Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Nükleer Enerji Anonim Şirketinin (TÜNAŞ) 2022 yılına ait bilanço ve netice hesabının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 13 .05.2025 |
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, Sayın Genel Müdür, Türkiye Nükleer Enerji AŞ'nin kıymetli yöneticileri ve değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Genel Müdür, alanım olmadığı için nükleer enerjinin faydaları veya zararlarına değinmeyeceğim ama Türkiye'nin en güzel illerinden birisi olan komşumuz Sinop'u çok seviyoruz ve Sinop ilimizde kurulması planlanan nükleer santralle ilgili Sinop halkının ve sivil toplum kuruluşlarının bir sözcüsü olarak bugün konuşacağım.
Türkiye'nin ikinci nükleer enerji santrali niteliğindeki Sinop Nükleer Güç Santrali'nde kurucu olarak görev yapıyorsunuz. Bu santralin çevresel etki değerlendirme süreci ve ÇED onayı verilmesiyle ilgili tartışmaları ve davaları kamuoyundan takip ediyoruz. Sinop Nükleer Güç Santrali için ÇED olumlu raporu 2020 yılında verildi ancak açılan iptal davaları devam ediyor. Geçenlerde de 9'uncu duruşması yapıldı. Bu davayla ilgili Nükleer Karşıtı Platform, Sinop Kent Hakları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Sinop Şubesi, TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası, Ayancık Çevre Koruma Derneği, Sinop Belediyesi, Sinop Çevre Dostları Derneği, Sinop Barosu, Ayancık Belediyesi, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Türk Tabipleri Birliği, EGEÇEP, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, TEMA Vakfı, Samsun Barosu ve birçok vatandaş dava dosyalarında davacı ve müdahil olarak kayıtlı.
Yine, neredeyse Sinop'taki tüm sivil toplum kuruluşları, Türkiye'deki önde gelen sivil toplum kuruluşlarıyla beraber ÇED raporunun yanlış olduğunu savunuyor ve bu santralin yapılmasına karşı çıkıyor. Ne diyor Sinop halkı? "Doğamızı katletmeyin. Sinop'un meşhur palamudunu, hamsisini öldürmeyin." Sinop'un üç tarafı denizlerle çevrili ve bir balıkçı kenti. Yüzlerce balıkçı geçim kaynağını deniz ürünlerinden sağlıyor ve soğutma suyunun denizden çekileceği varsayımı üzerinde duracak olursak hem ticari balık hem de yavru balıklar soğutma suyunun denizden alınması ile zayi olacak. Ne diyor Sinop halkı? "İkinci bir Çernobil faciası yaşamayalım." Karadeniz'de yüzlerce insanımız Çernobil faciasından sonra kanserden öldü, yeni ölümler olmasın istiyor. Sinop halkı bu nükleer santrali istemiyor, santralin Sinop ormanlarına ve Karadeniz'e zarar vereceğini de söylüyor. Herkes görüyor, herkes karşı çıkıyor da şimdiden 1 milyon 200 bin ağaç kesilmiş, Sinop ormanları yok edilme durumuyla karşı karşıya. Yapımcı firma ve nükleer santral projesine dair veriler ortada yokken nasıl ÇED olumlu kararı vereceksiniz? Ama siz kararınızı şimdiden vermişsiniz ve "Hiçbir çevresel kötü etki söz konusu değil." diyorsunuz çünkü gerçek bir çevresel etki değerlendirmesiyle değil, siyasi saiklerle hareket ediyorsunuz. Merak ediyorum, çevresel etki değerlendirmesi yaparken Sinop halkını, Sinop'taki sivil toplum kuruluşlarını hiç dinlediniz mi? Türkiye Barolar Birliği, Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu daha proje başlamadan alanda 1 milyon 200 bin ağacın kesildiğini ve zarar sürecinin başladığını bizzat söylüyorlar. 1 milyon 200 bin ağacın kesilmesi daha başlangıç olsa gerek. Sinop ilinde yaşayanlar ve çevre illerde yaşayanlar dâhil Türkiye'de büyük bir çoğunluk bu santrale karşı ve ÇED raporunun kesinlikle uygulanabilir olmadığını ve iptal edilmesi gerektiğini söylüyorlar, Türkiye'nin en güzel illerinden biri olan Sinop'ta nükleer santralin bir facia olacağını ifade ediyorlar; bu faciayı doğayı, yaşam alanlarını katletmekle kalmayıp insan hayatını da birinci elden yok edecek bir facia olarak niteliyorlar. Üstelik santrali işletecek bir sorumlu dahi yokken hâlâ bu raporda ısrarcı olmak, bırakın kamu yararını "Sırf dava süreci bile kamunun zararına işleyen bir projedir." diye açıklamalar yapıyorlar ve "Bilirkişiler şayet biraz olsun bilime ve akla uygun bir rapor verirlerse ve mahkeme heyeti de bu raporu bu kez dikkate alır ve yanlı karar vermezse ÇED olumlu kararı iptal olur." diye tüm kamu vicdanı ve mahkemelere sesleniyorlar. Ben size buradan Sinop halkı adına söylüyorum: Lütfen, doğayı katletmeyin, Sinop'u mahvetmeyin.
