Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven ve Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatcı ile 143 Milletvekilinin Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3138) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 28 .05.2025 |
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle hoş geldiniz Sayın Bakanım ve değerli bürokratlar, kıymetli Komisyonumuzun Başkan ve üyeleri. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin genel gerekçesinde de belirtildiği üzere, elimizde kaygı verici veriler bulunmaktadır. Trafik kazası nedeniyle sadece 2024 yılı içerisinde 6.351 vatandaşımızı kaybettik, 385.117 kişi ise çeşitli derecelerde yaralandı. Bu rakamlar her şeyden önce toplumsal bir acıyı ifade etmektedir. Dolayısıyla bu tablo hepimize bir sorumluluk yüklemekte hem de yasa koyucu olarak önleyici tedbirleri alma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliklerle trafikte ciddi güvenlik zafiyetine neden olan bazı davranışlara yönelik cezaların ağırlaştırıldığını görüyoruz; sahte plaka kullanımı, plakasız araçla trafiğe çıkmak, makas atmak, drift yapmak, ters yönde araç kullanmak gibi bilerek ve isteyerek yapılan ve diğer insanların hayatını doğrudan etkileyen ve tehlikeye atan bu tip eylemlerle etkin bir mücadele edilmesi elbette ki büyük bir önem taşımaktadır. Bu anlamda ben de 19 Kasım 2024 tarih ve (2/2696) sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğum Kanun Teklifi'yle, ilk imza sahibi olarak sunduğum kanun teklifiyle, trafikte makas atan yani trafiği tehlikeye sokacak şekilde ardı ardına birden fazla şerit değiştiren araç sürücülerine yönelik cezalarla ilgili düzenleme yapılmasını teklif etmiştim. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinde de bu hususla ilgili bir düzenlemeye gidilmesi son derece memnuniyet vericidir.
Yine, Meclis gündemine şahsımın sunduğu aynı kanun teklifinde alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanan sürücülere Türk Ceza Kanunu uyarınca hapis cezasının artırılmasını teklif etmekteydim. Dolayısıyla trafikte can ve mal güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde araç kullanan sürücülere yönelik cezai yaptırımların artırılmasını caydırıcılık açısından son derece önemli görmekteyiz ve bu konuda gerek görüştüğümüz kanun teklifinde gerekse de ilgili diğer kanunlarda değişiklik yapılmasının toplumun huzuru bakımından mecburiyet olduğunu da ifade etmek gerekir.
Sizlerin de malumudur ki araçların teknik olarak güvenilirliği trafik güvenliğini de doğrudan etkilemektedir. Halk arasında "pert" olarak ifade edilen ağır hasarlı araçların trafikte güvenlik zafiyeti oluşturduğu ise aşikârdır. Her ne kadar ağır hasarlı araçlar onarım geçirse de bu onarımın yeterli olup olmadığının tam olarak takibi ve tespiti tartışma konusudur. Bu bakımdan yine 19 Kasım 2024 tarih ve 2695 sayılı Kanun Teklifi'mle Karayolları Trafik Kanunu'nun 30'uncu maddesine eklenecek bir fıkrayla trafik kazası veya doğal afet sonucu ağır hasarlı hâle gelen araçların trafiğe çıkarılmasının yasaklanması gerektiğini, 85'inci maddeye eklenecek fıkrayla da ağır hasarlı araçların yalnızca hurda mahiyetinde satışının yapılabileceğini ve bu anlamda sigorta şirketlerinin de bu amaç haricinde satış yapmasının önüne geçilmesini önermiştim. Bu hususta da sunduğum tekliflerin mevcut kanun teklifiyle birleştirilmesi gerektiğini belirtmek isterim Sayın Başkanım.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 47'nci maddesindeki değişiklikle "Sabit veya seyir hâlinde yürütülen denetimlerde zabıtanın uyarı ve işaretlerine rağmen dur ikazına uymayarak kaçanlara 200 bin Türk lirası idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri altmış gün süreyle geri alınır ve araç altmış gün süreyle trafikten men edilir." ibaresi yer almaktadır. 4 Şubat 2025 tarih ve 2897 sayılı Meclis Başkanlığına sunduğum kanun teklifinde de aynı maddede değişiklik yapılmasını ve dur ihtarına uymayan araç sürücülerine yönelik para cezasının artırılmasını teklif etmiştim. Mevcut kanun teklifinde yine bu hususta bir düzenlemeye gidilmesini de memnuniyetle karşıladığımı vurgulamak isterim. Bu anlamda, görüşmekte olduğumuz düzenlemeye ek bir maddeyle "1 Temmuz 2026 tarihinden sonra kara yollarında Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak psikoteknik değerlendirme ve psikiyatri muayenesine tabi tutulmayan ve psikoteknik değerlendirme ve psikiyatri muayenesinde başarısız olan kişilerin kara yolunda ticari olarak tescil edilmiş motorlu taşıtları sürmesi yasaktır." şeklinde bir ibare ve mevcut Karayolları Trafik Kanunu'nun 41'inci maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere psikoteknik açıdan sağlıklı olma şartı aranacağına dair usul ve esasların Karayolları Trafik Yönetmeliği'yle belirleneceğine dair bir ibarenin eklenmesi tarafımızca teklif edilmektedir Sayın Başkanım, Sayın Bakanım.
