KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BABAOĞLU (Konya) - Afrika'da dünya ülkelerinin arazi kiralaması ve alımlarıyla ilgili çok sıkı takip eden birisiyim. Şu anda İngiltere, Çin, ABD, Hindistan, İsrail öncülüğünde Afrika'dan yaklaşık 50 milyon hektara yakın bir arazi kiralanmış, alınmış durumda. Bu dediğimiz kuşak ortanın altındaki kuşak, 1.000 milimetre üzerinde yağışı olan, hiç sulamasız yılda 3 defa tarım alma imkânı olan yerler.

Şimdi, tabii ki Türkiye'nin yaklaşımı hiçbir zaman olamaz, Somali'yi düşünün, diğer ülkeleri düşünün. Türkiye tamamen insani ölçüde yaklaşarak insani yardımlardan tutun, onları eğitmekten tutun, bu şekilde bir yaklaşım sergilemiştir. Onlara öğreterek ama bunun da pazarlamasını dünyaya birlikte yaparak hem girişimcilerimize... Yani devlet olarak bunu hiçbir zaman kastetmiyorum, özel sektörün, bizim özel sektörümüzün bunu yapmasını kastettim.

Bir diğer konu da biyoçeşitlilikle ilgili. Yani, bu konu gerçekten konuşmaya estetik bir konu. Ama 1980'lere, 1990'lara kadar Türkiye'de ne kadar biyoçeşitliliğimize ait cinsler, türler varsa bu türler gitmiş zaten. Şu anda Vavilov Enstitüsünden tutun, hocam bilir yani Ege'de... Ben Ege mezunuyum, bize ilk öğrettikleri şey: "Eğer kaybolan bir türünüz varsa size gönderelim." diyorlar. Şu anda Norveç'te yapılan bu Kıyamet Günü Sığınağı da dünyada bütün bitkisel gen kaynaklarını, hayvansal gen kaynaklarını -özellikle bitkisel ağırlıklı- orada topluyor ki kaybolduğu zaman geri verelim. ICARDA (Halep'te) mahvoldu, bombalar altında kaldı, çok önemli bir kısmı Avrupa'ya ve diğer ülkelere yaptığı... Orası buğday genetik kaynaklarının olduğu yer. Dolayısıyla, Türkiye'deki biyoçeşitlilik zaten gitmiş durumda, yani biz neyin korumasını yapıyoruz, neyin yani böyle şeyini yapıyoruz? Koruma elbette yapacağız, yeni buluş olacak ama kastettiğim şey değil. Zaten bunlar gitmiş, biz aslında onlardan geri alarak tekrar buraya adaptasyon çalışmaları yapmamız lazım bir kısmını. Ama buradaki mevcut bilinmeyen, yeni bulunanlar varsa da onları korumamız... Bu yönde biyoçeşitliliğe "evet" ama bu söylemin arka planının da bu olduğunu ifade etmek istedim.

Teşekkür ederim.