KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT DİNDAR (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, heyetin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hem Türkiye Taşkömürü Kurumu hem de işletmeleri üzerinde genel bir değerlendirmeye yönelik konuşmam olacak.

Öncelikle, alın teriyle ekmeğini kazanan madencilerimizin, emekçilerin sesi olmak için burada söz kullanıyoruz.

Öncelikle, on bir yıl önce Soma'da yitirdiğimiz 301 madencimizi, Amasra'da kaybettiğimiz 43 canı rahmetle anıyorum. Bu katliamlar, alınmayan önlemlerin ve ihmallerin sonucudur. İki yüz yıldır kömür madenciliği yapıyoruz ama iş güvenliği hâlâ sağlanamadı. 21'inci yüzyılda bu tablo hepimizin yüzünü kızartmalıdır. Sorumlu kurumlar ve Bakanlık gecikmeksizin bu katliamların önüne geçmek için gerekli tedbirleri almalıdır.

Zonguldak'ta, Soma'da, Şirvan'da, memleketin birçok yerinde, katliamlara rağmen madenciler yerin yüzlerce metre altında canlarını ortaya koyarken 2021'de alın terleri maalesef çalındı, sahte sağlık raporlarıyla bazıları işe gitmeden yevmiye aldı. Kamuoyuna yansıyan bu skandalda kim soruşturuldu, kim ceza aldı; bu konuda bir açıklama yapılmalıdır.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Dindar, biraz daha temiz bir dil kullanalım yani "katliam" yerine kaza...

MAHMUT DİNDAR (Van) - Katliamdır, 301 insanın ölmesi bir katliamdır Sayın Başkan.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamam, anladım da yani "katliam" demek... "Katliam" demeyin yani biraz daha temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum lütfen.

Buyurun, devam edin.

MAHMUT DİNDAR (Van) - 301 madencinin ölmesi ne demektir Başkanım? Dünyanın bir yerinde böyle bir şey olsa yer yerinden oynar. Orada görevli olanlar hâlâ devam ediyorlar görevlerine.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun, devam edin.

MAHMUT DİNDAR (Van) - Denetimsizlik yüzünden gariban madenci eziliyor, adamını bulan köşeyi dönüyor maalesef.

Mesela, özel bir madende yakılan Afgan işçi Mohammad Nourtani'nin hakkı arandı mı? Hayır. Gariban hep gariban ama uyanıklar çalışmadan para kazanmaya devam ediyor. Buna "Dur!" demek için şeffaf bir denetim sistemi kurulsun, artık yeter diyoruz. Mohammad Nourtani'nin vebali hepimizin boynundadır.

Kaçak kömür ocakları herkesin bildiği sır ama denetim nerede? Valilikler, kaymakamlıklar, Taşkömürü Kurumu görevini neden yapmıyor? Kaçak ocaklar cirit atıyor, kimse kılını kıpırdatmıyor. Ruhsatlı ocaklarda bile katliamlar yaşanıyor. Peki kaç kurum yöneticisi yargılandı, kaç kişi hesap verdi? Hiç kimse. Soma'da, Amasra'da canlarımız gitti; sorumlular koltuklarında oturmaya maalesef devam ediyor.

Değerli milletvekilleri, kurum ve işletme yöneticilerine bakıyoruz, büyük çoğunluğu bölgemizin dışından, madencilikle alakasız. Sayın Başkan, Erzurum'dan öte madenci yok mu bu memlekette diyoruz. Bazıları 2 maaş huzur hakkı için koltukları işgal ediyor. Önemli bir bölümünün öz geçmişlerine bakın; kömürle, madenle ilgileri yok. Bu mudur liyakat? Bu mudur adalet? Madencinin canını, ekmeğini böyle mi koruyacağız?

Taşkömürü Kurumu ve işletmelerinin dağıttığı kömürler ayrı bir felaket. Yılda 2 milyon ton kömür dağıtılıyor ama ne kömür; kalitesi düşük, kükürtlü bir kömür. Bu kömürler hava kirliliğini artırıyor, halkı maalesef hasta ediyor. 2024'te Gevaş'ın köylerinde tonlarca kömür oy için dağıtıldı, hepimiz gördük. Bu mu sosyal yardım? Bu kömürler taşeronlar eliyle denetimsiz dağıtılıyor, özel bir kaçakçılığa da yol açıyor. İhale süreçleri şaibeli, yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmış; iktidar nerede, denetim nerede diyoruz. Kömür dağıtımında şeffaflık olmalıdır. Hangi firma ne kadar kömür aldı, nereye gitti, kim kazandı; halkımızın bunu bilme hakkı vardır.

Linyit kömürü çevreye de zarar veriyor. Türkiye'nin sera gazı emisyonlarının üçte 1'i kömürdendir. Hava kirleniyor, çocuklar hasta oluyor, gelecek karartılıyor. Hükûmet hâlâ kömür dağıtmakta ısrar ediyor, doğal gaz yerine kalitesiz yakıt dayatıyor. Bu, enerji yoksulluğunu çözmek değil halkı zehirlemektedir. Temiz enerjiye geçmek varken neden bu çağ dışı politika devam ettiriliyor? Şeffaf denetim, adil dağıtım, çevre dostu çözümler sır değildir.

Değerli arkadaşlar, madencinin alın teri, milletin vergisi bir avuç yandaşa peşkeş çekiliyor. Türkiye kömür üretimini bu bataklıktan kurtaralım diyoruz.

Sözlerimi tamamlarken denetimler artsın, yolsuzluk iddiaları soruşturulsun, yöneticiler liyakatle seçilsin, madencinin hakkı korunsun, kamu yararı esas alınsın diyor, herkese teşekkür ediyorum.