Bu konu üzerinde bazı sorularımız olacak. Proje başlamadan 1 milyon 200 bin ağaç kesilmiş, kurum olarak siz bu ÇED raporunu nasıl verdiniz? Proje başlayınca bu sayı daha da çok artacak mı? Oradaki ağaçların kesilmesinin çevreye etkisi yok mu? Bu proje kapsamında kaç ağaç daha kesmeyi planlıyorsunuz? ÇED raporunun hazırlanmasında hangi bilimsel uzmanlar görev aldı? Şayet isimlerini açıklayabilirseniz memnun olurum, isimlerini açıklayamazsanız da Sinop'ta ÇED olumlu raporu veren bilirkişilerin mesleki tecrübeleri ve üniversite mezuniyetleri hakkında bilgi verirseniz seviniriz. Madem konunun uzmanları sizlersiniz, bu santralin çevreye etkileri ve olası zararları üzerine bilgi verebilir misiniz? Örneğin, kaç ağaç kesilecek, santralin atıkları denize mi salınacak, Sinop'taki balık popülasyonu nasıl etkilenecek, Sinop palamudu yerine Norveç palamudu mu yiyeceğiz? Bir kaza durumunda Sinop'ta yaşayan on binlerce yurttaşı hangi araçla tahliye edeceksiniz, buna ilişkin planlarınız var mı? Projesi ve yapımcısı belli olmadan Sinop Nükleer Enerji Santrali için yer lisansı aldığınızda hangi amaçla, kime satılacak? Akkuyu ve Sinop Nükleer Enerji Santrali bir başka ülkenin kendi sınırları dışında başka bir ülkede işletme ve üretim hakkına sahip olacak. Sizce bu bir ayrıcalık, yeni kapitülasyonlar yaratmayacak mı? Kurulu gücümüzün 128 bin megavat olduğu bir gerçeklilikle ve pik talebin 60 bin megavatı geçmediği bir durum karşısında yerli ve millî olmayan, pahalı ve nihai toplama tesisi olmayan nükleer enerji santrallerini nasıl savunacaksınız? Ortalama tükettiğimiz enerjinin kilovat saati kaç dolar, senttir? Yapılmasını planladığınız Sinop Nükleer Enerji Santrali'nden alacağınız elektriğin kilovatsaatini kaç liraya mal edeceksiniz? Bu santralin yapımına ne zaman başlanması planlanmaktadır? Davaların bitmesini bekleyecek misiniz yoksa bu santrali yapmaya hâlâ devam edecek misiniz? Sinop halkına rağmen bu santral yapılırsa bu santrali kimler işletecek? Nükleer enerji santrali sisteme dâhil olduğunda ülkemize ne kadar katkı sağlayacak? Şu an için hangi ülkelerle iş birliği içerisindesiniz? Toplam yapım maliyetine ilişkin bir çalışmanız var mı?
Sayın Genel Müdür, sorularımıza açıklıkla cevap verirseniz hem Türkiye hem de Sinop halkı bu konuları çok merak ediyor. Lütfen, Sinop'a ve Türkiye'ye kıymayın.