KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, bulgu üzerinde konuşmadan önce ben toplantının başında toplantıya katılamayan Yönetim Kurulu üyeleri var mı, varsa mazeret dilekçelerini talep etmiştim. Bugüne kadar toplantılara zaten kendisi gelip de katılma lütfunda bulunmayan Hilal Kaplan'la ilgili mazeret dilekçesi geldi, onu da okumak bana düşer. O nedenle burada kısaca bilgi amaçlı olarak söylüyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, ama yani insani bir durum bu.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Hilal Kaplan annesinin rahatsızlığından dolayı kendisi Medipol Hastanesinden iki günlük rapor almıştır, dolayısıyla toplantıya gelememiştir. Ben değerli anneleri hanımefendiye acil şifalar diliyorum, bunu ifade etmek istedim.

Diğer taraftan, burada yani bir müjdem var ama yani bir müjde, bir kötü haber olabilir herkese. Şimdi, müjde olarak vereceğim şey şu: TRT'nin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyeleri dört yıllığına bu göreve atanıyor. Dolayısıyla, buradaki Sayın Zahid Sobacı'nın ve Yönetim Kurulundaki diğer arkadaşların görev süresi 14 Temmuz 2025 tarihinde doluyor yani iki ay bir hafta sonra Sayın Zahid Sobacı'nın görevi dolmuş olacak. Ben bunu bir müjde olarak veriyorum ama bir olası kötü haber de biraz düşünüp uygulamalarına bakınca kendisini Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına çok yakıştırıyorum, o göreve de getirilebilir diye düşünüyorum.

Şimdi, bulguyla ilgili olarak bulguda personel...

DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Ya, Komisyonda görev dağılımı yapanı da ilk defa görüyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Devam edin, devam edin, çok anlamlı bir konuşma olmadı ama buyurun, devam edin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani daha üst bir görevi yakıştırdık; ne olacak yani çakılı mı kalacak?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Devam edin Sayın Yavuzyılmaz, lütfen, öneriyle ilgili olarak konuşma yapın.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Personel norm kadro çalışmalarının tamamlanmamış olması ve personele ilişkin iç mevzuatta eksiklikler bulunması." Şimdi, TRT'nin içinde bir başka TRT daha var. Bakın, Sayıştay raporundan okuyorum, Sayıştay raporu diyor ki: "TRT'deki özel hukuk hükümlerine tabi çalışanların..." Ki bu çalışanlar 2023 yılı verilerine göre toplam personel sayısının yüzde 44,70'i. 2023 yılında TRT'de çalışan toplam personel sayısı 8.659, bunun 3.870'i özel hukuk hükümlerine tabi personel. Şimdi, TRT'nin içinde TRT, ben buna "paralel TRT" diyorum aslında. Bakın, neden: Diyor ki Sayıştay raporu: "Özel hukuk hükümlerine tabi çalışanların yani toplam çalışanların yüzde 44,70'inin işe alımları Genel Müdür kararıyla yapılır. Ödenecek ücretlerini Genel Müdür belirler. Mali ve sosyal haklarını Genel Müdür belirler. Personelin pozisyon unvanlarını Genel Müdür belirler. Görevde yükselmelerine Genel Müdür karar verir. Görevdeki unvan değişikliklerine de Genel Müdür karar verir." diyor. Yani, buraya bakınca, Sayın Genel Müdür, sadece bir genel müdür değil, âdeta bir kral. Yani personelin yaklaşık yarısıyla ilgili tüm kararı tek başına alır duruma gelmiş vaziyette. Şimdi, 2019 yılında bu özel hukuk hükümlerine tabi personel sayısı 2.039'muş, 2023 yılı itibarıyla bu sayı 3.870'e çıkmış. Yani 2019 yılında özel hukuk hükümlerine tabi personel sayısının toplam personele oranı yüzde 29,6'ymış, şu anda bu oran yüzde 44,70. Şimdi soruyorum: Nerede sınav, nerede liyakat? Maaşlar, yan haklar, hepsi Genel Müdür kararıyla, hatta kendisinin çıkardığı, dahli olduğu yönetmeliklerle şekillendirildikten sonra TRT'nin bağımsız bir kuruluş olmasını, geçiyorum bağımsız bir kamu kuruluşu olmasını, geçiyorum sadece bir tek siyasi partinin propagandasını yapmasını, âdeta tek bir kişi tarafından alınan kararlarla yönetiliyor ve soru sorduğunuz zaman da gelen yanıt şu: "Ben program yayınlanmadan önceki içeriğe müdahale edemem." "Yayınlandıktan sonra ne yaparsınız?" "Ona da RTÜK bakar." "E, sizin sorumluluğunuz?" "Benim sorumluluğum yok." diyor. "Tarafsız olun." diyorsunuz, tarafsız olma kavramı çarpıtılıyor, efendim "Editöryal bağımsızlığımıza karışılmaz." falan vesaire gibi, enteresan. Ama TRT'nin kanununda, Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nda bir hüküm var. Bakın, hüküm şunu söylüyor, diyor ki: "TRT yayınlarında bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olamaz." Şimdi ben şunu soruyorum: Burada herkes elini vicdanına koysun, TRT'nin bu hükme uyduğunu söyleyebilir mi? Sayın TRT Genel Müdürü, bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmadığı konusunda beyanda bulunabilir mi, yemin edebilir mi?

Teşekkür ediyorum.