şans daha vermenizi önemle rica ediyorum.

Teşekkür ederim.