KOMİSYON KONUŞMASI

DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Ceylânpınar konusu gerçekten uzun yıllardır TİGEM'i meşgul eden bir konu. Şimdi, Ceylânpınar arazisi 1 milyon 600 bin dönüm -yanlış hatırlamıyorsam- ve bu arazi dünyadaki en büyük tek parça çiftlik. Yani, dünyada bunun gibi tek parça olan bir çiftlik arazisi yok, Osmanlı'dan kalma bize bir miras burası. Fakat burada, göçer işgalleriyle ilgili maalesef, net bir tavır, duruş oluşturamadık. Bazen de siyasi mülahazalar da buraya engel oldu. Şimdi, orada bildiğim kadarıyla, kurum kendi imkânlarıyla büyük çaba gösterdi, 50 kilometreye yakın bir taş duvar yapıldı hatırladığım kadarıyla, bildiğim kadarıyla. Öyle mi Sayın Genel Müdürüm?

TİGEM GENEL MÜDÜRÜ HASAN GEZGİNÇ - 31 kilometre.

DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Yani bir set çekildi. Fakat sıkıntı şu arkadaşlar: Şimdi, bu arazinin içine o kadar çok yerleşme meydana gelmiş ki arazinin büyüklüğünü şöyle tarif edeyim size: Yani bir ucundan bir ucuna 70 kilometre, bir ucundan öbür tarafa da 50 kilometre gidiyorsunuz, içinde onlarca köy hâline gelmiş, binalar yapılmış artık ve bu yapılan işler arazinin bütüncül kullanımına da engel oluyor ve orada kışlak olarak kullanıldığı için o bölge özellikle koyun sürüleri, "göçerler" dediğimiz yanlış anlaşılmasın, "göçer" dediğimiz şu: Koyunculuk yapan vatandaşlarımız. Yani onlar da Erzurum'dan, Van'dan, o bölgeden çıkıyorlar...

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Uzun zamandır göçmüyorlar.

DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Göçmüyorlar ve o bölgeye geliyorlar, kışın da yaylalardan; Faraşin Yaylası'ndan mesela o bölgeye geliyorlar ve burada aslında en büyük sıkıntı şu: Bu konuyu bir şekilde çözmezsek, gerçekten o arazi Türkiye açısından son derece kıymetli, TİGEM arazilerinin de yüzde 50'sini kapsıyor bu arazi yani 1 milyon 600 bin dönüm. Şimdi, dünyadaki gıda güvenliği açısından baktığımızda, o arazinin bütüncül olarak kullanılabilmesi bizim açımızdan son derece önemli. Geçmişte de KİT Komisyonları bu konuda ciddi kararlar aldılar ve İskân Kanunu'nda bile değişiklik yapıldı yani bu işin toparlanması için ve orada daha önce hak sahibi olarak tespit edilen, o yıllarda hak sahibi olan, tespit edilen vatandaşlara da 140 bin dönüm arazi o insanlara tahsis edildi ve ücretsiz olarak verildi, içinde evler yapıldı, vesaire yapıldı ama ne zaman oraya bir müdahale olacak olsa hemen orada birtakım hareketlenmeler oluyor ve insanlar geliyorlar, oraya yerleşmeye başlıyorlar, diyorlar ki: "Devlet tekrar bize arazi verecek." Bu konuyla ilgili, bizim KİT Komisyonu olarak, bütün üyelerimiz olarak, siyasi parti ayrımı etmeden bu konuda bizim TİGEM'e destek vermemiz gerekiyor. Gerçekten bu arazinin bütünlüğü bozulmaya başladı ve orada bizim 150 bin baş civarında koyunumuz var. Yani en büyük koyun varlığımız orada ve oradaki koyunlarımızın -150 bin baş bildiğim kadarıyla koyun var- araziyi bütüncül kullanabilirsek bu rakam çok daha yükseğe çıkacak ve orada bizim tohumluk üretimimizin çok ciddi miktarını yapıyoruz, çok ciddi miktarda sulu tarım yapıyoruz orada ve milyonlarca lira para yatırmış vaziyetteyiz ve bu konuda da KİT Komisyonunun ortak bir karar alması kanaatindeyim. Kuruma bu konuda desteklerin verilmesini, Şanlıurfa Valiliğinin de gereğini yapmasını arzu ediyorum çünkü kurumun bunu tek başına yapabileceği imkânı yok. Yani burada İçişleri Bakanlığı da Valilik de gerekli tedbirleri almak zorunda. Yani kurumun kendi imkânlarıyla bu kadar büyük bir araziyi de koruma şansı da yok.

Ben bu konuya açıklık getirmek istedim.

Teşekkür ediyorum.