KOMİSYON KONUŞMASI

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkanım.

Öncelikle ben de bu Komisyonda sizlerle birlikte görev almış olmaktan dolayı size, Başkanımız, Başkan Vekilimize, Sayın Kâtip Üyemize ve bütün milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Uzman arkadaşlarımızla birlikte katılım sağlayan akademisyenler, kurumlarımız ve bireysel şirketlere de tekrar katkıları için teşekkür ediyorum.

Yapay Zekâ Araştırma Komisyonunu kurarken de kurmak için bir hedefle yola çıktığımızda da beklentilerimiz hemen hemen bunlardı; biz gelelim, bunları tartışalım, birbirinden farklı bakış açılarıyla değerlendirelim istiyorduk. Yazılımcıların gözünden çok gördüğümüz yapay zekâyı hem iş adamlarının hem hukukçuların hem de alanda çalışanların gözünden görmek de bizim için istifade edici oldu. Tabii, bu alanda birçok konudan bütün vekillerimiz bahsettiler; o yüzden, ben çok uzatmadan birkaç şeye değinerek tamamlamak istiyorum kendi fikrimin sizde olması açısından.

Bizim en çok yetişmeye çalıştığımız mevzu yapay zekâyı kullanıp üretebilme kısmı. Kullanıcı anlamında çok meraklıyız, genç bir ülkeyiz, dinamik, yeni gelen şeylere çok açık da bir ülkeyiz. Yeni teknolojileri üretmek konusundaki kabiliyetlerimizi benden önceki vekillerim çok güzel anlattılar, bu konuda teşvikler ve destekler ve devlet politikasıyla gayet de başarılı olabiliriz. Bizim için tabii, en çok tartışılan konu aslında hepimiz bunun bir hem ekonomik getirisinin olacağını ama hem de bir yandan da enerji anlamında da personel anlamında, istihdam anlamında zorlukların olacağını öngörüyoruz. Çok mutabık olduğumuz bir komisyon; her anlamda hepimiz baktığımız çerçeveden ve pencereden aynı şeyi görüyoruz ama burada benim tarzım, bu, çok da tercih etmediğimiz hukuki çerçevenin belirlenmesi ve mevzuat oluşturulması kısmında sadece işe tehlike boyutundan bakarak güvenlik bakış açısı üzerinden bir mevzuat oluşturmanın doğru olmadığı taraftarıyım. Verilen az önceki örnekler gibi nükleer enerji olarak kullanıldığında bambaşka bir yere çıkarken tamamen insanı yok edecek bir teknoloji hâline de evet, gelebiliyor ama illegal olarak bunu kullanmak isteyenlerin önüne geçmek bütün iyi oluşumların da önünü kesmek olacaktır. O nedenle, daha ön açıcı, daha izin verici bir politika yürütmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda, gelen uzmanların en çok söylediği şeylerden bir tanesi de aslında bize verdikleri çok ciddi bir veri kaynağımızın olduğu. Bizim herhâlde burada oturup konuşmamız gereken "Hangi verilerimizi nasıl paylaşabiliriz?" kısmı. Bireysel verilerimizi, evet, çok harcıâlem bir şekilde karşımızdaki şirketlere veriyoruz. Karşımızda bir devlet, bir politika gütmeyen, sadece kâr amacı niyetiyle çalışan şirketlere bütün bilgilerimizi paylaşıyoruz ama kendi devletimizde olan bilgilerin de anonim olarak değerlendirilmesi, yapay zekâ alanında çalışan firmalarla paylaşılması ve Türkiye'nin de yapay zekâ ekosisteminde cazip bir ülke hâline gelmesini sağlamamız gerekir diye düşünüyorum çünkü en çok tartışılan veri kazıma faaliyetlerinde hukuki altyapının nasıl olacağı konusuydu. Bu anlamda, devletin kontrolünde olmayan verinin de şirketlerle paylaşılmaması gerektiği konusunda bazı ülkelerin davranışları var, belki öyle bir yol izlemenin daha doğru olacağına inanırım.

