KOMİSYON KONUŞMASI

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii, YÖK üzerine, üniversite üzerine konuşmak çok önemli çünkü üniversitelerin baktığımız zaman temel iki görevi var; biri bilgi üretmek, diğer taraftan da insan kaynağını, insan gücünü yetiştirmek. Tabii, bunun yapılabilmesi için ne olmalı, üniversiteler nasıl çalışmalı, üniversitenin işleyişi nasıl olmalı, kendi içindeki atamaları nasıl olmalı; bunların hepsinin yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç var. Bu YÖK sistemi, bu YÖK kurumu 12 Eylül darbesinin getirdiği bir kurumdur ve üniversiteler üzerinde çok ciddi anlamda yetkilerle donatılmıştır. Belki üniversiteler arasında elbette koordinasyon yapacak bir kuruma ihtiyaç olabilir ama bu şekilde bugünkü mevcut YÖK sistemiyle bunu yapmak mümkün değil.

Diğer taraftan, üniversitelerin, biraz önce de söylediğim gibi, bilgi üretebilmesi için, özgür biçimde bilgi üretebilmesi için olması gereken akademik, idari ve mali kaynaklara, özerkliğe sahip olması gerekiyor; böyle bir üniversite sistemini kurmak zorundayız.

Değerli arkadaşlar, bakın, dünya çok hızlı gelişiyor, müthiş sıçrama yapan ülkeler var. O sıçrama yapan ülkelere baktığımız zaman bunlar eğitime çok ciddi anlamda kaynak aktaran, hem ilköğretime hem de ortaöğretime ama en çok da yükseköğretime çok ciddi kaynak aktaran ülkeler ve özgür bir ortamda, her şeyin düşünüldüğü, konuşulduğu, tartışıldığı ortamı sağlayan ülkeler. Başka türlü nasıl dünyanın gelişmiş ülkeleriyle rekabet edeceğiz? Bizim gibi gelişmekte olan, bizimle aynı ligde olan ülkelerle de rekabet edebilmek için üniversitelerdeki o özgürlük ortamını sağlamamız gerekiyor. Hangi düşüncede olursa olsun bu ülkenin yetişmiş insanlara ihtiyacı var, öğretim üyelerine ihtiyacı var. Bir barış bildirisi imzaladı diye üniversitelerden ihraç edildi öğretim üyeleri; böyle bir şey kabul edilemez, görüşüne katılmazsınız olur biter. Üniversite öğretim üyeleri tabii ki görüşlerini belirtecek, demokrasi demek bu demek, demokrasi her türlü düşüncenin barış içinde birlikte tartışılabildiği, konuşulabildiği, müzakere edilebildiği bir ortam demek; bunu sağlamaya çalışıyoruz, Türkiye ancak bununla ciddi bir sıçrama yapar. Diğer taraftan, bütçe zamanında da gördüğümüzde hep şunu görüyoruz: "Şu kadar üniversite vardı, o sayıyı buradan buraya çıkardık." Arkadaşlar, nicelik tabii ki önemli ama önemli olan nitelik. Sadece binaları kurmakla üniversiteleri belli bir noktaya getiremezsiniz; onun içindeki öğretim üyeleri, onların kalitesi, yetiştirdiği öğrenciler, öğretim üyelerinin yurt dışında özellikle bu uluslararası yayınlardaki atıfları, bunların hepsi çok önemli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, tamamlayacağım.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bu açılardan baktığımız zaman Türkiye çok gerilerde, hiç kendimizi kandırmayalım yani bugün üniversiteleri görüyoruz; işte bakın, burada YÖK'ün 21 kişilik Genel Kurulun zaten 14'ünü direkt Cumhurbaşkanı seçiyor, öbürünü de Üniversitelerarası Kurul; dolaylı olarak gene Cumhurbaşkanının burada belirleme yetkisi var. Rektörleri Cumhurbaşkanı atıyor, böyle bir şey olmaz. Üniversite öğretim üyeleri toplanırlar, bir araya gelirler, kendilerini yönetecek insanları seçerler. Mahallelerde, köylerde insanlar bir araya geliyor, muhtarı seçiyor; üniversite öğretim üyeleri neden rektörlerini seçemesin? Bu model doğru bir model değil, antidemokratik bir model ve Türkiye'ye bir şey kazandırmaz. Bizim ihtiyacımız sadece bizim gibi düşünen, belli bir görüş çerçevesinde düşünen insanların muteber olduğu bir sistem yaratmak değil; her türlü görüşe açık olan, nitelikli kadroları yetiştirmek ve bunların da bu ülkenin gerçekten ihtiyacı olan insan gücünü sağlamasıdır. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Yani bu önümüze gelen maddeler de burada bunlar daha önce 703'te düzenlenmiş, şimdi buraya getiriyoruz ama dediğim gibi usul açısından bunlar KHK'yle düzenlenemeyecek hususlar. Tabii ki bunlar kanunla getirilsin ama eğer burada kanunu konuşacaksak da alalım o kod kanun sistematiği içinde bunları konuşalım. Millî Eğitim Komisyonuna gitsin, burada konuşulsun, sonra gelsin Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşalım. Nasıl bir üniversite istiyoruz? "YÖK" dediğimiz eğer tepede koordinasyonu sağlayacak bir kurum olacaksa nasıl olacak? Kriterler neler? Bunları sağlama ihtiyacı var. Bu açılardan baktığımız zaman ben Türkiye'nin bu eğitim açısından çok geride kaldığını düşünüyorum, özellikle yükseköğretim sistemi içinde. Yani bugünkü hâliyle bu antidemokratik...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Yani biz Anayasa’nın 130 ve 131'inci maddelerine her şeye rağmen baktığımız zaman özerklik açısından değerlendiriyoruz. Yani burada, özerk, iyi işleyen, nitelikli, kaliteli kadroların yaratılması, eğitim sisteminin yaratılması olarak görüyoruz. Bunları belirtmek istedim.

Teşekkür ederim.