BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Ben teşekkür ediyorum.

Ben kısa bir açıklama yapayım. Dört gün boyunca, cuma günü akşamdan dün akşama kadar Komisyonumuzla çok verimli bir çalışma yaptık. Oraya çağrılan genellikle hiçbir kimsenin de sözüne ne müdahale ettim ne de fikrine karşı durdum. Tabii ki sert eleştiriler de vardı ama bir tek muhtarımızın orada 1 vekilimize ya da 2 vekilimize "Teşekkür ederiz." demesi, tabii ki bunun bu kadar sert tepkiyle karşılanması doğru değil. Orada da başka yöneticilere de olumlu şeyler söylenmiş olabilir, eyvallah. O sözü de zorla verdiğimi biliyorsunuz yani vermemekte direndim. İlla dedi ki "Bir şey ekleyeceğim." falan, onu söyledi, bunda da sıkıntı yok, vekillerimiz muhtarımızı... Muhtarlar Birliği Başkanıymış o, "Muhtarlar adına konuşuyorum. Teşekkür ederiz, başından itibaren bize şey yapıyorsunuz." diye... Fakat benim orada itirazım şuydu üslup bakımından, Başkan olarak: Hiçbirimizin Komisyon olarak gidip sahada üreticiye, sivil toplum örgütlerine "Siz niye bunları söylemiyorsunuz?" tarzında ve ısrarla, bir defa değil, birinci toplantıda oldu, "Onu niye dillendirmiyorsunuz, onu...?" Yani Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisinin araştırma komisyonu, hani gelmiş sahaya, ayar veriyormuş gibi... Bir şeyin çok önemli olduğunu söylemek başka bir şey ama "Siz bunu niye yapmıyorsunuz?" demek... Ben o kısma sadece nezaketen bir itiraz ettim, bunu doğru bulmadığımı söyledim, insanlar özgürce her şeyini söyleyebilirler. Bu konu bundan ibarettir.

Bunun dışında, Niğde'de aynı durum olmadı Ömer ağabey. Niğde'de uzun uzun konuştunuz ve Niğde'de hiç kimseye bir ayar vermediniz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Veriyorum ben gittiğim her yerde.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Vermedin, vermedin ağabey; çok ılımlı, olumlu "Niğde çok iyi." dedin, Tarım İl Müdürüne teşekkür ettin. Ağabey, bak, yanlış anlama, yaşadık burada. Tarım İl Müdürüne teşekkür ettin.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Niye? Söylenecekleri söyledikleri için. Ziraat Odası Başkanı eksikleri söylemedi mi arkadaşlar?

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hayır ağabey, etme. Tarım İl Müdürüne teşekkür ettin, orada Elma Üreticileri Birliğine teşekkür ettin, herkese teşekkür ettin.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, şu an en iyi hazırlanmış illerden biri Niğde, raporları bende var. Açık, net söylüyorum: Bakanlığa ilk günden gönderdiler, bütün detaylar yer alıyor ve orada konuşurken de arkadaşlar o bilgileri objektif olarak verdiler.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hiçbir konuşmaya, Komisyon üyelerimiz dâhil olmak üzere, ne "Kısa yapalım." ne de "Ya, lütfen artık bitirelim." gibi bir defa uyarım oldu mu? Olmadı.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Oldu, oldu.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Olmadı, olmadı.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - 3-4 kere "Toparlayalım, toparlayalım." diye... Başkanım, tutanaklardan bak.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Bakacağım.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tutanaklara bence de bakalım.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Elbette konuşacağız ama "Bizi konuşturmuyorsunuz, müdahale ettiniz." derseniz, gerçekten bu Komisyonda bilmiyorum...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi, bakın...

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Sinan ağabey, sen bir şey söyle Allah rızası için.

SİNAN ÇİFTYÜREK (Van) - Ben söyleyeceğim.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Söyle ağabey, buyurun, söz sizde.

SİNAN ÇİFTYÜREK (Van) - Söz Abdullah Bey'de.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Abdullah ağabey, kusura bakma.

ABDULLAH DOĞRU (Adana) - Estağfurullah.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Abdullah Bey...

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Eyvallah yani siyaset yapıyoruz da biraz da vicdanı ihmal etmeyelim, gözünü seveyim ya!