Bunla birlikte, yapay zekâ ekosistemini destekleyici faaliyetleri, sadece bunlara bir teşvik ve maddi imkândan ziyade, belki bir alan, bir enerji kaynağı ve daha çok da bulut sistemine ulaşabilecekleri CPU'ların oluşacağı bir veri merkezleri kurmanın da ülkemiz açısından daha faydalı olacağını düşünüyorum. Gelen uzmanlardan da bu konuda çok ciddi destek isteyenler olmuştu, bu, alandaki gelişmeleri hızlandıracaktır. Bu alanda çalışan gençlerin motivasyonunun daha çok çalışmak ve üretmek olduğunu da gördük. Maddi beklentileri olmakla beraber, iyi bir veriye de koşarak geldiklerini biliyoruz. O yüzden, insan kaynağı kısmında da uzmanlarımızı, en azından yazılımcıları ve bu alanda çalışan şirketleri tutabiliriz.

İstihdam alanında tabii, çok ciddi değişmeleri bekliyoruz. O çok benim her ne kadar dinlesem de anladığım bir alan olmadığı için ama hakikaten dikkatli ve yavaş belki dönüşümüyle ilgili bir karar ve pozisyon almamız gereken işler olacaktır çünkü bazı iş alanlarının istihdamı kaybedeceği veya azalacağı konusunda bazı eleştiriler ve yorumlar oldu. O konuya bir dikkat çeken mutlaka başlık açmalıyız, devlet politikası belki orada tekrar gerekecektir. Nasıl bir çalışma yapılacak, nasıl bir yavaşlama en azından veya bir geçiş süreci nasıl planlanacak kısmında destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Komisyonumuz olarak bu anlamda çok tabii, faydalı ve verimli çalıştık, yoğun da çalıştık. Biz, herhâlde, bugüne kadar yapılmış araştırma komisyonları arasında en uzun raporu çıkaracak Komisyon olabiliriz çünkü her bir toplantımız bir araştırma komisyonu başlığıydı. Biz tarımı dinledik, sağlığı dinledik, burada çok fazla alanı arka arkaya inceleme fırsatımız oldu, her biri başka bir uzmanlık alanıydı. O yüzden, birden fazla komisyon raporları çıkaracağımıza inanıyorum. O nedenle de bu alanın, evet, Meclisimizde uzun soluklu takip edilebilir bir alan olması gerektiğini düşünüyorum. Biz, Komisyon raporunu tahminen eylül, ekim gibi tamamlayabilirsek -burada yoğun bir tempo ve iyi bir ihtimalden bahsediyoruz- o şartlarda bile yapay zekâ dört beş ay daha yol almış olacak ve yazdığımız raporla peşinden koşmaya çalıştığımız teknoloji başka bir yere de varmış olabilir. Biz, o yüzden, bir genel hukuki çerçevenin ne olması gerektiği ve bizim neleri takip etmemiz gerektiğini belirleyeceğiz. O nedenle, Komisyonun da devam etmesi gerektiği taraftarıyım, aynı şekilde katılıyorum. Bu konuda tabii, Meclis Başkanlığımız nasıl değerlendirir, nasıl bir yol izler? Gerçi biz çok Meclis tarihinde olmayan bir kapanış yapıyoruz Komisyonumuza, ondan siz tabii, girişte bahsettiniz ama Veriden Karara Ulusal Yapay Zekâ Zirvesi'yle birlikte biz aslında bütün bu konulara değindik ve Meclis Başkanımız Numan Kurtulmuş'tan da bir söz almış gibi olduk yani o bizim burada, aramızda konuştuğumuz şeyi orada dile getirmiş oldu. Umarım dile getirdiği bu komisyonu da kalıcı hâle getirmiş oluruz diyorum.

Ben sözlerimi burada toparlayacağım. Olabildiğince tekrar bir araya gelelim, biz zaten hepimiz Meclisteyiz, hepimiz bu Komisyonda hevesle ve istekle çalıştık, katkı sağlamaya gayret ettik. Bu gayretimizi tekrar bir araya gelerek devam ettireceğimizi düşünüyorum.

Ben tekrar teşekkür ediyorum Başkanım.

Tekrar görüşmek üzere diyeyim.

Sağ olun.