Kanun teklifinin geneline baktığımızda, bu amaçla da bunların gerçekleşmesi hâlinde -dün de ifade ettim, bugün de yine ifade ediyorum- özellikle ticari araçların, ticari taksiden tutun öğrenci servisine, kamyona, kamyonete, ticari amaçla kullanılan kara yollarındaki her türlü aracın araç şoförlerinin psikoteknik ve psikiyatri uzmanı görüşüyle ehliyet yenilemelerinde alması zorunluluğunun getirilmesi birçok psikopat nitelikli kişiliklerin araç şoförü olarak, özellikle can taşıyan öğrenci servisi gibi, insan taşıyan araçlar gibi, bunun önüne geçecektir yani dolayısıyla bu raporu alamayanların Karayolları Trafik Kanunu'nda ticari amaçlı bir araç kullanmasının önüne geçilecektir. Bunu Komisyonumuzun dikkatine sunuyor ve bu konuda da hızlı bir şekilde bir düzenleme yapılması veya mevcut kanun teklifine ek bir maddeyle eklenmesi gerektiğini ifade etmek isterim.
Yine kanun teklifinin geneline baktığımızda, teklifin sadece mevcut sorunlara çözüm üretmekle kalmadığını, aynı zamanda gelecekte yaşanabilecek sorunların da önüne geçmeyi amaçlayan bir düzenleme olduğunu söylememiz mümkündür. Bu teklifin hazırlanmasındaki temel saikin, ülkemizde kara yolu trafik güvenliğini artırmak, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği en üst seviyeye taşımak ve çağın gereklerine uygun, caydırıcılığı yüksek bir trafik düzenini tesis etmek olduğu gayet açıktır. Komisyonumuzda görüşülen bu düzenlemenin hep birlikte daha güvenli yollar, daha sağlıklı bir trafik kültürü ve daha huzurlu bir toplum inşa etmemize katkı sağlayacağına inanıyorum.
Az evvelki tartışmalara girmek istemiyorum; etki raporu vardır, yoktur... Olsa ne, olmasa ne? Yani...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Size geldi mi o etki raporu?
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Etki raporu bizde yok, etki raporu bizde yok da nihayetinde etki raporunu kim hazırlıyor? Etki raporunu hazırlayacak kişiler zaten buradalar; zaten bu konuda, kanunun hazırlanmasında, mutlaka bu uzman olanların, gerek Jandarma Trafik gerek Emniyet Polis Trafik gerekse İçişleri Bakanlığındaki uzmanların zaten görüşü alınarak bu kanun hazırlanıyor yani buradaki bizim işte...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bize ihtiyaç yok mu yani? Bize ihtiyaç yok, nasılsa onlar hazırlayacak.
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Örnek veriyorum Sayın Yurdunuseven.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Vekilim, onlar hazırlayacak, bize ihtiyaç yok yani.
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Ağabey, bu işin uzmanı biz değiliz. Şimdi, örnek veriyorum, kanun teklifimizin imza sahibi olan Sayın İbrahim Yurdunuseven'e bu şekilde bir etki raporu zaten hazırla desen nasıl hazırlayacak? Elindeki imkânları filan... Tabii ki devletten yardım alacak. Devletin ilgili birimleri bu konuda zaten, bu metnin bu hâline gelmesi için birçok hazırlık yapıyorlar.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Anayasa 88...
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Yapmış oldukları bir hazırlık sonucu zaten bu kanun teklifi metin hâline dönüşüyor. Dolayısıyla, bu etki raporunu, bu ÇED raporu değil ki yani bu havaya, iklime, bilmem şuraya buraya ne yapacağı olarak değerlendirsek. Bunun toplumdaki sadece sosyolojik etkilerini biz siyasetçi olarak kendimiz tartışabiliriz, o da zaten kanun yapıcının görevidir. Diğer taraftan bürokratın böyle bir görevi yok; etki raporu olsa ne, olmasa ne? Yani kanun teklifi hazırlayacak bir milletvekili olarak ben hiçbir şekilde etki raporu hazırlamıyorum.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ama 88'e gerek yok (!)
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Maddenin gerekçesini ve genel gerekçeyi zaten biz imzalayıp kanun teklifi olarak Meclis Başkanlığına sunuyoruz Süleyman ağabey, o açıdan yani. Ha, ben olsam o raporu veririm yani. Bence Sayın Bakanım, o raporu al, ver, herkes görür orada ne yazıyor. Demin Mahmut Tanal'da vardı, o ele geçirmiş. Dolayısıyla baktım ben "Orada ne var?" diye. İşte "Şu trafik ihlalinden ne kadar ölüm var, yaralanma var." o tip şeyleri yazıyor. Bu verileri zaten Google'a girdiğimiz zaman Google'da da bulabiliriz, öyle değil mi İbrahim Bey? Her yerde var bunlar. Hani sekiz bilinmeyenli bir denklemi çözmüyoruz yani o raporu görmekle. Onu her yerde görebiliyoruz.
Ben şu anda bunları söylemek istiyorum.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Çok teşekkür ediyoruz.
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Kanun teklifimizin hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Vekilim, dünkü görüşmede "Devletin ali menfaatleri gereği bu yasal düzenleme gerekli." demişti İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri. Siz de mi böyle düşünüyorsunuz? Hazırlanan şeyde, kanun teklifi hazırlanmışsa yani "Burada devletin ali menfaatleri vardır, bakmaya gerek yok." mu diyorsun? Anayasa 88 yok mu diyorsun?
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Ben milletin ali menfaatlerini düşünürüm. Can ve mal güvenliğini devlet korumak zorundadır yani. Dolayısıyla hem vatandaşın can güvenliğini sağlamak hem de işte mal güvenliğini sağlamak bakımından böyle tedbirler alınmasını gayet doğru buluyoruz Süleyman ağabey.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Çok teşekkür ediyoruz Sayın Öztürk.
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Uyuşturucu maddeyle, alkollü araç kullananlara yasaklama getiriyor, bunda bir şey yok. Adam oturuyor, 10 bin lira hesap veriyor, rakı içiyor, 100 lira taksi parası verip evine gitmiyor, alkollü araç sürüyor. Ya, 100 lira daha ver de taksiyle git eve mesela.