SEMİH IŞIKVER (Elâzığ) - Sayın Valim, Rıdvan Bey çok güzel bir soru sordu, illaki insani bir açıklaması vardır, bizde ümit ediyoruz ki öyle bir şey yaşanmamıştır ama benim özellikle dikkatimi çeken bir şey oldu. 78 vatandaşımızı kaybettikten sonra bir tır geliyor olay yerine, soğuk hava deposu olan bir gıda firmasına ait bir tır geliyor ve üzerinde kızarmış piliç resmi var. Çocuklarını kaybeden aileler geliyorlar teşhis işini bu soğuk hava deposu olan tırın içerisinde yapıyorlar. Bu tırı buraya Bolu Valiliği mi gönderdi, Bolu Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğü mü gönderdi? Buraya neden müdahale edilmedi? Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur, hele ki bir yangından sonra biz burada bir hassasiyet gösteremiyorsak...

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Kimin gönderdiğinin önemi yok ki; geldiyse o üstü örtülemiyor mu yani?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - O da öyle ama kim göndermiş onu da öğrenelim bence.

SEMİH IŞIKVER (Elâzığ) - Yani üstünün örtülmesi gerekiyordu ama kimin gönderdiğini, kimin takip ettiğini ben öğrenmek istiyorum.

Ayrıca, söz hakkı almışken de 2 defa söz hakkı almamak için söylüyorum, bir inşaat mühendisi olduğum için söylüyorum, yangın açısından olayı değerlendirmeden evvel arkadaşlarımız tabii, ruhsat açısından, ruhsat yönetmeliği açısından ve İmar Kanunu açısından çok önemli olan konuyu değerlendirdiler ama bir inşaat mühendisi olarak söylüyorum burada bir gerçek var: Bu binanın altındaki bir yere, duvarlarına... Ki zaten bu firmanın buradaki müracaatı geri çekme sebebi 8 tane eksiğin, kusurun düzeltilmesinin çok yüksek bir maliyetle sonuçlanması; bu maliyeti öngördükleri için vazgeçiyorlar. İnanın, o binanın altındaki, o 70 metrekaredeki restoranın yangına dair yalıtımının yapılması o otelin bütün yangın tedbirlerinin alınmasından daha fazla tutar. Orada o restorana dünyanın hiçbir yerinde yangın raporu verilemez, nokta; bunu da ayrıca bir kanaatim olarak beyan etmek istiyorum, hiç tartışmaya açık değildir. Burada kanuni ihbar zorunluluğu vardır, geçen hafta Belediye Başkanı da geldi, bir sunum yaptılar, arkadaşlarımız da herkes de kalbindekini sordu ama burada o 70 metrekareye dünyanın hiçbir yerinde o ruhsat verilemez. Bir defa, bütün duvarların yangına dayanıklı malzemeyle yalıtılması lazım, orada yapacağınız ticaretin 10 katı buraya bir maliyet biner; yangın önleyici kapıların, yangın geçirgenliğini önleyici kapıların olması lazım. Biz buraya ruhsat vermişiz, yangın raporu vermişiz yani bunun üzerine, bir fecaatin üzerine hâlen konuşuyoruz, diyoruz ki: "O mu olurdu, bu mu olurdu, burası kimindi?" Bir defa facianın büyüğü de oradadır.

Ben teşekkür ediyorum.