ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, tabii, bu 3 madde, hakikaten çok üzücü. Genelinde bunu bir miktar söyledim. Yani geçmişte olan bir kısım kurulları, kanununla kurulmuş kurulları kararnameyle kaldırıyorsunuz, ondan sonra bu yetkiler kararnameyle bir kısım kurullara veriliyor. İşte, Biyogüvenlik, Tarım Bakanlığına veriliyor; Devlet Desteklerini İzleme Ekonomi Politikaları Kuruluna veriyor. Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin görevlerinin kime verildiğini ben göremedim, siz de söylemediniz. Kime veriliyor oradaki görevler?

MUSTAFA OĞUZ (Burdur) - Şu anda verilmedi o.

ERHAN USTA (Samsun) - O yüzden bulamadık biz de, hiçbir yere verilmedi. Kaldırıldı bu, kaç yıldır yok, 2018'den beri yok değil mi? Görevi de hiçbir yere verilmedi değil mi? Hâlâ karar da verememişsiniz, işin kötüsü o.

Değerli arkadaşlar, bakın, sayın AK PARTİ'li çok değerli, çok kıymetli milletvekilleri, Nilgün Hanım, Yaşar Bey; ya, sadece durum tespiti, bunu bir görelim ya. Şimdi, kurulları kaldırmışız, bir kısmının görevinin... Çünkü ben de bulamadım, nereye verildiğini bulamadım, Tarım Bakanlığının diğerini biliyorum ben de. Şimdi görev verilecek yer de bulunamamış, kaldırılmış -zaten bu iş başlı başına bir problem de- ya, şimdi madem böyle bir kanuni düzenleme yapıyoruz değil mi? Bu Biyogüvenlik Kurulunu kaldırdık, bir kısım işler yapılması lazım, artık bunun nereye verileceği konusunda bir karar vermiş olmamız lazım. Niye "Cumhurbaşkanlığınca belirlenecek kurul veya merciye verilir." diyorsunuz? Birisi bana bunun bir açıklamasını yapsın. Yani yarın tekrar mı değiştireceğiz, bir karar mı vermedik, yedi yıl yetmedi mi bize bunun üzerinde düşünmek için? "Ya, bunu nereye versek acaba?" falan diye, hâlâ bunu mu düşünüyorsunuz? Bunu bir anlamak istiyoruz veya Devlet Desteklerini İzleme ve Denetleme Kurulu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Ya, ilk kez karşılaştığımız bir şey değil. Devlet desteklerinin izlenmesi, denetlenmesi meselesi bu ülkede öteden beri yapılan bir iş. Bununla ilgili daha önceden bir kurul vardı, bir bakanlık bünyesindeydi. E, şimdi, madem kaldırdınız kurulu yani kurulu kaldırmanın bir gerekçesi yok da...

MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Vekilim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bakıyormuş.

ERHAN USTA (Samsun) - Bakıyor muymuş? E, iyi, çok şükür; en azından bir süre sonra bulduk kimin baktığını, mutlaka biri bakacaktır elbette.

Şimdi, eğer kararımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu işleri yapması şeklindeyse, arkadaşlar, gelin, bunu kanuna yazalım değil mi? Yani bu kadar muğlak şeyler "Cumhurbaşkanınca belirlenecek merciye veya kurula bu görev verilir." bu olmaz, ya, bu hakikaten çok gelişigüzel bir iş yapmaktır; bu yakışmıyor, bu Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışmıyor. Daha ne diyeyim yani olmuyor. Bunun kararı bir verilsin, böyle bir muğlaklık olmasın, ondan sonra kanuna da o kararı yazalım; zırt pırt bunun değişecek hâli falan olmaması lazım yani artık kararını vermiş olmanız lazım çünkü kaldıralı olmuş yedi yıl.

Teşekkür ederim.